Sistemsizliğin içinde tek suçlunun hekim ve eczacılar mı olduğunu soran Besim, bu travmanın yıllar boyu kaldırılamayacağını söyledi.
Bakanlık içinde sistemi doğru kullanmayan kişilerin de soruşturulup soruşturulmadığını soran Besim, Çalışma Bakanlığında önce bir iç denetim ve ön çalışmadan sonra bu konunu polise yansımasını beklediklerini kaydetti.
Filiz Besim, hastaya hekim seçme özgürlüğü verildiğini ama eczacıya verilmediğini belirterek sadece sözleşmeli olan eczacıların reçetelerinin faturalarının kabul edileceğinin söylenmesinin yarattığı sıkıntıları anlattı.
Reçetelerin ödenmesinde yaşanacak sıkıntılara değinen Besim, e-reçete sisteminin Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa kurulması gerektiğini söyledi.
Besim, sistemin daha kapsayıcı şekilde tüm hekim ve eczacıları kapsayacak şekilde kurgulanması ve güçlü şekilde denetlenmesini önerdi. O güne kadar tüm eczanelerin reçetelerinin kabul edilmesini isteyen Filiz Besim, eczacıların sisteme güveni kalmadığını ifade etti. Eczacılarla birlikte çalışarak sistemin yeniden kurulmasını öneren Filiz Besim, sistemin denetlenebilir olmasını da “olmazsa olmaz” diye niteledi.
Sistemi denetleyecek en güçlü şeyin genel sağlık sigortası olacağını vurgulayan Besim, 2000 yılından beri bu konunun konuşulduğunu ancak hayata geçmediğini belirtti.
Besim, çalışma ve sağlık bakanlıklarının bir türlü bir araya gelip sorunu çözemediğini ifade etti; bu durumun özellikle dezavantajlı, kırılgan gruplar için sorunlar yarattığını vurguladı.
Ciddi engeli olan bir çocuk sahibi anne-babaların çalışmasının çok zor olduğuna işaret eden Filiz Besim, bu durumdaki kişilere özlük hakları için güvence verilmesi gerektiğini söyledi.
Besim, Engelli Yaşam Evi’nin devreye girmesinin önemli ve anlamlı olduğunu kaydetti. Besim, Doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanı kadrolarında eksikliler olan Engelli Yaşam Evi’nin hep birlikte kaliteli çağdaş bir yere dönüştüreceklerini söyledi.
CTP Milletvekili Filiz Besim, engellilerin sorunlarından örnekler verdiği konuşmasında, önerilerde de bulundu; özellikle sağlık ve çalışma bakanlıklarının ortaklaşa çalışma yürütmesinin önemine işaret etti.
Sosyal hizmetlerdeki eksikliklerin toplumda çok ciddi sıkıntılar yarattığını belirten Besim, suç çeşitlerinin çok arttığına işaret ederek suça itilmiş çocukların rehabilitesinin önemini vurguladı.
“Yasası yok denilerek ortada bırakılan Kalkanlı Yaşam Evi’nin idaresi tam olarak Çalışma Bakanlığı’na geçti mi?” diye soran Filiz Besim, “Yani Sağlık Bakanlığı hemşiresi, doktoru, fizyoterapisti olmayan Çalışma Bakanlığı’na bu evi teslim etti” diye konuştu.
Besim, Lapta Huzurevi’yle ilgili sıkıntıların yıllardır konuşulduğunu, yeni bir proje görmediğini söyledi.
Ülkenin hızlı şekilde nüfus sayımına gitmesi gerektiğini belirten Besim, bu sayımın sonucuna göre politikalar belirlenmesinin şart olduğunu anlattı. Besim, “Bu sayım yapılmadığı için insan hayatları elimizden kayıp gidiyor” diye konuştu.
Filiz Besim, dünyada meslek hastalıklarının iş kazalarından daha fazla can aldığını rakamlarla anlatarak belli bir çalışan sayısının üzerindeki iş yerlerinin bir hekimle kontratı olması yönünde düzenleme yapılmasını istedi.
Ülkede ortalama yılda 6-10 kişinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini belirten Besim, meslek hastalıklarından ölenlerin sayısının ise bilinmediğini kaydetti. Besim, taş ocakları, elektrik santrali, liman işçileri, otomotiv sanayi, hastanelerde radyasyona maruz kalan personeli örnek vererek meslek hastalıklarıyla ilgili de çalışma yapılmasını önerdi.