"Bu duruma artık bir “Dur” demeliyiz!"

Başarılı Gazeteci ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Ali Kişmir, yarınki mahkemesinden önce son kez kendini anlatarak, kendisinin de bu halktan biri olduğunu, ekonomik zorluklar içinde büyüyen bu toplumun çocuklarından biri olduğunu hatırlattı. Kendisi için değil toplumsal ifade ve düşünce özgürlüğü için destek isteyen Kişmir, adalete güvendiğini de ifade etti. İşte Kişmir'in o köşe yazısı; "BEN Bugün dava sürecimle ilgili son kez kalemi elime alıyorum… Yarından itibaren artık söz yargımızda!.. O nedenle sürece etki etmemek ve bağımsız olduğuna inandığım yargımıza saygımdan dolayı son kez sizlere sesleniyorum… *** Yazının başlığı “Ben”, yani Ali Kişmir… 1984 yılında şu anda aşık olduğu Kıbrıs’ın en sevdiği şehri olan Lefkoşa’da dünyaya gelen… Anne ve babası özel sektör çalışanı olan… Hiçbir şekilde devletten en ufak bir menfaatı bulunmayan… Bugüne kadar hiçbir devlet kurumundan reklam dahi almayan… Ve ekonomik zorluklar içerisinde büyüyen sizden birisi… Bu toplumun çocuklarından bir tanesi… *** Hakkında çok safsata olan ama asla üzerine yapışmayan bir insan… Hiçbir insanı dini, dili ve ırkı yüzünden ayırmayan… Kendi ülkesinin bölünmüşlüğüne isyan eden ve yeniden birleşmesi için mücadele veren… Toplumsal iradesine sahip çıkan ve bu iradeye müdahale eden her kim olursa olsun ona karşı duran bir Kıbrıslı… *** Ellerinizden öpen 14 ve 10 yaşlarında iki çocuğu olan… Kendisine her koşulda destek çıkan bir hayat arkadaşıyla aynı yastığa baş koyan… Anne ve babası ile çok sevdiği ablası tarafından sürekli korunmaya çalışılan… Her kesimden ve her görüşten arkadaşı olan veya daha doğrusu düne kadar olduğunu sanan çoğunlukla saflığı yüzünden hayal kırıklıkları yaşayan bir kişi… *** Bunların yanında da parmağının arkasına saklanmayan… Düşündüğünü yazan… Ve bu yüzden hedefe konan bir gazeteci!.. *** Şimdi bu gazeteci, kendisi için değil toplumsal ifade ve düşünce özgürlüğümüz için sizden destek istiyor!.. Evet, ben şahsen yargımızın adaletine güveniyorum… Ve yarından itibaren kendimi bu adaletin kollarına emanet ediyorum… Ancak bu mücadele toplumsal bir mücadeleye dönüşmediği sürece bugün ben, yarın bir başka kişi benzer bir durumla karşı karşıya kalacak!.. Bu duruma artık bir “Dur” demeliyiz!.. *** Unutmayalım, yasalar halkları, yönetenlerden korumak içindir, yönetenleri halktan korumak için değil!.. *** Bu akşam saat 20:00’da ve yarın sabah saat 8:30’da bu mücadeleyi büyütmek için son kalemiz olan mahkemelerimizin önüne sizleri davet ediyorum… Bu memleket bizim!.."