AB Komisyonunun insani yardımlar ve kriz yönetiminden sorumlu üyesi Janez Lenarcic, "Bence bu deprem trajedisi, özellikle
Türkiye ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmak için bir fırsattır." dedi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun insani yardımlar ve kriz yönetiminden sorumlu üyesi Janez Lenarcic, AB'nin tüm araçlarıyla Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğini vurgulayarak, "Bence bu deprem trajedisi, özellikle Türkiye ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmak için bir fırsattır." dedi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Kalkınma Komitesi, depremlerden sonra Türkiye ve depremlerden etkilenen Suriye’deki insani durumu, Lenarcic'in katıldığı oturumda değerlendirdi.
Lenarcic, oturumda, AB'nin depremin akabinde tüm araçlarını harekete geçirdiğini belirterek, "Tüm araçlarımızı kullanmaya devam edeceğiz." dedi.
"Bu desteğin öngörülebilir gelecekte AB'nin de ötesinde devam etmesi ve daha geniş uluslararası toplumun yeniden yapılanma ve rehabilitasyona yardım etmesi gerekecek." diye konuşan Lenarcic, "Bence bu deprem trajedisi, özellikle Türkiye ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmak için bir fırsattır." ifadelerini kullandı.
Lenarcic, AB Komisyonu ile AB Konseyi İsveç dönem başkanlığının bu ay içinde Brüksel'de düzenleyeceği uluslararası bağışçılar konferansına değinerek, "Bağışçılar konferansında toplanacak fonun sadece cömert olmakla kalmayıp, aynı zamanda gelecek inşaat sürecinin daha iyi olmasını sağlaması anlamında iyi harcanacağını umuyorum." değerlendirmesini yaptı.
"Ek finansman arıyoruz"
Lenarcic, "Türkiye'de etkilenen illerdeki en acil ihtiyaçları karşılamak için şimdiye kadar 8 milyon avroyu aşkın insani yardım tahsis ettik. Komisyonun diğer bölümleriyle birlikte ek finansman arıyoruz." dedi.
Depremden sonraki ilk saatler içinde 21 AB üye ülkesi ve diğer AB Sivil Koruma Mekanizması katılımcılarının 30 arama kurtarma ekibi ve 6 sağlık ekibi gönderdiğini belirten Lenarcic, arama kurtarma faaliyetlerinin 17 Şubat itibarıyla sona erdiğini ancak sağlık ekiplerinin halen sahada olduğunu söyledi.
Lenarcic, ayrıca 18 AB üye ülkesinin barınak malzemeleri, tıbbi ekipman, yiyecek, giyecek gibi ürünler gönderdiğini, bu tür ürünlerin adedinin 2,6 milyonu aştığını ifade etti.
Suriye
Türkiye'deki depremlerden etkilenen Suriye ile ilgili olarak da Lenarcic, Beşşar Esed rejimine yönelik yaptırımların, ülkeye insani yardım girişine engel olmadığını ancak yardımların Esed rejiminin eline geçmemesi için hassas davranıldığını vurguladı.
Lenarcic, depremlerden sonraki 48 saat içinde 3,5 milyon avroluk ek acil insani yardım sevk edildiğini belirterek, bunun partner uluslararası kuruluşlar aracılığıyla, AB'nin Beyrut'taki insani yardım merkezi üzerinden iletildiğini söyledi.
15 AB üyesi ülke ve Norveç'in birlikte şimdiye kadar battaniye, yatak, ısıtıcı, çadır, jeneratör, tıbbi malzeme, uyku tulumu, gıda ve kıyafet yardımları yaptığını dile getiren Lenarcic, "Şu anda hem Suriye'nin kuzeybatısı hem de rejim kontrolündeki bölgeleri kapsayan 6 uçuş gerçekleştirildi ve 420 tonun üzerinde yardım teslim edildi." dedi.
"Avrupalı aile" mesajı
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunun (KPK) AB adına eş başkanlığını yürüten, Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı Almanya Milletvekili Sergey Lagodinsky de Avrupa'nın Ukrayna'daki savaştan sonra ikinci büyük insani ve yeniden inşa kriziyle karşı karşıya olduğuna işaret etti.
Geçen hafta deprem bölgesini ziyaret ettiğini belirten Lagodinsky, krizin aylar, yıllar ile ifade edilecek bir dönemi kapsayabileceğini düşündüğünü aktardı.
Lagodinsky, şöyle devam etti:
"Trajediye rağmen aynı zamanda bir şans da görüyoruz. Bu, Türk ortaklarımızla ilişkilerimizin yenilenmesi için bir şans. Zorluklarımız var. Bu zorluklar siyasi alanda kalacak. Ancak bu insani boyut ve insani eylem bizi birbirimize yaklaştırabilir. AB, üyesi olup olmadığına bakılmaksızın halen bir Avrupalı aile olduğumuzu gösterebilir."
Brüksel'de yapılacak bağışçılar konferansıyla ilgili de Lagodinsky, "Yardımı hiçbir muğlaklığa, şüpheye, siyasi suçlamaya yer bırakmayacak şekilde sağlamaya da hazır olmamız gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Lagodinsky, depremden zarar gören şehirlerde yeniden inşa faaliyetinin AB'nin "yeşil dönüşüm" kuralları çerçevesinde yapılmasının Türkiye ve AB arasında gelecek işbirliğine de katkıda bulunacağını kaydetti.
