Televizyon programına katılarak soruları yanıtlayan
Baybars, “Bu ülkede bir şeyleri düzeltebilmek için kendinden olmayanı yok saymayı bırakmamız gerekiyor” ifadesini kullandı.
İçişleri Bakanı olarak göreve başladığı 2018 yılında Belediye Reformu için tüm paydaşları da içine alan geniş çaplı bir çalışma yaptıklarını anlatan
Ayşegül Baybars, şu an hükümette olan
UBP’nin o dönem reformu hayata geçirmeyi kabul etmediğini belirtti. Baybars konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“İçişleri Bakanı’yken sadece sayı azaltma üzerine kurulu olmayan, kurumsal kimlik, mali disiplin sağlayan, gelirleri artırıcı denetim mekanizmasını getirecek, merkezden yetki devrini sağlayacak, belediyeleri yerelden özerklikle ayağa kaldıracak bir yapı için detaylı bir çalışma yaptık. Şu an hükümette olan aynı kişiler, biz ‘Belediyeler Reformu’nu yapalım’ dediğimizde ‘Yapamayız’ demiş ve hayata geçmesini engellemişti. İki yıl boyunca da bu reformu hayata geçirme çabam devam etti. 28 belediye 5 siyasi parti var, bu anlamda birçok çalışma yaptık ama kimse de uğraşmak istemedi. Eğer 2018-2019’da bu reformu ortak bir akılla yapsaydık, siyasette taraf tutmasaydık, farklı partilerden olan belediyeler kavga etmeseydi, bugün seçimlere üç ay kala reform niteliğinde bir şeyi tartışmazdık. O gün bu reformu hayata geçirememiş olmamız, bizim bu ülkenin menfaatine olan şeyleri ortak akılla yapamadığımızın göstergesidir. O günlerde bu reformu yapamamış olmamızın sebebi, partilerin başka bir partinin yapacağı doğru bir adımı desteklememesi, kendisinin yapmak istemesidir.”
“Seçim yasaklarına kadar belediyelerin sahadaki organizasyonu nasıl yapılacak?"
“
Halkın Partisi olarak Belediye Reformu’nun hayata geçirilmesi için katkı koymaya da hazırız, destek vermeye de” diyen Ayşegül Baybars, İçişleri Bakanı Ünal Üstel’le Belediyeler Reformu’na ilişkin bir sohbet toplantısı yaptıklarını ancak yasanın detaylarının kendileriyle paylaşılmadığını, yasa geçirildikten sonra bilgi verileceğinin söylendiğini belirtti.
Baybars, “Aslında bu UBP’nin sahiplenebileceği bir konu değil, ortak akılla yapılabilecek bir konu. Çünkü toplumu doğrudan ilgilendiren bir konu. Belediyelerin birleştirilmesi hassas bir konudur. Biraz inisiyatif alıp harekete geçmeyi doğru buluyorum çünkü aksi takdirde hiçbir reformu hayata geçirmek mümkün olmaz. 28 belediyenin sadece altısında imar yetkisi var. Belediye sayısı 13’e düşürülünce tüm belediyelere imar yetkisi vermeyi düşünüyorlar. Seçim yasakları seçimden iki ay önce yani 27 Nisan’da başlayacak. Bir buçuk ay içinde yasayı geçirip seçime gidilecek belediyelerin fiili yani sahadaki organizasyonu nasıl yapılacak? Siyasi partilerin bazıları bazı belediye adaylarını açıkladılar, çalışmalarına başladılar. Yüksek Seçim Kurulu, belediyelerin değişen sınırlarına göre seçmen kartlarını, listelerini ve oy pusulalarını belirleyecek. Yapılması, yetiştirilmesi gereken bir dizi iş var. Seçimi erteleme için savcılıktan görüş alınacağı söylendi. Ancak Anayasa ‘Yerel seçimler dört yılda bir yapılır’ diyor. Tüm siyasi partilerin olumlu görüşünü almadan bunların yapılmasını doğru bulmuyorum” diye konuştu.