ABD’nin Doğu Akdeniz bölgesini kontrol altına almak gibi “ivedi” nitelikli bir planları olduğu, bu çerçevede bölgedeki anlaşmazlıkları aşmak ve engelleri kaldırmak için
doğal gazı “altın anahtar” olarak kullandığı, büyük resimde Türkiye’nin de yeri olduğu bildirildi.
Fileleftheros “Doğal Gaz Aracılığıyla ‘
Pax Americana’… ABD: ‘Altın’ Anahtarla Bölgeyi Kontrol” başlığıyla manşete çektiği haberinde Washington’un kontrolü altına almak istediği bölgedeki bütün aktörlerle perde gerisi çalışmalar yaptığını, Amerikan projelerini uygulama görevini de ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji Konuları Koordinatörü ve özel temsilcisi Amos Hochstein’ın üstlendiğini yazdı.
“Türkiye dâhil bütün bölge ülkelerinin işbirliği yapması isteniyor”
Bu çerçevede İsrail-Lübnan anlaşmasını sağlayan Amerikalıların halen Ankara, Tel Aviv ve Kahire’ye açılımlarda bulunduğunu ancak Türkiye ile Güney Kıbrıs ve Ankara ile Atina arasında uzlaşı sağlanmasının zorluğunun da bilincinde olduğunu yazan gazete, Hochstein’ın Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye dâhil bütün bölge ülkelerinin işbirliği yapmasını istediğini kaydetti.
Haberde ABD’nin ilerlemekteki kararlılığının ve planlarını riske atmak istemediğinin açık olduğuna, sorunların şu ya da bu şekilde çözüleceğini düşündüğüne ve uzlaşı sağlayana kadar baskı yapmakta kararlı olduğuna dikkat çekildi.
Rum yönetiminin, Nikos Hristodulidis’in Dışişleri Bakanı olduğu 2019’da koordinatlar sunarak Türkiye ile arasındaki MEB sınırlarını belirlemek üzere Türkiye’ye, anlaşma ya da Lahey Uluslararası Mahkemesi kararıyla sınırlandırma yapmayı teklif ettiği ancak Türkiye’nin, Ada’daki iki devlet arasında işbirliği yapılsın cevabı aldığı hatırlatıldı.
“Amerikalılara göre doğal gazın Türkiye üzerinden geçmesi en avantajlısı”
Gazete Amerikalıların, doğal gazın değerlendirilmesinde en avantajlı yolun Türkiye üzerinden geçmesi olduğuna inandığına işaret etti. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın kısa süre önce yaptığı açıklamanın, Türkiye’nin jeopolitik talepleriyle ilgili bu büyük resimde yeri olduğuna ancak Ankara’nın Kıbrıs müzakerelerinin çerçevesini değiştirip iki devlet çözümü önerisine evriltmeyi hedeflediğine dikkat çekti.
“İngilizler hidrokarbonların ortak yönetilmesi, ortak teknik komite tezini reddetmiyor”
İyi bilgi sahibi kaynaklara dayandırılan habere göre İngiltere Dışişleri Bakanlığı Türkiye’nin Kıbrıs doğal gazının Rum yönetimi ve KKTC tarafından müşterek değerlendirilmesi, hidrokarbonlar için ortak bir teknik komite kurulması tezini reddetmiyor, bu tezin üzerine bina ediyor görünüyor. İngilizler, temaslarında, şu iki meseleye atıf yapıyor: 1-uzun süredir Kıbrıs müzakereleri olmadığından bir teknik komite kurulması hareketlilik sağlayacak, 2-komite ve doğal gazla ilgili görüşmeler, egemen eşitlik ve eşit uluslararası temsiliyetin peşinen kabul edilmesi anlaşmazlığı ortadan kalkacak.
Yetkili bir Rum kaynak İngilizlerin bu ‘yapıcı belirsizlik’ uygulamasının Türk taleplerini yerine getirdiğini ve Rum tarafını tuzağa çekmeye çalıştığını söyledi ve Rum tarafının bunu görüşmediğini, dolayısıyla konuyu kapanmış addettiğini ekledi.
“Bölge ülkeleri işbirliğine hazır”
Gazete Hakan Fidan’ın İsrail-Lübnan MEB anlaşmasına, Amerikalıların perde gerisinde devam eden çalışmaları bilerek atıf yaptığını yazdı, şöyle devam etti:
“Önümüzde bir dizi gerçek olduğu ortadadır: 1- Doğal gazı araç olarak kullanan Amerikalılar tam kontrol sağlamaya çalışıyor ve bu hedefi için baskı ve şantaj yapmakta hiçbir tereddüdü yoktur. 2-Türkiye oyuna girmeye niyetlidir ancak Kıbrıs’ta geri adım atması asla söz konusu değildir. 3-Bölgedeki diğer ülkeler, itirazları olsa da, işbirliğine hazır görünüyor.”
Haftalık Kathimerini ise “Ankara Doğal Gaz Üzerinden Egemenlik Hedefliyor… Çözüm için Doğrudan Müzakerelerin Başlamasına Ön Şart” başlıklı manşet haberinde Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın hidrokarbonların paylaşılması ve Kıbrıs’taki iki toplum arasında bir anlaşma fikirlerinin, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni bir kenara ittiğini yazdı.
Bunun, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından, 2022’de BM’ye ve AB’ye muhtıra şeklinde gönderilen önerinin “biraz sulandırılmışı olduğunu” savunan gazete, Ankara’nın Brüksel’e, Kıbrıs sorununun çözümü için yeni bir doğrudan müzakereye rıza göstermek için Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin tanınmasını şart koştuğuna” dikkat çekti.