YEREL HABERLER

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Cumhuriyet Meclisi’ne yüründü

'Kadın, Yaşam, Özgürlük' , 'Kadınlar Yürüyor, Mücadele Büyüyor' , ‘Kadınlar Devletten ve Patronlardan Alacaklı’ şeklindeki sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meclisi’ne yüründü.

"Ataerkil kapitalizmin kadınlar üzerindeki tarihsel baskısının yanı sıra son yıllarda ülkemizde ve yakın coğrafyamızda artan muhafazakarlaştırma, faşizmin yükselişi ve savaşlar da kadınların yaşamını, haklarını ve özgürlüğünü hedef alıyor. Ülkemize, son dönemde gerçekleştirilen aile çalıştayı örneğinden de görebileceğimiz üzere, yavaş yavaş ve planlı bir şekilde sirayet eden neoliberal muhafazakarlaşma, Gerici ve yobaz yönetimler aracılığı ile tektip aile modeli dayatması, bir yandan tüm halkı yoksullaştırırken diğer yandan kadınların toplumsal hayattan geri çekilmesine, kadını edilgen pozisyonuna itmesine ve aileye hapsolmasına sebep oluyor. Eğitim, sağlık, barınma gibi sosyal hakların geriletilmesi dinsel gericilikle birleşince, devlet tarafından sağlanması gereken sığınma evi, kamusal kreş gibi imkanların da olmadığı ülkemizde, kadınlar için daha fazla şiddet ve baskı anlamına geliyor. Lefkoşa Türk Belediyesinin kendi imkanlarıyla kurduğu iki kadın sığınma evinin arkasına sığınarak kendi ödevinden kaçınan devlet bununla kalmayıp artan kadına şiddet vakalarına karşı herhangi önleyici bir pratik de göstermiyor. Var olan kadına şiddeti önleme biriminin kadına şiddet vakalarında dosya açmaktan kaçınan tavrı, kadın beyanını esas almak yerine mağduru ayıplayan pratikler şiddet direnişcisi birçok kadının sessiz ve şiddet ile başbaşa kalmasına sebep oluyor. Artan çocuk istismarları ve çocuk tacizleri de, gericiliğin en çirkin yüzü olarak kendini gösteriyor. Kendinden olmayanı yok etmek isteyen, basın özgürlüğüne dahi tahammülü olmayan faşizm ise erkek egemen sistem ve cinsiyetçi pratikler ile kol kola girmiş durumda. 21. Yüzyılda Ortadoğu ve Avrupa’da, savaşların ve işgalin halen var olduğu bu zamanda, kadınlar hala savaş ganimeti olarak görülüyor, çirkin düşüncelerle vücut bütünlükleri tehdit ediliyor, savaş alanında ölüyor, evsiz kalıyor, savaşın yükünü omuzlamak zorunda kalıyor... Hal böyleyken, yeni bir yaşamı yaratma, eşit ve özgür bir kültürü örme gücüne ve becerisine sahip olan kadınların, savaşlara, şiddete, tacize ve tecavüze, faşizme, yoksullaştırma politikalarına, emek sömürüsüne, güvencesiz çalıştırılma koşullarına, ayrımcılığa ve muhafazakarlaştırmaya karşı en temel hak ve özgürlükleri için mücadele etmekten başka seçeneği kalmıyor. Bizler, her yıl olduğu gibi bu yıl da, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, tüm bunların üzerine artan mücadele azmimizle yürüyoruz! Devletten ve yeni kurulan hükümetten, muhafazakarlaştırmaya hiçbir kurumda geçit vermemesini; yoksullaştırma politikalarına karşı pratik göstermesini, emek sömürüsü ve güvencesiz çalışma koşullarına ortak olmak yerine bunlara karşı yaptırım uygulamasını ve ifade özgürlüğümüze karşı atılan adımlara taviz vermemesini talep ediyoruz. İlk öğretimden başlayarak tüm ders kitaplarına doldurulan cinsiyetçi, gerici ve ayrımcı ifadelerin derhal çıkarılması ve bireylerin insan, kadın ve çocuk haklarına saygılı kişiler olarak yetişmesini sağlayacak adil, eşit ve demokratik bir eğitim anlayışının ivedilikle geliştirilmesini istiyoruz. Her bölgeye kadın sığınma evi, kamusal aşevi ve ücretsiz kreş haklarımızın peşini bırakmayacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.  Biz kadınlar patronlardan ve devletten alacaklıyız ve taleplerimiz yerine getirilene değin de kapınızdayız.” 8 Mart Lefkoşa Organizasyon Komitesi bileşeni örgütler şöyle: Kadın Eğitimi Kolektifi, Alevi Kültür Merkezi Kadın Komisyonu, Baraka Kültür Merkezi, Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Örgütü, Basın Emekçileri Sendikası (BASIN-SEN), Gümrük Çalışanları Sendikası (GÜÇSEN), HAKSEN, TDP TOCEK, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası.