Komitede yer alan bazı siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (TOCED) önünde bir açıklama yaptı. Etkinlik sırasında “Kadınlar, yoksullaşmaya, muhafazakarlaştırmaya, şiddete karşı yürüyor” ve “Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyoruz” yazılı pankartlar açıldı.
NAZLI
Etkinlikte ilk konuşmayı yapan Bağımsızlık Yolu temsilcisi Cansu Nazlı, TOCED’in sadece tabela olarak var olduğunu, ancak işlevsellikten uzak olduğunu belirtti. Bu nedenle etkinlik yeri olarak TOCED önünü özellikle seçtiklerini dile getirdi.
Nazlı, Sosyal Hizmetler'in kırılgan kesimlere hizmet vermesi gerektiğini vurguladı ve Sosyal Hizmetler'in hayati önem taşımasına rağmen bütçe ve altyapı eksikliklerinin giderilmediğine dikkat çekti. Buna karşın Din İşleri Dairesi ve Evkaf gibi kurumlara daha fazla bütçe ayrıldığını eleştirdi. “Buradayız çünkü sadece kadınların değil, çocukların, yaşlıların, engellilerin, yoksulların da bir hak olarak Sosyal Hizmetler’den destek almasını istiyoruz,” dedi.
KRAL
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) temsilcisi Ülfet Kral da TOCED’in hala işlevsel hale gelmediğini vurgulayarak, dairenin acilen işlevsel hale getirilmesini istedi.
Kral, konuşmasında doğum ve ebeveynlik izinlerine değindi; doğum izninin 16 hafta olmasını ve babalara da anne ile eşit ebeveynlik izni verilmesini talep etti. Ayrıca yaşlı ve çocuk bakımı konularında devlet politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
ÇAĞANSOY
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) temsilcisi Misli Çağansoy, toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddetin önlenmesinde eğitimin önemine vurgu yaptı.
Çağansoy, kadına karşı şiddetin en büyük insan hakları ihlallerinden biri olduğunu belirtti ve bunun sadece yasalarla değil, eğitim yoluyla önlenebileceğini vurguladı. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun eğitim müfredatına eklenmesi gerektiğini kaydetti.
UĞURLUBİREL
Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMU-SEN) temsilcisi Özten Uğurlubirel, artan şiddet olaylarına dikkat çekerek bunun temelinde erkek egemen zihniyetin yattığını söyledi.
Uğurlubirel, 25 Kasım yürüyüşünün vatandaş ya da vatansız, yerli ya da göçmen, sığınmacı ya da mülteci fark etmeksizin; kadınların, gençlerin, çocukların öldürülmesine, dövülmesine, yaşam, sağlık, eğitim ve çalışma haklarının ellerinden alınmasına karşı bir dayanışma ve birlik mesajı olduğunu ifade etti. Tüm kesimleri yürüyüşe destek vermeye davet etti.
ŞENTÜRKLER
Kadın Eğitimi Kolektifi’nden Zekiye Şentürkler ise konuşmasında, “25 Kasım Organizasyon Komitesi bileşenleri olarak arkadaşlarımın dile getirdiği talepleri yükseltmek ve haklarımıza, hayatlarımıza sahip çıkmak için pazartesi günü saat 17.30’da Kumsal Park’ın Dereboyu girişinde toplanarak gece yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz,” dedi.
Şentürkler, kadınların muhafazakarlaştırmaya, şiddete ve yoksullaşmaya karşı seslerini yükselteceğini belirterek, mücadelelerine destek vermek isteyen herkesi pazartesi saat 17.30’da Kumsal Park’ın Dereboyu girişine davet etti.