Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak! Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak!
Halkın Partisi Milletvekili Ayşegül Baybars, Kıbrıs Gerçek ekranlarında Taha Can Gürlek'in gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Yaşanan siyasi tablo ile ilgili ciddi tespitlerde bulunan Baybars, birikim sonucu bu noktaya gelindiğini belirterek, bu atmosferin bir anda yaratılmadığına dikkat çekti. Seçmenin de dikkat etmesi gereken hususlar olduğunu sıralayan Baybars, bu seçimde Halkın Partisi olarak ekonomik bir tablo ortaya koyarak, sandığa gideceklerini ve bu yönde çalışmaya devam ettiklerini açıkladı. "BAZI VEKİLLER İSTEDİKLERİ OLMADIĞI İÇİN MECLİSİ BLOKE ETTİ" Meclisin sık sık kişisel çıkarlar maksadı güdülerek bloke edildiğini savunan Baybars, "Bu hükümetin kurulması için tüm diğer yollar tıkandığı zaman, biz hükümete güven oyu aşamasında mecliste yapmış olduğumuz konuşmalarda bu hükümetin topluma bir faydası olmayacağını, ısmarlama bir azınlık hükümeti olduğunu, böyle bir hükümetin topluma faydası olmayacağını belirtmiştik. Her yasama döneminde nisap sorunları ile başladı meclis. Sadece son bir haftadır yaşanan sıkıntılar değil bu. Bazı vekillerin kendi istekleri olmadığı için meclisi bloke etmelerini çok gördük ve sanırım ilk defa böyle kötü bir dönem geçirdi meclis. Son bir haftadır da hükümet istifa etti ve dolayısıyla biran evvel erken seçime gidilmesi gerekiyor. Artık bu meclisteki iradenin yenilenmesi gerekiyor ve tekrardan hem icraatın, hem de yasamanın çarkları dönebilsin." dedi. "HÜKÜMET TOPLUMUN ÖNÜNDE ENGEL OLMAKTAN VAZGEÇTİ" 10 aylık geride kalan süreç ile ilgili ciddi hatırlatmalarda bulunarak eleştiren Baybars, "3 günde bir şey değişmedi. Birikim sonucu oldu bu. Koalisyon ortağı 3 partinin de kendi iç kavgaları hiç bitmedi. Önce bir meclis başkanlığı krizi yaşadık, sonra bakanlık krizine bıraktı bu yerini. Aslında görevini iyi icra eden bir bakanın görevden alınması gibi krizler yaşadık. Büyük ortağın kendi tartışmaları bitti derken, bu seferde bir başka sorun olan Yeniden Doğuş'un kurultay kavgası başladı. Bu seferde zaten iki milletvekili olan bir parti ikiye bölündü, onların hem mecliste yaşadığı tartışmalar, hem de dışarıya yansıyanlar iyice bu hükümetin topluma hizmet edemez halini devamlı hale getirdi. Serdar Denktaş'ın DP vekili değilim ben, bağımsız hissediyorum kendini demesi ve nisap ve hükümete destek vermesinden kaçınması gibi bir sürü senaryo yaşandı. Bunun sonrasında bir ato komite krizi yaşadık, bu hükümet gayri yasal ve anayasaya aykırı bir şekilde yeni seçim takvimini yapmadı, gayrı yasal komite kurdu. Tüm bunlara baktığımız zamanda, aslında bir şey değişmedi ve bu hükümet ısrarla bu halka daha fazla zarar veremeyeceğini anladı. O kadar zararlı bir dönem yaşadık ki, kendi kurultay ve kendi iç hesaplarına dönen hükümet, yine aslında kendi iç hesaplaşmaları ve kurultay kavgaları için istifa ettiler ama istifaları toplumun lehine