Basın-Sen Başkanı,
gazeteci Ali Kişmir'e yöneltilen suçlamaların, özellikle cesurca yazan, gerçekleri araştıran ve ifşa eden onurlu gazetecilere baskı ve gözdağı verme amacı taşıdığını açıkladı.
Kişmir'e 10 yıl hapislik öngören suçlamalar yöneltilmiştir ve
Basın-Sen, bu durumun genel olarak bağımsız gazetecilere yönelik uzun süredir devam eden baskı ve yıldırma politikalarının bir yansıması olduğunu vurgulamaktadır.
Gazeteci Ali Kişmir, yıllardır iktidarları rahatsız eden belgeleri ve bilgileri ortaya çıkarma çabalarıyla tanınmaktadır. Bu tür gazetecilik,
tarihsel olarak iktidarların ve güç odaklarının hoşnutsuzluğunu çekmiş ve hatta onları istifaya zorlamış, yalanlarını ifşa etmiş ve yargılanmalarına yol açmıştır.
Basın-Sen Başkanı, son dönemde ülkede artan yandaş medyanın rağmen hala istenen "
pembe siyasi iklim" ve "sorunsuz ülke imajı"nın yaratılamadığını, bu nedenle iktidarın ve onun destekçilerinin baskı politikalarına başvurduğunu belirtiyor.
Gazeteci Ali Kişmir'e yönelik "yargı sopasıyla" susturma girişimi, bu baskı politikalarının bir sonucudur ve Basın-Sen, bu tür çabaların gazetecilerin kamu yararı gözeterek yaptığı eleştirilere engel teşkil etmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Basın-Sen, üyeleri ve tüm meslektaşlarıyla dayanışma içinde olduğunu ve Başkan Ali Kişmir'in yanında olduğunu belirtiyor. Ayrıca,
Kıbrıs Türk toplumunun bağımsız mahkemelerine olan güvenin tam olduğunu hatırlatarak, bu sürecin takipçisi olacaklarını bildiriyor.