Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Özkunt, hayat pahalılığının maaşlara yansıtılmasının bir artış veya emekçilere sunulan bir lütuf da olmadığını ve bunun sosyal devletin gereği olduğunu vurguladı, asgari ücret konusunda nasıl bir politika izlenmesi gerektiğini madde madde açıkladı

Özkunt: Özel sektör çalışanı temsil edilmediği bir masada para dileniyormuş konumuna sokuluyor

Parti adına yazılı açıklama yapan Özkunt, uzun süredir tartışma konusu olan ve önümüzdeki cuma günü komisyonun toplanmasıyla belirleneceği söylenen 2024 yılının ilk asgari ücreti hakkında değerlendirmelerde bulundu, “Asgari ücret ne olmalı, nasıl uygulanmalı?” sorularının cevabını verdi.

Daha önce de birçok kez ifade ettikleri gibi “Asgari Ücret Tespit Komisyonu”nun oluşum mantığının ne çalışan ne toplum tarafından anlaşılabilir bir noktada bulunmadığını kaydeden Özkunt, üstelik özel sektör çalışanlarının temsil edilmediği bir masada işveren tarafının sorunlu ve vizyonsuz yaklaşımı ile emekçilerin sanki karşılıksız para dileniyormuş konumuna sokulmasının da kabul edilebilecek bir durum olmadığını belirtti.

4. Kozanköy Hellim, Pekmez, Pastelli Festivali kötü hava koşulları nedeniyle ertelendi 4. Kozanköy Hellim, Pekmez, Pastelli Festivali kötü hava koşulları nedeniyle ertelendi

“Hayat pahalılığının maaşlara yansıtılması; bir artış veya emekçilere sunulan bir lütuf değildir”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın bu çerçevede, asgari ücretin Hayat Pahalılığı ve enflasyon oranları baz alınarak otomatik şekilde belirleneceği bir sisteme geçmek için çalışma içinde olduklarını açıklamasının memnuniyet verici olduğunu ve kendilerinin de uzun süredir bunu savunduklarını anlatan Özkunt, ayrıca hayat pahalılığının maaşlara yansıtılmasının bir artış veya emekçilere sunulan bir lütuf da olmadığını, bunun sosyal devletin gereği olarak fakirleşmenim bir nebze önüne set çekilmesi olarak uygulandığını vurguladı.

Özkunt, “Esas yapılması gereken ise, temel gıda ve temel temizlik ürünlerindeki pahalılaşmayı durdurmak ve fahiş fiyat artışlarını kontrol altına almaktır. Yoksa bu durum sürekli gündemde döner durur” diyerek, bu çerçevede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı;

-Açıklanan altı aylık yüzde 50,31 hayat pahalılığı asgari ücrete hemen yansıtılmalıdır,
- Sektörel bazda asgari ücret çalışması yapılmalıdır,
-Ücret ödemekte ve sosyal güvenlik yatırımlarını yatırmakta zorlanan esnaf ve işletmelere devlet tarafından yatırım desteği etkin bir biçimde sağlanmalı, kayıt dışı işçi çalıştırmanın önüne geçilmeli ve verimli çalışan, piyasada katma değer yaratan işletmeler çeşitli finansal araçlarla desteklenmelidir,
-21/1977 sayılı Mal ve Hizmetler Yasası’na işlevlik kazandırılmalı ve temel ürünlerin fiyatlandırılması etkin bir şekilde denetlenmelidir,
-Sendikalaşma konusunda sahipsiz bırakılan özel sektör çalışanlarının örgütlenmesi mutlaka sağlanmalıdır.  Başlangıç olarak 20 çalışan ve üzeri işletmeler kapsama alınabilir. Kıbrıs’ın güneyinde, özelde sendikalaşma oranının yüzde 75 üzeri olduğu ve orada çalışan bir sosyal piyasa ekonomisi olduğu unutulmamalıdır,
-Asgari ücret 4 ayda bir hayat pahalılığı oranında kendiliğinden artırılmalıdır,

“Bunlar, TDP hükümete geldiği zaman koşulsuz hayata geçirilecektir”

Özkunt, “Yukarıda sıralanan tedbirler uygulamaya geçirildiği oranda emekçinin insanca yaşam koşullarının sağlanmasında ileri adımlar atılmış olacaktır. Bu tedbirler aynı zamanda TDP’nin hükümete geldiği zaman koşulsuz hayata geçireceği uygulamalar olacaktır ve partimizin emekçilere taahhüdüdür” dedi.

Editör: Ayşe Açıkel