oldu. Bu hükümet ilk defa doğru bir karar verdi ve toplumun önüne engel olmaktan vazgeçti." ifadelerine yer verdi. "İSTİFA, 31 EKİMDE YAPILACAK KURULTAYDA BAŞBAKANIN ELİNİN GÜÇLENMESİ İÇİN BİR STRATEJİ" Başbakan tarafından sunulan istifayı strateji olarak değerlendiren Baybars, "İstifa etmek bu hükümetin yasa yapamıyor, meclisi açamıyor, nisap sorununu çözemiyor, icraat ortaya koyamıyor gibi sebeplerden olmadı. Aslında istifa edilmesi 31 Ekimde yapılacak kurultayda Başbakan'ın elinin güçlenmesi için bir strateji. Ya elinde bir seçim tarihinde kurultaya gidecek, ya da elinde hükümet kurma görevi olarak kurultaya gidecek. Sanıyorum ki kendisine bu noktada bir avantaj sağlayacağını düşünüyor, bu nedenle bu zamanda istifa kartını göstererek istifa etti. Yoksa biz artık topluma hizmet veremiyoruz noktasında değil. Zaten son verdiği açıklamalara bakarsanız topluma hizmet yaptığını söylüyor ama ortada herhangi bir hizmet veya toplumun refah seviyesini yükseltecek herhangi bir şey yok." şeklinde konuştu. "KENDİ İÇ ÇEKİŞMELERİ BİZİ KÖR DÜĞÜM HALİNE GETİRDİ" Vatandaşa seçimle alakalı önemli mesajlar veren Baybars, "Vatandaş artık bunu görmeli ve gözünü dört açmalı. Kurultay kavgaları, birinin oğlunun müdür yapılması için nisap sağlamaması, öbürünün müsteşar yapılmayan arkadaşı için nisap sağlamaması, bir başkasının arazi tartışmaları yüzünden nisaba destek vermemesi gibi şeyler yaşandı. Kendi iç çekişmeleri bizi kör düğüm haline getirdi. Vatandaş böylesi bir dönemde, gözleri önünde kendisine yaşatılan bu rahatsızlığa dur demek ve seçime gittiğinde bu kişilere oy verememek olarak kullanmak olabilir. Çünkü bu kişilerin ülkeyi yönetmesi geriye götürüyor. Bizim orta vadeli, uzun vadeli kazanımlara ve mutlu gençlere ihtiyacımız var. Şu anda bunların hiçbir ortada yok. Bu saatten sonra bir erken seçim olacağı aşikar. Dolayısıyla en fazla konuşacak olan seçmen ve iradesidir bu saatten sonra." dedi. Seçim konusunda stratejilerini belirten Baybars, bu seçimde ekonomik bir vizyon koyacaklarını ve bu yönde çalıştıklarını şu sözlerle ifade etti; "Halkın Partisi olarak 2016 yılında kurulduk. 5'inci yılımızdayız ve ilk seçimi de 2018 yılında gördük. Ülkede eski siyaset dediğimiz; yozlaşmış, ülkenin değerlerinin erozyona uğradığı, adam kayırma, ranta dayalı ilişkiler, partizanca dağıtımlar gibi eski siyaset anlayışı ile ülkenin gitmemesi ve iyi yönetim, sosyal adalet, fırsat eşitliği, hesap verebilirlik, erişe bilirlik bir yönetim vadetmiştik. Aynı şekilde şu anda bunları dönemin ruhuna uygun bir şekilde vadediyoruz. Ülkenin yaşadığı sıkıntılardan dolayı ciddi bir ekonomi kalkınma politikasına ihtiyacı var. Kamu maliyesini disiplin altına koyarak, vergi politikalarını düzenlememiz ve teşfiklendirme yönetmelerini doğru yerlerde ekonomiyi canlandırmamız, alım gücü arttıracak enstrümanlara değer vermemiz gerekiyor. Bizim bu seçimde daha çok ekonomik bir vizyonumuz olacak toplumla paylaşacağımız."    
Editör: TE Bilisim