Resmi evrakta sahteleme yapmak ve sahtelenmiş resmi evrağı KKTC Mahkemesi’nde tedavüle sürmekten tutuklu yargılanan sanıklar Bora Turgut Muslu ve Tekin Arhun’un yargılandığı davada, Başsavcılığın tanığı Cafer Gürcafer’in çapraz sorgusuna dünkü duruşmada devam edildi.
Duruşmada ayrıca Başsavcılığın bir diğer tanığı, esas davada Yargıç Düriye Elkıran’ın odacısı olarak görev yapan Derviş Kırmaz dinlendi.
Hatırlanacağı üzere KKTC Turizm Bakanlığı’nın T.C kaynakları ile yaptırdığı Bafra Atık Su Arıtma Tesisi inşaatında, yüklenici şirket C&T Construction aleyhine taşeronu Kascon Ltd. tarafından alacağını alamadığı iddiasıyla bir dava açılmıştı.
Hukuk davasında C&T Construction’ın direktörü Tekin Arhun’un şirket borcunu ödememek için Turizm Bakanlığı Planlama Dairesi eski müdürü Bora Turgut Muslu’dan bir günlüğüne, inşaatın Bakanlar Kurulu kararı ile yetkilendirilen resmi kontrolörü ODTÜ Geliştirme Vakfı şirketi EBİ’nin raporunu aldığı, raporun 3 ve 4’üncü sayfalarının C&T Construction’ın 154 bin 574 sterlin borcu yok, alacağı var iddiasını kanıtlamak için sahtelendiği ve sahtelenmiş raporun bir gün sonra Turgut Muslu’ya orijinal rapormuş gibi iade edildiği ve raporun Tekin Arhun ve şirketi lehine esas davada Mahkeme’ye Muslu tarafından sunulduğu iddia edilmişti. Başsavcılık, söz konusu hukuk davası Tekin Arhun ve C&T Construction’ın faizi ile 183 bin 883 sterlin ödemesi emri ile aleyhinde sonuçlandıktan tam 7 yıl sonra, 2021'de sanıklar Muslu ve Arhun’a resmi evrakta sahteleme yapmak ve tedavüle sürmekten ceza davası açmıştı.
Füsun Cemaller başkanlığında Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşan Lefkoşa Ağır Ceza Heyeti’nin huzurunda görülen ceza davasında, Başsavcılık tanığı Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer’in, sanık 2 Tekin Arhun’un avukatlarından Serhan Çınar tarafından çapraz sorgusuna dün devam edildi.
Gürcafer, Tekin Arhun’la ortak olduğu C&T Construction’ın o zamanki sorumlu şantiye şefi Erol Kadayıfçı’nın talep formlarını hazırladığını, bu belgelerden bilgi sahibi olmadığını, şirketlerinin teknik elemanı olarak Kadayıfçı ile EBİ Direktörü Fahri Kaya arasında talep formlarının gönderilip alındığını, talep formlarını hazırlayanın kendisi olmadığını yineledi.
Cafer Gürcafer Kascon’a borç olduğunu kabul etti ve 'Kascon'a olan borcu ben ödeyecektim' dedi
Çocuklarıyla % 50 ortak olduğu C&T Construction’ın % 50 diğer ortağı sanık Tekin Arhun’dan ayrılmadan bir sene önce, direktör olarak kendisinin Bafra projesinden sorumlu olduğunu, Bafra ile ilgili tüm evrakları incelemek için evine götürdüğünü, Bafra projesinin Arhun’la arasındaki alacak verecek meselesinde önemli bir yeri olduğunu, Kascon’a olan borcu da kendisinin ödeyeceğini belirtti.
Gürcafer kısa bir süre için Kascon’la olan hesabı incelemek üzere evrakları yanına aldığını, şirket muhasebesine Kascon hesaplarının girişinin yapılıp yapılmadığını bilmediğini ancak talep formlarının EBİ tarafından imzalandığını beyan etti.
Yazılı onay gelmeden beton dökmediklerini yineledi
Sanık 2 Tekin Arhun’la aralarında üç kez anlaşma yaptıklarını, önce yönetimi kendisinin aldığını, sonra Tekin Arhun’un direktörlük yaptığını, son olarak da başka bir yolla şirketin yönetildiğini kaydeden tanık Gürcafer, beton dökülmesinin geri dönüşü olmayan bir faaliyet olduğunu, bu sebeple yazılı onay gelmeden beton dökmediklerini vurguladı. Avukat Serhan Çınar’ın talep formlarının 'uydurulmuş formlar' olduğu iddiasını kabul etmeyerek, ‘Hata olmuş olabilir ama bunlar çok büyük oranda gerçek formlardır’ dedi.
