Bir türlü söndüremediğimiz
yangını, yağan yağmur bir kaç dakikada söndürdüya. Onbinlerce insan da bunu bir mucize olarak nitelendirip Allaha şükretti ya...
İşte bu durum, "tanrıtanımazlığı" çağdaşlığın ve hatta solculuğun bir gereği olarak kabul eden BAZI KİŞİLERİ çok rahatsız etti. Bu klavye kahramanları, tek sermayeleri olan sosyal medyada, inananlara verip veriştiriyor ve akıllarınca bu kesimle alay ediyorlar...
Bak kardeşim; Biz kainatı yaratan ve onu yöneten güce "Allah" deriz. Siz "Tabiat Ana" der, ilahi gücü inkar edersiniz.
Bunun bir mahzuru yok elbette. Allaha inanıp inanmamakta serbestsiniz. Neticede, Laik bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkede kimse kimsenin inancını veya inançsızlığını sorgulayamaz ve yargılayamaz.
Bunu deriz demesine de, "Tabiat Anaya" inananların bu ilkeyi tepe tepe çiğnediğini, inanan insanların inançlarına saygı göstermeyip, onlara tepeden baktıklarını ve küçümsediklerini hep görürüz...
Bu tipler var ya bu tipler. Bunların ateistliği bindikleri uçak irtifa kaybedene kadardır. Uçak düşerken Allaha sığınır, ayakları yere basınca Tabiat Anaya şükrederler...