YEREL HABERLER

AÖA öğrencileri kalem bıraktı

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Atatürk Öğretmen Akademisi’nin (AÖA) geliştirilmesi ve ileriye götürülmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrı yaptı. İki sendika, akademik kadronun güçlendirilmesini ve akademiye maksimum sayıda öğretmen adayı alınmasını istedi. İki sendika, AÖA önünde basın açıklaması yaptı. “Boyun Eğmeyeceğiz, Sessiz Kalmayacağız, Susmayacağız” yazılı pankart açılan basın açıklamasına, AÖA öğrencileri de katılarak, destek verdi. Öğrenciler, basın açıklamasının ardından “son noktada olduklarını göstermek için” sembolik olarak kalem bıraktı. “Kontenjana neden başvuralım?” Basın açıklamasında ilk sözü KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş aldı. AÖA’nın 86 yıldır varlığını sürdürdüğüne işaret eden Maviş, kurumun, Eğitim Bakanlığı’ndan, Maarif Dairesi’nden, sendikalardan önce 1937 yılında kurulduğunu ifade etti. Maviş, 35’e yakın akademisyeni, eğitim çalışanları ve 340’a yakın öğrencisi olan AÖA binasının deprem anında yıkılma riski olan binalardan bir tanesi olduğunu belirtti. Maviş, okul binasının, risk analiziyle ilgili çalışmaların tamamlanmadığını da kaydetti. Öğretmenler (Değişiklik) Yasası’nın, Milli Eğitim Bakanı’nın istediği gibi geçmediğini savunan Maviş, yasanın, Genel Kurul’dan YÖK, YÖDAK ifadeleri çıkarılarak, sadece kontenjan ibaresiyle geçtiğini söyledi. Maviş kontenjan ibaresinin, “Eğer AÖA, Devlet Planlama Örgütü’nün belirlediği öğretmen ihtiyacına karşılık veremiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet üniversitelerinden ihtiyaç olan sayısı kadar öğretmen adayı yetiştirebilir” anlamına geldiğini söyledi. “Kontenjana neden başvuralım?” sorusunu soran Maviş, “yeterince okul öncesi öğretmen adayı olduğunu, okullarda herhangi bir eksiklik olmadığını Milli Eğitim Bakanı’nın ifade ettiğini” belirtti. İhtiyaç olmamasına rağmen neden ısrarla kontenjan ibaresi kullanılarak, Türkiye’den öğretmen yetiştirilmek istendiğini soran Maviş, bunun AÖA’ya yatırım yapmamakla ilgili olduğunu savundu. Öğretim kadrolarının 1999 yılından beri aynı olduğunu ifade eden Maviş, 7 tane kadrolu, 2 tane tam zamanlı sözleşmeli öğretim elemanı olduğunu, geri kalan kişilerin geçici veya gönüllü istihdam olduğunu belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kuruma değer veriyorsa akademik kadroyu genişletmesi gerektiğini kaydeden Maviş, bununla birlikte daha fazla öğretmen adayının alınması gerektiğini de dile getirdi. Akademide şu an 340’a yakın öğretmen adayı olduğunu ifade eden Maviş, bunun 2026 yılının öğretmen ihtiyacını karşılamadığını belirtti. Bu yılın öğretmen adaylarının 2027 yılının öğretmenleri olacağını belirten Maviş, akademiye maksimum sayıda ne kadar çok alınabilirse öğrenci alınması gerektiğini söyledi. “En az 12 tane tam zamanlı kadrolu öğretim elemanı istihdam edilmeli” Akademik kadronun mesleki ilerlemesinin sağlanması gerektiğini kaydeden Maviş, “En az 12 tane tam zamanlı kadrolu öğretim elemanı istihdam edilmeli” diye konuştu. Hem ilköğretimde hem de ortaöğretimde AÖA’da akademisyenlik yapabilecek bilgi, beceri ve potansiyele sahip öğretmenler olduğunu ifade eden Maviş, bu öğretmenlerin mesleğin içinden gelmesi ve sorunları bilmesi nedeniyle AÖA’da emek vermesi gerektiğini belirtti. KTÖS Genel Sekreteri Maviş, “Eğitim Bakanlığı samimi ise, akademiyi hizmet içi kurs merkezine dönüştürmesi, yüksek lisans programlarını açması, yan dal alan uygulamalarını yapması gerekiyor” diye konuştu. “Yasada, Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağımız birçok madde var” Meclis’ten geçen