Tanık Gürcafer, emare 1 orijinal EBİ raporunda bazı bölümlerde yapılan işi anlatan metinle, işin son halini gösteren fotoğraflar arasındaki uyumsuzluğun iki nedenden ileri gelebileceğini açıkladı. Ve orijinal rapordaki uyumsuz resimlerin ya önceki resimler olduğunu ve yeni resmin konulmasının EBi tarafından unutulduğunu ya da iyi niyetle yüklenici firma ödemesini alsın diye EBİ raporunda henüz tamamlanmamış işin tamamlanmış gibi yazıldığını ileri sürdü.
‘Ödemeye yansımamış bir konuda orijinal EBi raporunda işin tamamlandığı yazılmaz’
İdarenin her zaman iyi niyetle müteahhide yardımcı olmaya çalıştığını, malzeme yüklenici firma tarafından sahaya götürülmüşse rapora o işin tamamlandığını yazdığını ifade eden tanık Gürcafer, ödemeye yansımamış bir konuda orijinal EBi raporunda işin tamamlandığının yazılmadığını ve yazılmayacağını belirtti.
Soruya cevaben raporun havalandırma havuz çalışmaları bölümünde orijinal raporda boru ve montajın tamamlandığının yazıldığını, sahtelenmiş raporda ise ‘betonerme’nin tamamlandığının yazılı olduğunu ama zaten bu bölümdeki betonların ödemesinin çok önceden alındığını, bunun hakedişe de yansıdığını kaydetti.
Raporu sahtelediği iddia edilen Tekin Arhun’un bundan bir menfaat ya da avantaj elde edip etmediği sorusuna Başsavcılık tanığı Gürcafer, ‘Bu işle ilgili bir menfaat elde etmez’ yanıtını verdi. Raporun bazı diğer bölümlerden örnekler veren avukat Serhan Çınar’ın orijinal ve sahtelendiği iddia edilen raporun bahsedilen bölümlerindeki işlerin iki raporda da tamamlandığı iddialarını kabul etti ve ‘beton dökülmüştür’, ‘tamamlanmıştır’ yanıtlarını verdi. Gürcafer başta emin olmadığını söylediği beton döküm işlemleri için de beton dökümünün yapıldığını sonradan kabul etti.
Toplama hatları sanat yapılarına beton dökülüp dökülmediğinin ancak proje bakılıp görülebileceğini söyleyen tanık, 2 bin metreküplük su deposunda fark olduğunu, bu konuda yorum yapmak istemediğini, daha kapsamlı inceleme yapması gerektiğini, bu işin ihale süresinde verilen ek işlerden olduğunu, su deposunun 2.000 tona çıkarılmasının ve seviyesinin yükseltilmesinin ciddi bir değişiklik yarattığını ve birkaç defa bu yüzden Ankara’ya toplantıya gittiğini ifade etti ve projeye bakıp incelemeden bu konuda bir şey söylemesinin mümkün olmadığını tekrar etti.
2 bin metreküplük su deposuna ilişkin talep formunda betonun dökülmediğinin belirtilmesi karşısında Başsavcılık tanığı Gürcafer, ‘ben bir yorum yapmak istemem’ dedi ve fiyata, alınacak paraya yansıması gereken konuların raporlandığını ifade etti. Toplam 48 adet talep formunun doğruyu yansıtmadığı iddiasına ‘öyle değil’ yanıtını verdi.
Başsavcılığın Ağır Ceza’daki sürpriz tanığı Gürcafer, PI duruşmalarında Mahkeme’de şahadet vermemişti
PI duruşmalarında Başsavcılık tarafından tanık olarak dinletilmeyen ancak Ağır Ceza’da sürpriz tanık olarak Mahkeme huzuruna çıkartılan Cafer Gürcafer’in çapraz sorgusu tamamlandıktan sonra, Başsavcılığın diğer tanığı esas hukuk davasına bakan Yargıç Düriye Elkıran’ın odacısı olarak görev yapmış Derviş Kırmaz şahadet verdi.
Derviş Kırmaz, 13 Aralık 2013’teki duruşmada Yargıcın sahtelendiği iddia edilen raporun renkli fotokopisini çekilmesini istediğini, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde renkli fotokopi çekilemediği için renkli fotokopinin çekilebildiği Capitalbank Yenişehir Şubesi’ne, Tekin Arhun’un şoförü Yılmaz Cefa ile birlikte gittiklerini anlattı. Savcı Mustafa İldeniz’in sorusu üzerine Cefa’nın sürdüğü araçla bankaya gittiklerini, hemen girişte sol tarafta renkli fotokopinin çekildiğini, rapora sadece Mahkeme’de ellediğini, Polis’in bu nedenle kendisini ifadeye çağırdığını ve parmak izini de aldığını aktardı.
