5 kişinin yargılandığı darp davası görüldü

‘Ciddi darp’ ve ‘Vahim zarar’ suçlarından yargılanan 5 sanığın davasında mahkeme başkanı bu tür davalarda müsamaha gösterilemeyeceğine dikkati çekti AKSUN: “BU TÜR DAVRANIŞLARA HUKUK DEVLETİNİN VAR OLDUĞU HERHANGİ BİR YERDE MÜSAMAHA EDİLEMEZ” Lefkoşa’da 2017 yılında park yeri yüzünden aralarında çıkan tartışmada, Hasan Özok’u darp ederek ayak bileğinin kırılmasına neden olan sanıklar Kâmil Karahüseyin, Korcan Ali Asova, Kâmil Kara Hüseyin, Caner Moda ve Kağan Tözer, aleyhindeki dava karara bağlandı. Tutuksuz yargılanan sanıklar, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde başkanlığını Fadıl Aksun’un yaptığı, Kıdemli Yargıç Şerife Katip Kır ve Yargıç Murat Soytaç huzurunda yargılandı. Başkan Fadıl Aksun’un okuduğu kararda ‘Ciddi darp’ ve ‘Vahim zarar’ suçlarından yargılanan 5 sanık oy birliği ile 3 ay hapse mahkûm edildi. 7 YILA KADAR HAPİSLİĞİ VAR… Mahkeme başkanı Fadıl Aksun, ‘Vahim zarar’ suçunun 7 yıla kadar hapisliği olduğuna değindi. Aksun, “Herkes, barış, güven ve huzur içinde yaşama hakkına sahiptir” ifadelerini kullanarak “Herkes, vücut bütünlüğü hakkına sahiptir” dedi. Gayri kanuni bir şekilde herhangi bir kişiye zarar verilmesinin doğru olmadığını da kaydeden Aksun, başka bir kilinin hatalı olduğu gerekçesi ile cezalandırmanın kabul edilir bir yanı olmadığını kaydetti. Toplumun güven ve huzurunu bozan, aynı zamanda kişinin vücut bütünlüğünü ihlal eden bu tür davranışlara hukuk devletinin var olduğu herhangi bir yerde müsamaha edilemeyeceğini kaydeden Aksun, “2020 yılı verilerine göre vahim zarar olaylarının “adam öldürme, öldürmeye teşebbüs, adam yaralama, darp vs. olaylarıyla birlikte Ağır Ceza Mahkemelerinin gündemini en çok meşgul eden 3. suç türünü oluşturduğunu görmekteyiz. Bu nedenle sanıkların işlemiş olduğu vahim zarar suçunun KKTC’de yaygın olduğunu söylememiz yanlış olmayacaktır” dedi. AKSUN: “SİNİR İLE YAPILAN HATALARIN BEDELİ OLDUKÇA UZUN VE SANCILI BİR SÜREÇTE ÖDENMEKTEDİR” Kararda birçok önemli noktaya da değinen mahkeme başkanı Fadıl Aksun, sanıkların müşteki tahriki ile bu suçu işledikleri kabul edilir olsa da ortada bir güç dengesinden söz etmenin mümkün olmadığını söyledi. Sanıkların kavganın bir tarafı olarak 5 kişi şeklinde hareket ettiklerini ve müştekiye beşinin de vurduklarının altını çizen Aksun, “Olayın çıkış sebebini belirlemeye çalıştığımızda ortada bir sebep olduğunu söylemek bile mümkün değildir. Olgulara göre konu park yeri kavgasıdır. Park yeri tartışmasının bu raddeye dönüşmesi anlaşılabilir değildir. Medeni bir toplumda hoşgörü ile hareket edilmiş olsa idi olay yerine trafik polisini çağırmak tüm konuyu çözebilirdi. Keza, iki taraftan bir tanesi dahi olay yerinden ayrılmış olsaydı dava konusu olayın oluşmayacağı açıktır. Kavga olayları anlık olaylar gibi görünse de gerek oluşan yaralanmaların tedavi süreçleri gerekse daha sonra yargılanmanın aldığı zaman uzun süreye yayılmaktadır. Dolayısı ile bir anlık sinir ile yapılan hataların bedeli oldukça uzun ve sancılı bir süreçte ödenmektedir.”