KIBRIS

''Kıbrıs uyuşmazlığı da onun masasında olan sorunlardan biridir”

Ergün Olgun, taraflar arasında yeni müzakerelerin başlayabilmesi için ortak bir zeminin olmadığına dikkat çekerek, "İki halkın günlük yaşamını ilgilendiren konularda Kıbrıs Türk tarafının somut önerileri var." dedi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Özel Temsilcisi Ergün Olgun, BRT ekranlarında yayınlanan ‘17. Saat’ adlı programa katılarak, açıklamalarda bulundu. Olgun, 15 Mart Çarşamba günü BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile Cumhurbaşkanı Tatar’ın görüşmesi olacağını söyledi. Taraflar arasında yeni müzakerelerin başlayabilmesi için ortak bir zeminin olmadığına işaret eden Olgun, “Genel Sekreter iki temsilcisini bir tanesi Rosemary DiCarlo’dur. Diğeri de Miroslav Jenca’dır. İkisini ortak bir zemin olup olmadığı konusunda araştırma yapmak üzere görevlendirmişlerdi. Daha önce Kıbrıs’a gelen Miroslav Jenca bizlerle görüşmüştü. Ortak zemin ile ilgili araştırmalar yaptı. Şimdi ise Jenca’nın amiri olan birinci genel nsekreter yardımcısı Rosemary DiCarlo geliyor. Buraya geliş amacı özellikle Rum tarafında seçimlerden sonra Rum Liderin belirlenip, görevini almasından sonra ondan ve bizlerden Kıbrıs uyuşmazlığı ile ilgili olarak önümüzdeki döneme dair düşüncelerimizi, perspektifimizi resmi müzakerelerin başlayabilmesi için ortak zeminle ilgili görüşlerimizi almak için geliyor” dedi. BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ın Rum tarafı ile görüştüğüne değinen Olgun, “Onların perspektifi içerisinde ortak zemin oluşabilmesi için kendi düşüncelerini paylaştılar. Müzakerelerin bırakıldığı yerden devam etmesi ile ilgilidir. Ancak o müzakereler sonlanmıştır. Rum tarafı Kıbrıs Türk tarafı ile yetki paylaşımını reddettiği gibi bugüne kadarki bütün müzakerelerde eşitlik zemininde uzlaşı arayışını Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında aramaktadır. Bu sadece Rum tarafının meşruiyetine dayalı uzlaşı anlamına geliyor” şeklinde konuştu. “KIBRIS TÜRK TARAFININ SOMUT ÖNERİLERİ VAR” Ergün Olgun, “Taraflar arasında bir uzlaşmazlık olsa bile bu uzlaşmazlığın tutsağı olmaması lazım. İki halkın günlük yaşamını ilgilendiren konularda Kıbrıs Türk tarafının somut önerileri vardır. Ortak çalışmaların başında güçlü bir şekilde Kıbrıs’ta depreme hazırlık, orman yangınları riskine karşı mücadele için hazırlanmamız lazım. Dolayısıyla bunlarla ilgili mekanizmaların hazırlanması için önümüzdeki dönemde biz ciddi bir çalışma içerisinde olmayı arzuluyoruz. Bunu da DiCarlo ile görüşmede gündeme getireceğiz” dedi. “AB’Yİ SÜRECE DAHİL ETME İSTEĞİNE KESİNLİKLE KARŞIYIZ” Cumhurbaşkanı Tatar’ın Özel Temsilcisi Ergün Olgun, Rum tarafının Avrupalı siyasetçilerin Kıbrıs konusuna müdahil olmasını hedeflediği ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi: “Bu süreç iki taraf ve 3 garantör devletin müdahil olduğu bir taraftır. Bunların dışında üçüncü tarafların müdahil olması halinde o tarafların kendi ulusal, birlik çıkarlarını masaya getirmesi, işi daha fazla komplike hale getirme sonucunu doğurur. Dolayısıyla BM tarafsız bir pozisyonda…Taraflı olan ve kendi ulusal veya birlik çıkarlarını bu süreç içine ithal etmeye çalışacak mekanizmalara biz karşıyız. Bu nedenle Rum tarafının yapmaya çalıştığı AB’yi de sürece dahil etme isteğine kesinlikle karşıyız. Bunu zaten geçmişte de denemişlerdi. Biz sürecin Kıbrıs gerçekleri zemininde BM çatısı altında iki tarafr ve 3 garantör ülkenin dahil olacağı süreçte kalması konusunda kararlıyız” diye konuştu. “AB İLE İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRME YÖNÜNDE İSTEĞİMİZ VAR” Önümüzdeki hafta içerisinde AB Komisyonu’nun Kıbrıs ile ilgilenen en üst seviyedeki bürokratı Mario Nava’nın Kıbrıs’ta olacağına işaret eden Olgun, açıklamasına şöyle devam etti: “Büyük olasılıkla Mario Nava ile görüşmemiz olacak. O görüşme çerçevesinde de düşüncelerimizi bunun yanındaki AB ile olan ilişkilerimiz geliştirme yönünde isteğimiz var. Direkt olarak AB ile temasa geçme buradaki siyasetçilerimizin Cumhurbaşkanımız dahil olmak üzere AB’nin Kıbrıs Türk tarafı yetkilileri ile daha yoğun ve direkt temas içerisine girmesi arzumuz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmişteki Brüksel’i ziyaret etme girişimlerine bugüne kadar olumlu yanıt alamadık. Bunu da tekrar gündeme getireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Brüksel’de sadece bürokrat seviyesinde değil bürokrat seviyesinin muhatabı Cumhurbaşkanının temsilcisi olan benim. Şu ana kadar bu tür temaslar benimle yapılıyor. Ama siyasi seviyede de temasa ihtiyaç var. Seçilmiş kişilerin temas etmesine ihtiyaç var. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın AB’nin seçilmiş temsilcileri ile temasını sağlayacak bir süreci de gerçekleştirmeye çalışacağız.”