Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi yaptığı açıklamada, 5 Şubat 2024 tarihinde KKTC Polis Genel Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Birimi'ne yazılı şikayetle, üniversite genelinde yaşanan usulsüzlükleri bildirdi.

KTÖS, Harmancı ile görüştü KTÖS, Harmancı ile görüştü

Şikayette, mali alanda yapılan yolsuzluklar ve akademik alandaki usulsüzlüklerin belgelendiği ve 9 kişilik bir örgütün bu faaliyetleri gerçekleştirdiği ifade edildi. Yapılan yargısal süreç ve detaylı araştırmalar sonucunda, 30 kişi tutuklanarak yargılanmaya başlandı. Örgütün çökertilmesi için, polis güçleriyle iş birliği içinde, 95 gündür süren şeffaf bir çalışma yürütülüyor.

Bu kapsamda, 117 farklı şikayete ilişkin 3 binin üzerinde belge ve kanıt polis yetkililerine teslim edildi.

KSTÜ'nün açıklamasının devamı şöyle:

"

Kolluk Güçlerimizin hep yanındayız ve dava sonuçlanana kadar bu doğrultuda ilerleyeceğiz.

Üniversitemizde gerçekleşen bu üzücü olaylar, bir ahlaki sorundur ve vicdani sorumluluktur. Bu sorumluluk bilinciyle hiçbir etki altında kalmadan hukuki süreci sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu süreçte bizlere destek veren Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin saygıdeğer siyasi iradesine, bilhassa sürecin başından beri, yolsuzlikların aydınlatılması için açık destek veren ve irade gösteren Sn. Başbakan Ünal Üstel’e, Kolluk Güçlerine, İdari Yetkililere ve özelde Güzelyurt halkı olmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkına ve Kuzey Kıbrıs Medyasına sonsuz teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu usulsüzlüklerin Kurucumuz tarafından şikayet edilmesi sürecinde sahip oldukları bilgi ve belgelerle bizleri destekleyen çalışma arkadaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

Bu tür çetelerin diğer üniversitelere de zarar vermelerinin önüne geçmek adına kendi Üniversitelerinde yapacakları iç denetim faaliyetleri için Yükseköğretim Paydaşı olarak her türlü desteğe hazırız. Çünkü Biz, büyük bir aileyiz. Soruşturma süreci, büyük bir irade ve sabır gerektiren, külfetli bir süreçtir. Lakin bu sürecin sonunda Kuzey Kıbrıs üniversiteleri her bakımdan temizlenmiş ve itibar kazanmış olacaktır. Nitekim, YÖĶ ve YÖDAK, iki ülke hükümetlerinin cesareti ve iradesiyle şeffaf, izlenebilir ve denetlenebilir sayısal bir kayıt sistemini de devreye almak için fedakarane biçimde çalışmaktadır.

Bu suretle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da soruşturmaya zarar vermeyecek şekilde tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde Şeffaflık esasına göre kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz."


 

Editör: Umut Çengi