Uyuşturucuya geçit yok! Uyuşturucuya geçit yok!
Halkın Partisi Milletvekili Jale Refik Rogers, akaryakıta ve Tüpgaz’a yapılan zamları hatırlatarak geçim sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığını ancak ülkenin gerçek sorunlarıyla ilgilenecek bir hükümetin olmadığına dikkat çekti. Katıldığı televizyon programında gündemin öne çıkan konularına ilişkin görüşlerini paylaşan Rogers şöyle konuştu:  
“Meclisteki iradenin kısa zamanda yenilenmesi gerekiyor. Karşımızda üç maymunu oynayan bir hükümet var. Muhalefet olarak ne söylersek söyleyelim kendi bildiği gibi ilerlemeye devam ediyorlar. Herhangi bir öneri veya eleştiriyi dikkate alan yok.  Biz Halkın Partisi olarak topluma olan sorumluluğumuzun bilinciyle hareket ediyoruz. Dikkat çekmek isterim ki; geçen hafta geçirilen Tarım Sigorta Fonu ve Muhaceret Affı yasaları muhalefetin desteği olduğu için geçebildi. Özellikle Muhaceret Affı, Halkın Partisi’nin desteğiyle geçti. Pandemi sürecinde işten çıkarmalarla kaçağa düşen çok işçi var ve ülkede iş gücü anlamında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Özel sektörün çalıştıracak işçi bulamadığı bir dönemden geçiyoruz. Ülkedeki iş gücü politikasının aflarla yönetilmesini doğru bulmuyoruz.  Ancak, mevcut durumun toparlanabilmesi ve ülkede çalışan kişilerin kayıt altına alınmasının önünü açmak istedik. Çalışma Bakanlığı tarafından yasalarda yapılması gereken güncellemeler var. Hükümette olduğumuz ve İçişleri Bakanlığı’nın bizde olduğu dönemde kayıtlı yaşamla ilgili düzenlemeler yaptık. Ancak Çalışma Bakanlığı bacağında yapılması gerekenler hala daha tamamlanmış değil. Bu yönde bir niyet de görmedik. Geldiğimiz noktada Muhaceret affı özel sektörün önünü açmak için önemliydi, bu yüzden destek verdik. Çiftçilerin ekimlerinin başlayacağı bir döneme girdik, katkıya ihtiyaçları var. Bunun önünü açabilmek için de tüm muhalefet partileri olarak Tarım Sigorta Fonu yasasına destek verdik. Meclis Genel Kurul’unun gündeminde olan başka yasalar da vardı. Örneğin kan bankalarının yasal altyapısını oluşturan kan ve kan ürünleri yasasını, evlilik dışı çocuklar yasasını komitede oylanmasına rağmen tekrar Genel Kurul’a göndermediler. Hükümet kendine güvenmediği için istifasından sonra sadece toplumda bir baskı unsuru olan yasaları Genel Kurul’a gönderdi. Sesi yüksek çıkanı dikkate aldılar. Devletin böyle yönetilmesi kabul edilebilir değildir.”
“Halk gücün kendinde olduğunu bilmeli, değişim için duruş sergilemeliyiz"

Editör: TE Bilisim