DÜNYA

Avrupa'da 'mavi dil' alarmı: Hastalık nedeniyle Türkiye ithalatı durdurdu

Hızla yayılan mavi dil hastalığı sebebiyle Türkiye önlem olarak hayvan ithalatını durdururken, sadece Polonya ve Macaristan ihracatanı sürdürüyor.

Yaklaşık bir ay içerisinde birçok Avrupa ülkesindeki hayvanlarda mavi dil hastalığı görülmesi dikkat çekti.

Hastalığın kısa süre içerisinde yayılması üzerine bazı Avrupa ülkeleri ihracatı durdururken, sadece Polonya ve Macaristan'da ihracatın açık olduğu öğrenildi.

Ayrıca, uzmanlar yaptığı açıklamada Türkiye'nin de tedbir olarak hayvan ithalatını durdurduğunu duyurdu.

"AVRUPA'DAN ŞU AN İÇİN HİÇBİR DAMIZLIK HAYVAN İTHALATI SÖZ KONUSU DEĞİL"

Üreticilerin kendi çiftliklerinde biyogüvenlik tedbirlerini artırmaları gerektiğini söyleyen uzmanlar tedbirlerin en üst seviyede tutulması gerektiğini bildirdi.

Ayrıca, Polonya ve Macaristan'da henüz vaka görülmediğini fakat orada da yoğun test süreci gerçekleştiğini söyleyen damızlık hayvan yetiştiricisi Tarkan Gani, şu açıklamalarda bulundu:

Mavi dil hastalığı şu anda Hollanda, Danimarka, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde görüldü. Son bir ayda çok sık görüldüğünden dolayı bu ülkeler hayvan ihracatlarını yasakladılar. Şu anda hayvanları satışa sunmuyorlar ve dışarıya göndermiyorlar. Sadece Macaristan ve Polonya'da vaka görülmedi ama hükümetimiz tedbir olarak orayı da ithalata kapatmış durumda.

Avrupa'dan şu an için hiçbir damızlık hayvan ithalatı söz konusu değil. Daha öncesinden izinlerini almış işletmecilerimiz ve yetiştiricilerimiz var. Hatta oralara kapora vermiş işletmeler var.

Onlar da şu an bekliyorlar, yoğun bir test süreci geçiriyorlar. Test sürecinin ardından Macaristan ve Polonya'nın ithalata açılması yüksek görülüyor.

"DEVLETİMİZİN TÜM ÇABALARI BU HASTALIĞIN ÜLKEMİZE GELMEMESİ İÇİN"

Türkiye'nin gerekli tedbirleri aldığını vurgulayan Gani, devamında şöyle konuştu:

Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en ağır sağlık şartnamesini kullanıyor. Çok kolay bir şekilde hayvan getirilmiyor. Hayvanlar belirli testlere tabi tutuluyor. Türkiye'ye getirilmelerinin ardından tekrar kanları alınıyor. Olumsuz bir şey olduğunda hayvanlar kesime sevk ediliyor.

Ülkemizde şu an için resmi kaynaklardan ben mavi dil açıklaması duymadım. Devletimizin tüm çabaları bu hastalığın ülkemize gelmemesi için.

"BİYOGÜVENLİK TEDBİRLERİ ALINMASI LAZIM"

Gani, son olarak tedbirlerin önemine değinerek şu sözler ile konuşmasını sonlandırdı:

Dünyada çeşitli sığır hastalıkları var. Bu hastalıklardan biri de mavi dil. Şu ana kadar insana bir etkisi ortaya çıkmadı. Fakat mavi dil bulaşan hayvanda yüksek ateş yavru atımı yapıyor. Bu da bizim milli ekonomimize çok ciddi zararlar veriyor. Bu nedenle devletimizin aldığı tedbirler gayet doğru. Tüm çiftliklerde sadece mavi dil için değil biyogüvenlik tedbirleri alınması lazım. Sönmüş kireçleri çiftliklerde kullanabilirler. En bulunabilir ve masrafsız olanı bu yöntem. Çiftliklere galoşsuz kimseyi almamamız gerekiyor. Tek kullanımlık önlük kullanabilirler. Zaten dışarıdan misafir kabul etmiyoruz. Kabul ettiğimiz zamanlarda da bu biyogüvenlik şartlarını uyguluyoruz. Çiftliğimizde binlerce hayvan var. Burada birine hastalık bulaşması hepsinin hasta olması anlamına geliyor. Bu nedenle tedbirlerimizi en üst düzeyde tutmamız gerekiyor.