KIBRIS

Sporcular, Kıbrıs Araba Müzesi’ni ziyaret etti

Olimpiyatlarda, Türk okçuluk tarihinin ilk takım madalyasını kazanarak tarihe geçen Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammet Abdullah Yıldırmış, Kıbrıs Araba Müzesi’ni ziyaret etti

Ellerinde okları ve yayları ile görmeye alışık olduğumuz olimpiyat yıldızları; tam anlamıyla birer otomobil tutkunu çıktı. Müzede sergilenen asırlık klasik otomobiller, olimpiyat yıldızlarını adeta büyüledi.

Türk okçuluğunun gururu Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammet Abdullah Yıldırmış, geçen hafta Yakın Doğu Üniversitesi’nde düzenlenen “Bir Asrın Şampiyonları” söyleşisi için Kuzey Kıbrıs’taydı. Söyleşi öncesinde Yakın Doğu Üniversitesi kampüsünü keşfetme fırsatı bulan sporcular, Kıbrıs Araba Müzesi’ni de ziyaret ederek büyüleyici bir yolculuğa çıktı.

Ellerinde okları ve yayları ile görmeye alışık olduğumuz sporcular tam anlamıyla birer otomobil tutkunu çıktı. Müzede sergilenen asırlık klasik otomobiller, olimpiyat yıldızlarını adeta büyüledi.

Kıbrıs Araba Müzesi’nde 1900’lerin başından 2000’lere kadar uzanan 100 yıllık tarihin her döneminden otomobiller ziyaretçileri ile buluşuyor. Otomobil dünyasının demirbaşları olan Mercedes, Ford, BMW gibi markaların ilk modellerinden günümüze kadarki yolculuklarını izlemenin mümkün olduğu müzede, 1901 Model Crestmobil, 1903 model Wolseley ve 1909 model Buick gibi pek çok klasik araç da sergileniyor. 300 km hız sınırını ilk kez aşan Jaguar, Lamborghini Murcielago Roadster, Dodge Viper SRT10 Final Edition, Ford GT40 gibi efsane olmuş pek çok spor araba da müzenin koleksiyonu arasında yer alıyor. İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından Kıbrıs Türk Toplumunun lideri Dr. Fazıl Küçük’e hediye edilen makam aracı da müzenin en özel eserleri arasında yer alıyor.

Ford GT40’nin sesi büyüledi

Kıbrıs Araba Müzesi’nde tarihi ve modern araçlar arasında dolaşan sporcuların gözdesi 2006 model Ford GT40 oldu. Ford GT40’ın motor sesini duymak isteyen sporcular, bu anı videoya alarak ölümsüzleştirdi. Ford tarafından 1960’larda Le Mans yarışlarında Ferrari’nin üstünlüğüne son vermek amacıyla tasarlanan GT40, güçlü V8 motoru ve çarpıcı tasarımıyla dönemin motor sporları dünyasında çığır açtı. 1966-1969 yılları arasında üst üste dört kez Le Mans zaferi kazanan bu mühendislik harikası, yalnızca bir yarış otomobili olmanın ötesinde, otomobil dünyasında bir dönemin sembolü haline geldi. Müzedeki bu ikonik araç, günümüzde de motor sporlarının altın çağını temsil etmeye devam ediyor.