Safa Güngör’ün Türkiye’ye iade edilmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararını protesto etmek için İçişleri Bakanlığı önünde eylem yapan acılı aileler, kararın altında imzası bulunan bakan ve yetkililere isyan etti, ateş püskürdü

ACILARI ORTAK NOKTALARI OLDU: İçişleri Bakanlığı dün gözü yaşlı anneleri ve kardeşleri ağırladı. Dağyolu’nda 3 kişinin ölümüne sebebiyet veren şoför Safa Güngör’ün Türkiye’ye iade kararı, trafiğe canını vermiş aileleri bir araya getirdi. Acılı aileler, Bakanlar Kurulu’nda bu karara imza atan bakanları “vicdansızlıkla” suçladı

“MEZARDA YATIP KALKIYORUZ”: İçişleri Bakanlığı önünde protesto eylemi yapan aileler hem ağladı hem anlattı: Yaşadığımız acıyı hiçbir yetkili anlayamaz. Onların çocukları olsa, bu imzayı atacaklar mıydı? Adalet nerede? Biz mezarda yatıp kalkıyoruz, çocuklarımız toprakta çürüyor ve biz onların toprağa girdiği gün öldük

“TESELLİ İSTEMİYORUZ”: Havadis’e konuşan acılı aileler, İçişleri Bakanlığı’nın kendilerinin istediği cevabı vermediğini ifade ederek “Bize söylenen tek şey 1990 yılından bugüne kadar 300 kişinin bu yasadan faydalanarak gönderildiğidir. Yaramız derin, biz teselli istemiyoruz” dedi

FORMÜL ARANACAK: İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Gürkan Kara ısrarla basına konuşmaktan kaçarken, aileler toplantıda kendilerine kararının iptali için formül aranacağını söylendiğini belirtti. Sonuç alınmaması durumunda ise gözyaşlı aileler ses getirecek eylemlerde bulunacak

Devrim DEMİR

Girne-Değirmenlik Dağyolu’nda 29 Kasım tarihinde Denktaş Mutluel, Sude Demirkıran ve İlayda Öztürk’ün ölümüne 7 kişinin ise ağır yaralanmasına sebep olduktan sonra Nisan ayında 6 yıl 8 ay hapse mahkûm edilen Safa Güngör Türkiye’ye iade edileceği günü bekliyor. Feci kazada yaşamını kaybedenlerin ve kazanın izlerini bir ömür boyu taşıyacak olan gözü yaşlı aileler ise dün iade kararının iptali için İçişleri Bakanlığı önünde toplandı. İçişleri Bakanlığı dün gözü yaşlı anneleri ve kardeşleri ağırladı. Dağyolu’nda 3 kişinin ölümüne sebebiyet veren şoför Safa Güngör’ün Türkiye’ye iade kararı, trafiğe canını vermiş aileleri bir araya getirdi. Acılı ailelere destek için 4 yıl önce Yeni Boğaziçi’nde trafik kazasında yaşamını kaybeden polis memuru Ahmet Gözügüzel’in kız kardeşi Duran Gözügüzel, yine 2016 yılında trafik kazasında yaşamını kaybeden Cuma Mağusalı’nın annesi Nazife Mağusalı’da destek verdi. Sabah 10.00 sıralarında bakanlık önünde toplanan aileleri, bakanlık müsteşarı Gürkan Kara kabul etti. Basına kapalı yapılan açıklamanın ardından aileler, bakanlıktan gözü yaşlı ayrıldı.

Beklenen kalabalık yoktu

Ülke genelinde büyük infial yaratan ve günlerce yapılan eylemlerin ardından, iade kararının iptali için toplanan acılı ailelere beklenen destek gelmedi. İçişleri Bakanlığı önünde yaşamlarını kaybedenlerin ve yaralananların aileleri dışında iptal kararını protesto etmek için kimse yoktu.

“7/24 mezardayız”

Evlatlarının acılarını ilk gün gibi taşıyan acılı annelerin ortak sözleri ise yürek burktu. Feci kazanın ardından onlarca insanın tek yürek olup günlerce yürüdüğü günlerin unutulduğunu ve infial yaratan bu kararın ardından daha da büyük tepki beklediklerini dile getiren aileler hayal kırıklıklarını gizleyemedi. Mezarda evlatları ile yatıp kalktıklarını ifade eden gözü yaşlı anneler, iade kararını imzalayanlara da sitem etti. “Yaşadığımız acıyı hiçbir yetkili anlayamaz. Onların çocukları olsa, bu imzayı atacaklar mıydı? Adalet nerede? Biz 7/24 mezarda yatıp kalkıyoruz, çocuklarımız toprakta çürüyor ve biz onların toprağa girdiği gün öldük. Evlatlarımızı katili, 6 yıl yatsa ne olacak yine yaşayacak “sözlerini kullandı.

“Kararının iptali için formül aranacak”

İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Gürkan Kara, aileleri avukatları Muhammet Aygün ile birlikte kabul etti. Basına kapalı yapılan görüşmenin ardından, ailelerin avukatı Muhammet Aygün, Kara ile yapılan görüşmeyi basınla paylaştı. Aygün, kararının iptali için bir süre bekleyeceklerini, olumlu bir sonuç beklediklerini iade kararının durdurulması için hukuki formül aranacağı yönünde görüşme yaptıklarını belirtti. Avukat Muhammet Aygün, taleplerinin yerine getirilmemesi halinde ise gerekli süreci başlatarak Bakanlar Kurulu’nun iptali için dava açacaklarını dile getirdi.

