Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak! Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak!
Hamitköy'de görülen çiçek hastalığının ardından mikrofonumuza konuşan hayvan yetiştiricisi Mehmet Akmal, bu hastalığın Hamitköy'e nasıl geldiğini merak ettiğini belirtti. Çiçek hastalığının Hamitköy'de görülmesini kendi üslubuyla anlatan Akmal, Kıbrıs Gerçek mikrofonuna şunları kaydetti: "Hayvanlara iğne yaparken hayvanlar çok incindi. Topaç gibi sekerek duvardan atlayıp koşarak Lefkoşa-Gazimağusa otoyoluna çıktılar ve otostop çekerek Lefkoşa'ya geldiler. Burada bölgeyi bilmediklerinden Kaymaklı'ya değil de yanlışlıkla Hamitköy'e geldiler. Maalesef hastalık da bu şekilde geldi."
"Aklımdaki tek soru bu hayvanlar iki tırnaklı nasıl otostop çekti?"
Bu hastalıklı hayvanların Hamitköy'e nasıl geldiğini Tarım Bakanı'na soran Akmal, hastalıklı hayvanları getiren kişilerin tespit edilip edilmediğini ve onlar hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı konusunda sorular yöneltti. Ayrıca hayvan hareketinin yasak olduğu bölgeden hayvan çıkarmanın denetlenmediği konular hakkında bakanlığı eleştirdi.
"Bu hayvanlar kaç tane? Kaç tanesi satıldı? Nerelere verildi?"
Hayvan yetiştiricisi Akmal, bakanlığın hastalığı taşıyan hayvanlar hakkında denetim yapmadığını ve hastalıklı hayvanların satıldığını iddia etti. Bu nedenle hastalığın yayıldığını ifade eden Akmal, "Bu hastalık yayılacak, yazık değil mi devletin paralarına?" şeklinde konuştu.
"9 tane mutlu insan yaratmaya çalışıyorsunuz sayın bakan!"
Beş buçuk milyon lira para dağıtılarak dokuz kişiye yardım yapılmaya çalışıldığını belirten Akmal, tüzüğün aniden değiştirildiğini ve iki hafta içinde bu kişilere beş buçuk milyon lira dağıtılmaya çalışıldığını söyledi.
"Benim de zararlarım vardı, ben tazminat almadım, iğne deliğinden süt çıkardım sigortalar fonuna kesildi."
Akmal, kendisinin hayvanlarının da düşük yaptığı ve tazminat ödenmediğini ifade etti. Kendisinin tazminat almadığı halde hastalıklı mandıraların beş buçuk milyon lira almasından rahatsızlık duyduğunu belirten Akmal, "Benim paramı 9 mutlu insan yaratmaya kullanacaklar, yemezler ağam!" şeklinde konuştu. Tüzüğün değişmesinden rahatsız olduğunu da dile getiren Akmal, "%60'ın üzerinde hasta oranı olan mandıranın kapatılması gerektiğini, 6 ay boyunca ilaçlanması gerektiğini ve bölge veteriner hekimlerinin uygun bulmadığı sürece hayvan girişine izin verilmemesi gerektiğini" belirtti.
"Başbakan'ın hayvancıya verdiği teşvik, süte 1.20 kuruş"
Ülkede dört-beş bin litre süt verebilen küçükbaş hayvancıların sayısının neredeyse sıfır olduğunu ve büyükbaş ve küçükbaş arasında süt üretimi arasında büyük bir fark olduğunu ifade eden Akmal, büyükbaş hayvancıların 15 gün içinde 72 bin liraya kadar teşvik alabildiğini, ancak küçükbaş hayvan üreticilerinin sadece üç bin lira gibi düşük bir teşvik aldığını söyledi.
"Hayvancılar Birliği'nde bulunan küçükbaş hayvan birimi neden konuşmadı?"
Bu durumun haksızlık olduğunu dile getiren Akmal, Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğlu, Tarım Bakanı Dursun Oğuz ve Başbakan Üstel'e "Verilen teşvikten dolayı vicdanınız rahat mı?" sorusunu yöneltti ve bu isimleri mandırasına davet etti. Küçükbaş hayvancılığının bu şekilde bitirileceğini ifade eden Akmal, "Gelsinler mandırama gerçekleri anlatayım, görsünler" dedi.
"Kurulmuş düzen, dere denize akar, varsın düzen bildiği gibi gitsin, bunlar da öyle otursun."
Akmal, konuşmasını "Vicdanınız rahat mı?" sorusuyla sonlandırırken, beş buçuk milyon lira konusu, küçükbaş hayvancılara verilen düşük teşvik miktarı gibi konulardan şikayetçi olduğunu ifade etti. Hayvan üretici Akmal'ın konuşması için aşağıdaki bağlantıya tıklayın: https://fb.watch/leJ-c4FSgF/