Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, hükümetin herhangi vizyonu ve bir proje geliştirme kapasitesi olmadığını, ülkedeki gelir eşitsizliğinin de bunu açıkça gösterdiğini savundu.

CTP’den yapılan açıklamaya göre Akansoy dün Kanal SİM’de gündemdeki konulara dair değerlendirmelerde bulundu.

Ülkede mali kaynağın bulunduğunu söyleyen Akansoy, “Bu kaynağın üstüne gidilmesi ve kayıt altına alınması gerekiyor. Bu kaynağın da toplum için adil bir şekilde kullanılması gerekiyor. Ülkede ne sosyal, ne de ekonomik adalet uygulandı. Gelir dağılımı eşitsizliği ülkede büyük problem haline geldi” ifadelerini kullandı.

LİKOOP yeni yıl yemeği düzenledi! LİKOOP yeni yıl yemeği düzenledi!

Devletin piyasa üzerinde etkisi olması gerektiğini belirten Asım Akansoy, akaryakıt, gaz gibi dolaysız vergilere zam yapıp toplumun tüm kesimlerini etki altına almak yerine vergi skalasının yeniden ve mağdurdan yana düzenlenmesi ve sosyal politikaların uygulanmasıyla adaletin sağlanabileceğini kaydetti.

“Bütçenin Türkiye’den gelen katkılarla döndüğü iddiasının geçersiz olduğu ortaya çıktı”

2023 yılında maliyeye 3 milyar 300 milyon TL TC katkısı öngörülmüş olmasına rağmen Türkiye’den sadece 826 milyon TL geldiğini kaydeden Akansoy, “Bütçenin Türkiye’den gelen katkılarla döndüğü iddiası da tamamen geçersiz olduğu ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

İnşaat sektörünün pek çok sektörü destekleyen bir ekonomik alan olduğunu belirten Asım Akansoy, bu sektör ciddiyetle yönlendirilip, denetlenerek kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Mevcut düzenin sadece gelir düzeyi yüksek olan kesimlere yansıması dışında bir etki yaratmadığını söyleyen Akansoy, “Yeni hükümet politikası lazım. Bir ülkede ekonomi nasıl gelişirse gelişsin, eğer siz ekonomiyi yönlendirmez, yatırımları planlamaz ve sistemi kayıt altına almak için denetimi artırmazsanız, toplam gelir artışı toplumun çoğuna ekonomik fayda olarak dönmez. Burada devletin ve hükümetin rolü, bunu öngörmek, planlamak ve yönetebilmektir” dedi.

“Kırsal kesimlerin de iyileşmesini istiyoruz”

Ülkede kırsal kesimde yaşayan gençlerin daha iyi iş imkanları yüzünden kentlere göç etmeye başladığına değinen Akansoy, CTP’nin kırsal kesimlerin de iyileşmesini istediğini söyledi.

Oralardaki demografik ve sosyal yapı bozulmadan ülkenin gelişmesinin çok önemli olduğuna işaret eden Akansoy, hükümette ise böyle bir gaile olmadığını savundu.

Kıbrıslı Türklerin emlak piyasasının yükselmesinden dolayı artık ev alamaz konuma geldiğini, bunu sürekli hükümet yetkililerine söylediklerini ifade eden Akansoy, hükümetin “Sosyal konut yapacağız onlardan alsınlar” düşüncesinde olduğunu savundu, piyasa koşulları ve gelir eşitsizliği düzelmezse halkın sosyal konut almaya da gücünün yetmeyeceğini belirtti.

“Kıbrıs sorunu ivme kazanabilir”

2024 yılında Kıbrıs sorununda ivme kazanılabileceğine işaret eden Akansoy, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yeni bir özel temsilci atadığını anımsatarak Cuellar’ın sürece yeni bir ivme katacağına inanç belirtti.

Özel temsilcinin atanmış olmasının tüm tarafların BM zeminini dikkate aldığının açık bir kanıtı olduğunu belirten Akansoy, “BM olmazsa Kıbrıs’taki statükonun değişimi söz konusu olamaz diye düşünüyor tüm taraflar, Türk tarafı da dahil” dedi.

Kıbrıs sorununun gündemdeki yerini koruduğunu kaydeden Akansoy, Türkiye ile Batının yakınlaşmasının önemine işaret etti ve bu yakınlaşmanın ileride de süreceğini söyledi.

“Ailelerin yanında olmaya devam edeceğiz”

2023 yılının Kıbrıslı Türkler açısından son derece üzücü geçtiğini belirten Asım Akansoy, hem depremde kaybedilen insanlar olduğunu hem de ekonomik kayıplar yaşandığını söyledi. Depremin yarattığı etkinin tüm toplumu sardığını ve başta Mağusa olmak üzere tüm ülkede hüznün halen yüksek olduğunu dile getiren Akansoy, şöyle devam etti:

“3 Ocak’ta dava Adıyaman’da görüşülmeye başlanacak. Bizim tüm beklentimiz bu topluma, bu ailelere bu acıyı yaşatanların gerekli cezayı almasıdır. Herhangi bir şekilde hafifletici bir unsurla bu işin geçiştirilmemesi gerekir. Bu işin geçiştirilmesi demek acının üstüne acı eklenmesi demektir. Konunun kesinlikle siyasallaştırılmaması için meseleyle hafif bir mesafe koyduk. Her zaman ailelerin yanlarındayız ama o hafif mesafeyi de koruyarak bu çalışmaları yürütüyoruz. Umuyorum mahkeme gereken adaletli sonucu üretir.”