DAÜ Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Mehtap Malkoç, son yıllarda, özellikle gençlerin, vücut geliştirmek için içtiği protein tozlarının bilinçsiz kullanılması halinde ileride zamansız kalp krizlerine neden olabileceğine dikkat çekti.   TOZLAR DAMAR SİSTEMİNE ZARAR VERİYOR  DAÜ Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Mehtap Malkoç, gençlerin protein tozlarını gereksiz kullanmamaları gerektiğini ifade ederek, protein tozunu bir bardağın içersine koyup çalkalayıp içtikten sonra şiştiklerini belirtti. Malkoç, bunun kasları şişirmediğini sadece damar sistemine zarar verdiğine dikkat çekerek, gençlerin bu tür ilaçları bilinçsizce aldıkları için kalplerinin de büyüdüğünü söyledi ve ileride bu kişilerin zamansız kalp krizi geçirebileceğini söyledi HALK, FİZİK TEDAVİ YÖNÜNDE BİLİNÇLENDİRİLMELİ Halkın fizik tedavi yönünde bilinçlendirilmesi gerektiğine de işaret eden Malkoç, fiziksel aktivitenin doğru yapılması halinde yararlı olacağını belirterek, “Kalp problemimiz var. Ancak kalp krizinden bir hafta sonra eksersiz yapmaya başlıyoruz. Bunu bilinçli insanların yapması gerekir. Fizyoterapi burada devreye giriyor” dedi Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Mehtap Malkoç, özellikle gençlerin vücut geliştirmek için içtiği protein tozlarının bilinçsiz kullanılması halinde çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceği, ileride, zamansız kalp krizlerine neden olabileceği uyarısında bulundu. Malkoç, gençlerin protein tozlarını gereksiz kullanmamaları gerektiğini ifade ederek, protein tozunu bir bardağın içersine koyup çalkalayıp içtikten sonra şiştiklerini belirtti. Mehtap Malkoç, bunun kasları şişirmediğini sadece damar sistemine zarar verdiğine dikkat çekerek, gençlerin bu tür ilaçları bilinçsizce aldıkları için kalplerinin de büyüdüğünü söyledi ve ileride bu kişilerin zamansız kalp krizi geçirebileceğini söyledi. Bir kardiyolog, bir beslenme uzmanı ve bir fizyoterapistin bunları oturup ele alması gerektiğini ifade eden Malkoç, Sağlık Bakanlığı’nın bu konulara el atmasının şart olduğunu vurguladı. Eczanelerde bu tür protein ilaçlarının çok satıldığını kaydeden Malkoç, spor salonlarında olan antrenörlerin,  gençleri bu tür proteinleri içmemeye ikna edemediklerini söylediklerini anlattı. “Proteinlerde bilinçsiz bir tüketim var” diyen Malkoç, protein ilaçlarından kullanan bazı çocukların arka vücutlarında bazı bölümlerinin şişerek bazılarının çöktüğünü ifade ederek, yanlış hareketlerden bazı kaslar eğitilip şişerken, bazılarında da eğitilmediği için çökme olduğunu kaydetti. Buradan kimseye çamur atma niyetleri olmadığının altını da çizen Malkoç, “Lütfen bunları spor bilinci olan insanlar yapsın. Salonların bazılarında beden eğitimi mezunu olmayan kişiler var. Bilinçli salonlarımız da var” dedi.   Fast Food büyük tehlike Malkoç, dünyada fast- food tüketiminin arttığını ve bunun büyük bir tehlike olduğunu ifade etti. Malkoç, sağlıkla ilgili Amerikan Fizyoterapi Cemiyeti’nin bazı eylem planları ortaya koyduğunu belirtti. Dünyanın fizyoterapide bizden çok ileride olduğuna dikkat çeken Malkoç, “Her gün televizyonu açtığımız zaman bir hastalık öğreniyoruz ve her gün bu alanda bir eylem planı var. Bizim ülkemizde de Sağlık Bakanlığı’nın bu elem planını bir an önce başlatması gerekir. Fiziksel aktivite çok önemli” dedi. Halkın fizik tedavi yönünde bilinçlendirilmesi gerektiğine işaret eden Malkoç, fiziksel aktivitenin doğru yapılması halinde yararlı olacağını belirterek, “Kalp problemimiz var. Ancak kalp krizinden bir hafta sonra eksersiz yapmaya başlıyoruz. Bunu bilinçli insanların yapması gerekir. Fizyoterapi burada devreye giriyor. Kanser hastalarında tedavi alıyorlar ve burada eve bağlanan hastaların bu bağlılığı azaltmamız gerekiyor” dedi.   Koşu bantları yanlış kullanılıyor Bel problemlerinde salonlarda bilinçsizce yapılan birçok spor türü olduğuna dikkat çeken Malkoç, “Daha sonra hastalar bize geliyor ve ‘bu sporu yaptığım için bel problemim var’ diyor. Çünkü yanlış hareketler yaptı. Bir koşu bandında yürürken eğim ne kadar yüksek verilirse, bele o kadar zarar veriliyor. Böylece kalp ve dolaşım sistemine de zarar veriliyor. Bunu çoğu bilmiyor. Koşu bandını satın alıp evde üzerine çıkıp yürüyor. Koşu bandından düşen veya kafa travması, kalça kırığı, enfaktüs geçirenler de oldu. Bunlar dünyada aşıldı ama bizde henüz oralara gelinilmedi. Türkiye’de de öyle” şeklinde konuştu. “Bazı yerlere henüz biz fizyoterapistler olarak giremedik” diyen Malkoç, kadın doğumlarında, özellikle hamile bayanlar ile çalışmak istediklerini söylemelerine rağmen normal doğum yapmak isteyenlerin çok az olduğunu, çoğunun sezaryen yapmak istediğini belirtti.   Parklara konan aletler kas iskelet sistemine zarar veriyor Malkoç, birçok belediyenin parklara, insanların sağlıklı yaşam sürmesi için koydukları aletlerin uygunluğunun test edilmesi gerektiğini de söyledi. Malkoç, “Bacaklar ne kadar açılacak. Bir bakıyorsunuz bacaklar Bahçeşehir escort açılıyor, geri gelmiyor. Bu hastanın kas iskelet sistemine zarar veriyor. Ya da teyzeler, naylon ince çoraplarla veya normal ayakkabılar ile yürüyüş yapıyorlar. Doğrusu ise eşofmanını ve spor ayakkabısını giyip yapması gerekiyor” dedi. Fizyoterapist mesleği geliştikçe bakışın da değiştiğini kaydederek, önceleri fizik tedavi olarak bilinen mesleğin artık rehabilitasyon (tekrardan bir fonksiyon kazandırmak) ile de anılmaya Mecidiyeköy escort başlandığını anlattı. Önceleri bel ve boyun fıtığı olan hastalara tedavi uygulayan bir meslek grubu olduklarını ve daha fazla, “doktor teşhisi koyacak”, kendilerinin de uygulayacağı gibi yardımcı şeklinde görüldüklerini Avrupa yakası escort kaydeden Malkoç, “Artık günümüz şartlarında özellikle dünyada hastalar direk fizyoterapiye nakledilmeye başlandı. Kas ve iskelet sistemi ile kronik hastalıkların artışı ile birlikte bakış da biraz değişmiştir” şeklinde konuştu. Malkoç, günümüzde teknolojik ve çağdaş gelişimin, insanları hareketsiz yaşama sevk etmesinden dolayı kas, iskelet sistemi ile kronik hastalıkların arttığını kaydetti.
Editör: TE Bilisim