Odacı Derviş Kırmaz sanık 2 Arhun’un şoförünü dava devam etmekteyken dışarıda otururken gördüğünü söyledi
Yılmaz Cefa’yı sürekli Mahkeme’de gördüğü için tanıdığını, dava devam ederken dışarıda Cefa’yı otururken gördüğünü, geçen cuma günü Yılmaz Cefa’nın düşman tanık ilan edilmesinden sonra Polis’e 30.05.2024’te ifade verdiğini kabul eden tanığın ifadesi Mahkeme tarafından ‘emare 28’ olarak kaydedildi.
Sanık1 Muslu’nun avukatı Süleyman Dolmacı’nın çapraz sorgusunda tanık 23 yıldır Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde odacı olarak çalıştığını, Arhun’un şoförü ve Capitalbank çalışanı Yılmaz Cefa’yı birçok kez Mahkeme’de gördüğünü yineledi. Polis’e ilk ifadesinde dava duruşması tarihi olarak 2013 yılı Kasım ayı dediğini kabul eden tanık, yanlış söylediğini, soru üzerine davanın Kascon’le avukat Mustafa Asena arasında olduğunu hatırladığını, salonda Capitalbank’ın renkli fotokopş makinesi olduğunu söylediğini ve onun üzerine duruşma bittikten sonra Yargıcın direktifi doğrultusunda Yılmaz Cefa ile birlikte bankaya gittiklerini beyan etti.
[27 Mayıs’taki duruşmada Mahkeme tarafından Başsavcılığın talebiyle ‘düşman tanık’ ilan edilen ve ardından teminata bağlanan Capitalbank çalışanı Yılmaz Cefa, daha önce Polis’e verdiği ifadesine taban tabana zıt bir şahadet vermiş, Tekin Arhun’un şoförlüğünü yaptığı sırada arabadan genellikle sadece sigara içmek çıktığını, sahtelendiği iddia edilen 31 sayfalık raporu 13 Aralık 2013’de teslim almadığını, fotokopi çekmediğini, evrağı Capitalbank’a götürmediğini ve ismini hatırlamadığı bir Polis memurunun baskısı altında önceki ifadesini imzaladığını iddia etmişti.]
Odacı Kırmaz’ın Serhan Çınar’la ilgili ilk hatırladığı dava, tartışmalı Cratos davası oldu
Sanık 2 Arhun’un avukatı Serhan Çınar’ın sorgusunda tanık Kırmaz, Serhan Çınar’ın birçok davasında odacı olarak yer aldığını, bu davalardan ilk aklına gelenin Cratos davası olduğunu söyledi. Soru üzerine Cratos davasının istinaf yargıcının Talat Usar mı Tanju Öncül mü olduğunu, davanın tarihini ve davada kaç emare verildiğini hatırlamadığını söyleyen tanık, 2021’deki Cratos davasının istinafını hatırlayamazken 2013’deki davayı anımsamasını, o duruşma sonrası ilk kez renkli fotokopi görmesiyle açıkladı. Polis’e geçmişteki ifadesinde tanıdığı Yılmaz Cefa’nın ismini neden vermediği sorusunu, Polis’in isim istemediği ile yanıtladı.
Siyah ya da lacivert bir Range Rover’la bankaya gittiklerini söyleyen tanığa, aracın siyah ya da lacivert değil açık mavi olduğu iddia edildi. Tanık Kırmaz, ‘koyu bir renkti’ yanıtını verdi. Cefa’nın hiçbir zaman arabanın yanından ayrılmadığı iddiasına ‘o gün salonun önündeydi’ dedi ve duruşma başlamadan önce Cefa’yı salonun önünde gördüğünü yineledi.
Tanık odacının 22 Mayıs 2014’te Polis’e verdiği ifade, ‘emare 29’ olarak kaydedildi. Duruşmanın 2-3 saat sürdüğünü kaydeden tanık, sanık kutusundaki Tekin Arhun’un ya da Turgut Muslu’nun o gün şahadet verdiğini belirtti.
Başsavcılığın son tanığı bugün Mahkeme’ye çıkacak
Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz, esas davada davacı Kascon’un avukatlığını yapan Kemal Mut’un şahsi numarasından yapılan aramaların Kuzey Kıbrıs Turkcell’den alınmış dökümlerini ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı bir diğer numaranın dökümlerini tek emare olarak Mahkeme’ye sundu ve iki telefon numarasının dökümü ‘emare 30’ olarak kaydedildi.
Başsavcılığın son tanığı 4 Haziran (bugün) saat 11:00’de dinlenecek.