Öğretmenler (Değişiklik) Yasasında, Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını birçok madde olduğunu açıklayan Maviş, yasanın geçmesine rağmen sorunların bitmediğini söyledi. “Bunun çözümü, ilacı Atatürk Öğretmen Akademisi’dir. Eğitim Bakanı çözümü YÖK’te, YÖDAK’ta, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki üniversitelerde aramayacak” diyen Maviş, akademiye yatırım yapılması gerektiğini, eğitim ve öğretimde yaşanan birçok sorunun çözüm odağının AÖA olduğunu belirtti. Israrla talep etmelerine rağmen AÖA’da yabancı öğrencilerle ilgili program açılmadığı eleştirisinde bulunan Maviş, araştırma, geliştirme birimi de kurulmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı’na seslenen Maviş, “Samimi ise yarından itibaren akademinin geliştirilmesi, ileriye taşınması, öğretmenlerin meslek itibarının yükseltilmesi, ILO’nun belirlediği meslek statüsü oranında değer verilmesini talep ediyoruz” dedi. “Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmenin onur ve haysiyetine gölge düşürdüğünü” ileri süren Maviş, “Yapacağım ne varsa dediğini yapmazsan peşindeyiz” diye konuştu. Maviş, iki sendikanın, AÖA’nın önemi, gelişimi ve ileriye götürülmesi ile ilgili göreve hazır olduğunu vurguladı. Eylem: “Yasayı uygulamayacağız” KTOEÖS Başkanı Selma Eylem de, “yasa değişikliği nedeniyle yapılan saldırının sadece öğretmene ve öğretmen adaylarına değil sendikalara ve toplumun geleceğine yönelik saldırı olduğunu” savundu. “Çok masum gibi gösteriyor sayın bakan bunu ancak doğruyu söylemiyor” diye konuşan Eylem, “bunun öğretmene, sendikalarına ve toplumun geleceğine bir saldırı ve operasyon olduğunu” iddia etti. Kaos yaratacak bir dönemde yasanın Meclis’e getirildiğini, geçirildiğini ve jest hızıyla onaylandığını ifade eden Eylem, “Bu da talimatın ne kadar büyük olduğunu ve nereden geldiğini bize açık ve net bir şekilde gösteriyor” dedi. Sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayan Eylem, parmak hesabıyla yasanın Meclis’ten geçirilebileceğini ancak uygulanmayacağını kaydetti. Gökçebel: “Sendika olarak bugün toplantıya çağrıldık” KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de, Mili Eğitim Bakanı’nın yaptıkları ile öğretmenlere güven vermekten çok uzaklaştığını savunarak, “Derhal istifa etmeli” dedi. “Sendikalarla göstermelik diyalog kurulduğunu” öne süren Gökçebel, nitelikli, samimi istişare biçimi ortaya konmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı’nın bugün KTOEÖS’ü toplantıya çağırdığını açıklayan Gökçebel, “buna karşın öğretmenin kesintilerinin haksız, usulsüz ve cezalandırıcı bir şekilde yapılmaya çalışıldığını” ileri sürdü. “Topluma başka şey söylendiğini, kapı arkalarında başka operasyonlar yapıldığını” iddia eden Gökçebel, öğretmenlerin, Milli Eğitim Bakanı’nın ne yaptığını gayet iyi bildiğini söyledi. “Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen bakanı olmaktan vazgeçtiğini” savunan Gökçebel, “AÖA ve devlet okullarının gözden çıkarıldığını” öne sürdü. “Biz bu senaryoyu şimdi görmedik” diyen Tahir Gökçebel, “Onurlu UBP milletvekili ve bakan varsa onların da duruşunun gösterilmesi zamanı gelmiştir” şeklinde konuştu. Gökçebel, sendikaların direnmeye kararlı olduğunu söyledi. “Bizim eylemlilikte kararlılığımız devam ediyor” “Orta dereceli okullardaki grev nedeniyle sınavlar, karne ve diploma sürecinin ne olacağı, akademik takvimle ilgili Bakanlığın, sendika ile iletişim kurup, kurmadığı” hakkındaki soru üzerine KTOEÖS Başkanı Eylem, “Bugün toplantıya çağırdı. Ancak herhangi bir planı, projesi yoktur gördüğümüz. Bizim eylemlilikte kararlılığımız devam ediyor” dedi.