Kıbrıs Türk Barolar Birliği Hayvan Hakları Komitesi, hayvan refahı ile ilgili yasanın uygulamada etkili olabilmesi için tüzüklerin yapılması gerektiğini belirterek, bu konuda katkı koymaya hazır olduklarını belirtti.
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Hayvan Hakları Komitesi,
Hayvanları Koruma Günü vesilesiyle Birlik lokalinde basın toplantısı düzenledi.
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı tarafından okunan basın bildirisinde, “Hayvan haklarının geliştirilmesi ve özellikle yasal düzenlemelerde gerekli değişikliklerin yapılması için öncü olmak ve konuya dikkat çekmek amacındayız” ifadeleri kullanıldı.
Kuzey Kıbrıs’ta hayvan refahının oluştuğunu, hayvan haklarının korunduğunu söylemenin mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, “Hayvanların temel haklarının korunmasına yönelik düzenlemelerin gerek mevzuatta, gerekse uygulamadaki eksikliği ve yetersizliği göz ardı edilemeyecek seviyededir” denildi.
Hayvanlara karşı kötü muamelelerin engellenmesinin çeşitli yolları bulunduğu belirtilen açıklamada, bunlardan birinin de eğitim olduğu, beklentilerinin hayvan hakları konusunun eğitim müfredatında yer alması olduğu belirtildi.
Cezai düzenlemelere de dikkat çekilen açıklamada, “Bu bağlamda, hayvanlara karşı işlenen suçların içeriğinin genişletilmesi ve cezalarının arttırılması gerekmektedir” denildi.
Yasal düzenleme
Yasal düzenlemelerin de eksik olduğu ileri sürülen açıklamada, “Hayvan Refahı Yasası yürürlüğe girmiştir. Ancak maalesef yasa altında düzenlenmesi gereken tüzükler henüz düzenlenmemiş olup, bu eksiklik yasanın uygulanabilirliğini engellemektedir. Biz yine Hayvan Hakları Komitesi olarak bu alanda çalışmaya başladığımızı ve ilgililere gerekli sunumları kısa zamanda yapacağımızı duyurmak isteriz” dedi.
Komite Eş Başkanı Suna Amca, konu hakkında verdiği bir örnekte, refah kelimesinin anlamının, nelerin refaha aykırı olduğunun tüzüklerle detaylandırılması gerektiğini kaydetti. Amca, tüzüklerin yapılmamasının yasayı işlevsiz hale getirmekte olduğunu belirtti.
Hayvanların kayıt altına alınmasının da gerektiği kaydedilen açıklamada, “Kayıt, sokaktaki hayvan nüfusunu da denetlemek ve azalmasına vesile olabilmek için önemli bir etmendir. Bu görevin yükümlülüğü yasada Veteriner Dairesi ve belediyelere yüklenmektedir” denildi.
Barınak
Belediyelerin hayvan barınaklarının da yetersiz olduğu kaydedilen açıklamada, “Birçok belediyenin barınağı olmadığı gibi, barınağı olan belediyeler de yeterli sayıda hayvana bakamaz veya barındıramaz durumdadır. Yasalarımız belediyelere özellikle sahipsiz köpeklerle ilgili görevler yüklemiştir ki, bunun en önemlisi belediyenin sahipsiz bir hayvanı bulunduğu yerden alma ve barındırma görevi ve yükümlülüğüdür” denildi.
Zehirleme
Hayvanların zehirlenmesi konusuna da değinilen açıklamada, "Hayvan zehirlenmelerini azaltabilmek için zehirlerin ya da ilaçların kaydının daha detaylı bir şekilde tutulması ve bunun ilgili daire ve bakanlık tarafından sıkı denetime tabii tutulması, yasaklı ilaçların ülkeye girişinin engellenmesi zehirleme konusundaki denetimi de kolaylaştıracak ve sorumlular ceza alabilecektir” ifadeleri kullanıldı.
"Polise görev düşmektedir"
Hayvana şiddet ve istismar olayları ile ilgili etkin soruşturma yapılması gerektiği ifade edilen açıklamada, “Bir köpeği veya evcil hayvanı terk etmenin suç olduğunu da bu vesile ile hatırlatmakta fayda vardır. Toplumun bu konuda rahat davranabilmesinin etken sebeplerine bakıldığında yine suç-ceza dengesi ve denetim konusundaki eksiklikler öne çıkacaktır. Bunların önüne geçebilmek için cezai yaptırım mekanizmasının da işlemesi gerekmekte olup, bu konuda ve hayvanlara şiddet konusunda polise de büyük bir görev düşmektedir” denildi.