Kriz-Kanser Döngüsü adını verdiği çalışmalar yapan Doç. Dr. Öğretim Üyesi Gülgün Çiğdem, daha önce Amerika'da yoksulluk-kanser insidansı arasındaki ilişkiyi sorguladığı multidisipliner çalışmalarında bu sefer de Türkiye'yi ele aldı. Çiğdem, yaptığı araştırma sonucunda kanserin bilinen risk faktörlerine bir yenisini daha ekledi ve işsizliğin de kanser sebeplerinden biri olduğunu açıkladı.
Doç. Dr. Gülgün Çiğdem'in "The Crisis-Cancer Cycle in the Shadow of COVID-19: Evidence from Turkey" adını taşıyan özgün ampirik çalışması, İtalya'da World Cancer Research Journal (WCRJ)'da yayınlandı.
Çiğdem, Kriz-Kanser Döngüsü (CCC-Crise Cancer Cycle) adını verdiği, daha önce Amerika'da yoksulluk-kanser insidansı arasındaki ilişkiyi sorguladığı multidisipliner çalışmalarında bu sefer de Türkiye'yi ele alarak, krizlerin yol açtığı
işsizlik ve kanser insidansı arasında ilişki olup olmadığını sorguladı. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem, Türkiye için gerçekleştirilen analizler sonucunda, değişkenler arasında tek yönlü bir nedensellik saptadı. Çiğdem, "Buna göre işsizlik, kanser insidansının bir Granger nedenidir" dedi.
İŞSİZLİK KANSERİN BİR DİĞER SEBEBİ
Çiğdem, corona virüsü ile birlikte kitlesel işsizliğin arttığını ifade ederek araştırma ile bağlantılı olarak, "Çalışmaya göre yaşanan COVID-19 gölgesinde ise daha kritik bir döngü söz konusudur; COVID-19 sürecinde yaşama tutunma ve pandeminin yayılmasının önüne geçilebilmesi için alınan tedbirler, kitlesel işsizlik oluşturmaktadır. Bu çalışmaya göre de kriz süreçlerinde ortaya çıkan işsizlik, kanserin bir diğer nedenidir. Buna ek olarak Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği tarafından paylaşılan araştırmaya göre kanser, COVID-19'dan ölüm oranını üç kat daha fazla artırmaktadır. Açıklamaya göre bazı kanser türleri, COVID-19 komplikasyonlarını artırma riski altındadır" ifadelerini kullandı.
ÇOK DAHA AĞIR İNSANİ VE MALİ YÜKLER
COVID19 pandemi sürecinin bir sağlık kriziyle başlayıp, küresel bir iktisadi buhrana dönüştüğünü söyleyen Çiğdem, "COVID-19 ve kanser olmak üzere iki keskin uç arasında kalan işsizlik ve yoksulluk, politikalarla önüne geçilmesi gereken önemli makro-iktisadi olgulardır. Bu süreçte gerekli adımların atılmaması, çok daha ağır insani ve mali yükleri beraberinde getirecektir" ifadelerini kullandı.