Arıklı, eğitimin mecburi olduğuna dikkat çekerek, bir öğrencinin sadece başörtülü olduğu gerekçesiyle eğitim hakkının elinden alınmasının anayasal bir hak ihlali olduğunu söyledi.
Arıklı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“14 yaşındaki bir kız çocuğu. Eğitimi mecburidir. Annesi, babası göndermek istemese bile Milli Eğitim Bakanı, polisi gönderir, çocuğu zorla alır ve okula götürür. Aile hakkında da dava açılır. Ama burada aile çocuğu göndermek istiyor, ama sendika almıyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi?
Bu çocuğun eğitim hakkını kimse elinden alamaz. Bu anayasal bir haktır. Eğitim zorunludur. Okul mecburidir. Ve sendikanın keyfi uygulamasıyla, başörtülüdür diye bir çocuğu eğitimden men etmek, asla kabul edilemez.
Bu sadece hukuki bir mesele değildir. Bu bir vicdan meselesidir.”
“MİLLİ EĞİTİM BAKANI GEREĞİNİ YAPMALI"
Bakan Arıklı, yaşanan olay karşısında hükümetin net bir tutum alması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“Milli Eğitim Bakanı gereğini yapmalı ve o çocuğu polis marifetiyle birlikte alıp okula sokmalıdır. Ve çocuğa engel olmak isteyen sendika ve öğretmenler hakkında soruşturma açmaktır. Çünkü anayasal bir hakkı engelleyemezsiniz. Öğretmenin çocuğu disipline verebilir ama asla okula almamazlık edemez. Dolayısıyla sendika ve öğretmenler orada anayasal bir suç işliyorlar. Milli Eğitim bakanı derhal bunu polise aktarması şikayetçi olması gerekiyor.