 

Acılarını paylaştılar

İçişleri Bakanlığı önünde dün sabah toplanan ailelere kardeşini ve evladını trafik kazasında kaybeden Gözügüzel ve Mağusalı ailesi de destek verdi. Aynı acıyı paylaşan ailelerin sözleri ise yürekleri dağladı. 26 Haziran 2013 yılında Yeniboğaziçi’Nde Ferhan Altunç’un sebep olduğu kazada yaşamını kaybeden polis memuru Ahmet Gözügüzel’in ablası Duran Gözügüzel dün ailenin acısına ortak olanlardan biriydi. Havadis’e konuşan Duran Gözügüzel, kardeşinin acısını ilk gün gibi her gün yüreklerinde yaşadıklarını ve böylesi infiale neden olaylarda empati kurulmasını söyledi. Gözügüzel, “Bu ülkenin diğer sorunları gibi, kazaları da görmezden gelmesinler. Canlar, evlatlar kaybediliyor, acıyı bize sorsunlar. Kardeşim 4 yıl oldu gideli biz hayatımıza onunla veda ettik devam edemiyoruz. Buradaki insanları en iyi biz anlayabiliyoruz, karar verirken gözü yaşlı insanları düşünün” dedi.

“Acımızı görsünler”

Gönyeli’de 2016 yılı Şubat ayında yine evladını trafik kazasında yitiren gözü yaşlı anne Nazife Mağusalı verilen cezaların yetersiz olduğuna vurgu yaptı. Ömrünün baharında yaşamını kaybeden oğlunun ölümüne neden olana 1 yıl hapislik verildiğini ifade eden Mağusalı, “Oğlumun hayatını söndüren 7 davadan suçlu bulundu, 1 yıl hapislik cezası aldı. Cezasının artması için istinafa gittik, karşı tarafta gitti adalet istiyoruz acımızı görsünler” şeklinde konuştu.

“Hepimizi öldürdüler”

Hayatının baharında kızlarını kara toprağa teslim eden İlayda Yeliz Öztürk’ün annesi Münevver Şahin ve babası Salih Öztürk iade kararına büyük tepki gösterdi. Kızlarının mezarı başında günlerinin geçtiğini ve bir kez daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ifade eden gözü yaşlı anne ve baba bu kararla herkesi bir kez daha öldürdüklerini söyledi. Havadis’e konuşan Salih Özürk, “10 bakan dediğimiz kişiler bu imzayı atarken bizi düşünmedi. Bize yapılan tek açıklama ise 90 yılından bugüne kadar 300 kişinin bu yasadan faydalanarak gönderildiği açıklaması oldu. Yaramız derin, zaten bu kadar kısa sürede iade kararı çıktı serbest bıraksınlar, göndermesinler yaşasın eski hayatına burada devam etsin yazıklar olsun” dedi.

Şahin: Ölen geri gelmeyecek

İlayda Yeliz Öztürk’ün annesi Münevver Şahin ise, aldıkları tek sözün kararı iptal etmeye çalışacakları dedi. Şahin, tek taleplerinin Safa Güngör’ün aldığı cezanın 5 yılını bile burada yatması, ölenin asla geri gelmeyeceğini ama acılarını bir nebze bu şekilde dindireceklerini kaydetti.

“Gitmesini istemiyoruz”

Feci kazada minibüs şoförü Denktaş Mutluel’in annesi Naciye Mutluel’de kararın iptali için dün sabah erken saatlerde bakanlık önündeydi. Büyük firma sahiplerine de öfkesini dile getiren Naciye Mutluel, “Elleri dümene doymayan çocuklara büyük arabaları verip herkesin ölümüne neden olan şirket sahipleri de yargılansın. Benim çocuğum öldü, acısını ben bilirim burada kalsın cezasını çeksin” dedi.

Manici: Sonuç alınmazsa büyük eylemler yapacağız

Aynı kazada yaşamını kaybedenlerden biri olan 14 yaşındaki Sude Demirkıran’ın annesi Yeliz Manicide, kararın iptali yönünde bir sonuç alınmaması durumunda daha büyük eylemler yapacaklarını dile getirdi. Manici, evladını yitirdikten sonra hiçbir şeyin anlamının kalmadığını ama bu kadar kısa sürede böyle bir kararın verilmesini büyük üzüntü ile karşıladıklarını söyledi.

Geçmiş yıllarda Bakanlar Kurulu ülkede kamu vicdanını derinden yaralayan başka iade kararlarına da imza attı.

Kuzey Kıbrıs tarihinde ilk kez ‘müebbet hapis’ cezasına çarptırılan Serdar Nehir, 10 Mart’ta 2015’te Türkiye’ye iade edildi. 24 Şubat 2008 tarihinde, aralarında alacak-verecek meselesinden husumet bulunan işadamı Mehmet Aytekin’i öldürmekten yargılanan ve ömür boyu hapse mahkûm edilen Gaziantepli Serdar Nehir’in Türkiye’ye iade edilmesi ile ilgili Bakanlar Kurulu tarafından Nisan 2013’te onaylanan karar, 2 yıl sonra uygulandı. Bakanlar Kurulu’nun bir diğer imzası ise Haspolat’ta 7 yaşındaki Mustafa Diker’i, tecavüz ettikten sonra, saatlerce dövüp boğarak öldüren Erol Diker’in, suç ortağı kardeşi ibrahim Diker’in Türkiye’ye iadesi oldu. Vahşi çocuk cinayetinin suç ortağı amca ibrahim Diker, 6 Aralık 2012 tarihinde Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde “Feri- fail” ve “Delilleri ortadan kaldırmak” ve “Polise yalan bilgi vermekken” suçlu bulunmuştu. İbrahim Diker, aleyhine getirilen davalardan 5 yıl hapse mahkûm edilmiş, 2013 yılında ise Türkiye’ye iade kararı resmi Gazete’de yayınlanmıştı.
Editör: TE Bilisim