Meclis Başkanı Töre'den Filistin'e destek açıklaması! Meclis Başkanı Töre'den Filistin'e destek açıklaması!
Gündem Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Çiğdem Aydın geçtiğimiz günlerde İstanbul'da görüşülen Falyalı cinayeti zanlılarının ilk duruşmasına katılmıştı. Aydın dikkat çeken bazı detayları köşe yazısına taşıdı. İşte o dikkat çeken köşe yazısı; Hepinizin malumu 8 Şubat 2022 tarihinde ülkemizin İş insanı Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş, sokak ortasında suikaste  kurban gitmiş,  ülkemiz adeta kana bulanmıştır. Üzerinden aylar geçti, soruşturmalar yapıldı yargı süreci başladı. İsimlerini ilk kez duyduğumuz eli kanlı katiller yargı huzuruna çıkarılıyor. Bu davalar hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde eş zamanlı görüşülmeye başlandı. KKTC’de tahkikat duruşmaları devam ederken, bizzat izleme fırsatı bulduğum İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmadaki notlarımı paylaşmak istiyorum. Öncelikle şunu belirteyim ki, Türkiye’deki adliye sarayları keşke bizim mahkemelerimiz için de yapılsa. Binalar dev gibi kocaman, yeni ve hiçbir yeri dökülmüyor. Zanlılar alt kattan bodrum gibi bir yerden asansörle çıkarılıyor; bunun nedeni karşı tarafla karşılaşmalarını önlemek. Salonda bilgisayar sistemleri son tekonoloji. Katip, Savcı, avukatlar kimse not almıyor hepsi sesli sistemle kaydediliyor ve otomatik bir yazılımla ortaya çıkıyor. SEGBİS diye bir sitem kurmuşlar tutuklular bulundukları ceza infaz kurulundan canlı olarak duruşmaya katılabiliyor. Bu dava da öyle bir dava oldu. Gelelim o kan donduran ifadelere; Mustafa SöylemezFaysal Söylemez, Abdurrahim Çelik, Ender Yıldız ve Cengiz Şener'in oldukça rahat tavırları dikkat çekiciydi. Hiç birinde herhangi bir çekince olmaması da açıkçası tüyler ürpertici. Suça karışan olsunlar yada olmasınlar rahat tavırları huzursuz ediciydi benim için. Mahkemede dikkat çeken bir diğer nokta ise KKTC’ye geliş amacının YDÜ’de hukuk okuduğunu iddia eden ve kayıt yenilemeye geldim iddiasında bulunan Mustafa Söylemez’in adaya geldiği 2022 yılında herhangi bir kayıt yenilemediği ortaya çıktı. Okul kayıtlarına göre bu şahısın en son ders kaydı 2018-2019 yıllarında. E sormazlar mı adama sen madem kayıt için geldin neden yapmadın? KKTC’de bulunduğun süre içerisinde sözde geliş amacını yapmadıysan ne yaptın? SOKAK ORTASINDA İNFAZ KURGU OLMAZ…  Savunmalarını KKTC polisinin üzerine kurmuş olmaları ise bir başka dikkat çeken nokta. KKTC polisinin imkanları Türkiye’ye göre evet daha azdır ama bizim polisimiz güzel çalıştı. Hızlı hareket etti ki, etmeliydi de. Kurgu yapmakla suçladılar polisi, ortada somut deliller varken, raporlar somut şekilde dururken kurgulanacak pek de bir şey kalmıyor. Daha da acısı hain bir pusuda öldürülen iki insan var. Biri rahmetli Halil Falyalı diğeri ise Murat Demirtaş. Bu da mı kurgu. Avukatı Muhammet İkbal Şakiroğlu müşteki (olaydan zarardan gören) tarafı olarak mahkemede 10 tane avukatın adeta tozunu attırdı. Şakiroğlu, “Biz olgularla yola çıkacağız, algılarla değil. Rahmetli Halil Bey ile ilgili algılar oluşturulmaya çalışılıyor. Halil Falyalı, bazı videolar yayınlandıktan sonra hedefe alındı. Halil Falyalı'ya ait bahis şirketleri yasaldır. Kıbrıs'ta yasadışı bahis diye bir şey yok. Yasadışı bahis imparatoru da değil. Kıbrıs'ta yedinci, sekizinci sırada. Halil Falyalı hakkında Kıbrıs'ta bahisle ilgili açılmış bir soruşturma yok. Uyuşturucu ile ilgili de açılmış tek bir soruşturma yok. Sorulması gerekenler var. Sanıklar yasal yollardan gitmiş, ama olayın olduğu sabah gidiyorlar” dedi. YAŞAM AYAVEFE’NİN ADI BEYANNAMEDE….  Ama en önemli soru şuydu; Avukat  Şakiroğlu Mustafa Söylemez’e dönerek “avukatınızın Savcılığa verdiği beyannameden haberiniz var mı?” diye sordu , o an Mustafa Söylemez gözlemlerimize göre tedirgin bir şekilde “VAR” dedi. Söylemezin avukatının verdiği beyannamede Yaşam AYAVEFE ismi geçiyor. Olayla bağlantımız yok iddiasında bulunan Mustafa Söylemez adına verilen ve kendisinin de haberdar olduğunu söylediği bu beyannamede YAŞAM AYAVEFE ismi neden geçiyor? Neden o isim de başka isim veya isimler değil? Söylemez AYAVEFE’yi nereden tanıyor, neden bu adamın ismi böylesi büyük ve kanlı bir davada geçiyor? Mesela bu adam için Türkiye bir kırmızı bülten çıkarıp tutuklama yapabilir mi? Beyannamede adının geçmesi yeterli mi? Umarım Türkiye Cumhuriyeti Savcılığı ve kolluk kuvvetleri ayrıca KKTC kolluk kuvvetleri bu beyanneme ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkması için adalet sınavının tecellisi için gerekeni yapar.