Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak! Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak!

1 Nisan'dan beridir Başbakanlık önünde Direniş Çadırı eylemi adı altında toplanan gençler eylemlerini sonlandırdı

Değerli Basın Emekçileri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde bizlerin sesini duyurmak için gösterdiğiniz Dayanışma adına öncelikle teşekkür ederken, sizin aracılığınız ile başta siz olmak üzere tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramını kutluyoruz. 1 Nisan'dan beridir devam eden Direniş Nöbetinde, biz gençler tam bir aydır irademize sahip çıkmak için, aydınlık yarınlar adına yapılması gerekenleri hatırlatmak için, ekonomik ve siyasal taleplerimizi duyurmak, kısaca; geleceğimize sahip çıkmak için, başbakanlık önünde onurlu direnişimizi sürdürüyoruz. Direnişçiler olarak biz, bu ülkenin bizim olduğunu ve bizim yönetmemiz gerektiğini ilk günden beridir ısrar ve kararlılıkla savunduk. Başbakanlık önünde bizi yönettiğini iddia edenlere; Size güvenmiyoruz demiştik, bizi aydınlık yarınlara taşıyamayacağınızı biliyoruz demiştik. Bu topluma yaşattığınız tüm rezillikler ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi. 59 günde düşen hükümet olarak tarihin tozlu sayfalarında yerinizi aldınız. UTANÇLA ANILACAKSINIZ! Yaşanabilir bir ülke için onurlu bir şekilde 30 gündür direnen bizlerin sesine kulak vermek bir yana , rant ve çıkar kavgalarınız ile, demokratik anlayıştan uzak, omurgasız siyasi tavırlarınız ile geleceğimizi daha da karartmaktan öteye gitmeyen 59 gün geçirdiniz. Toplumun vicdanında yargılanan sizlerin aksine, 30 günde biz topluma UMUT olduk ve olmaya devam edeceğiz. Tam bir aydır 'umut' için hep birlikte mücadele eden biz gençler, sizlere rağmen bu ülkeyi terk etmeyecek, mücadelemizi büyüteceğiz. Toplum yararına icraatınız olmayacağını bildiğimiz gibi, biliyoruz ki yaktığımız bu kıvılcımı söndüremeyeceksiniz. Yalnızca büyüteceksiniz. Bu ülkeyi sağlıklı bir geleceğe taşıyacak, yarınlara umutla bakmamızı sağlayacak, taleplerimizi hayata geçirecek iradenin sizde olmadığını bizlere bir kez daha gösterdiniz. Hükümetçilik tiyatronuzda yönetmen olmadığınızı zaten biliyorduk. Sizler figüran bile olmadığınızı ispatladınız. Bugün itibarı ile Direniş Çadırını Başbakanlık önünden kaldırıyoruz. Sanmayın ki vazgeçiyoruz. Sizlerin aksine kendi hikayemizin öznesi olmak için mücadelemizi başka bir zemine taşıyoruz. Sizler her an ensenizde gençliğin öncülüğünde bu toplumun ateşini hissedeceksiniz. Yakın bir gelecekte onbinlerle sokakta olacağız. Siz yönetilmeye, irade gaspına geçit verdikçe daha da kalabalık olacağız. Gençler olarak hakların mücadele edilmeden kazanılamayacağının ve birlikte mücadelenin kaçınılmazlığının farkında olarak yolumuza güçlenerek devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti rejimi tarafından Kıbrıs’ta elçilik aracılığıyla bizlere dayatılan paketlerle, yargımıza, demokrasimize, kültürel ve sosyal ilişkilerimize, nüfus yapımıza, seçimlerimize müdahale etmelerine, sizin buna çanak tutmanıza izin vermeyeceğiz, Bu ülkenin kaynaklarını, kurumlarını rant uğruna peşkeş çekmenize izin vermeyeceğiz, Kötü idarenin faturasını işçiye, özel sektöre, dar gelirliye, öğrenciye, yaşlıya, özel gereksinimli bireylere kesmenize izin vermeyeceğiz, Burslarımız 5 ay geriden gelirken 'kültür gezilerinizi' kabullenmeyeceğiz, Külliyenize olur demeyeceğiz. Gailesi memleket olmayan sizlerin, vizyonsuzluğuna geleceğimizi teslim etmeyeceğiz. Kendi ayakları üzerinde duran, talimatla yönetilmeyen bir toplum yaratana dek durmayacağız. Yarattığınız çirkef yatağını gülistanlığa çevirmek için, davulun tokmağını geri almak için MÜCADELE EDECEĞİZ. Sizin yapamadığınız ne varsa gençlik yapacak. Aydınlık yarınları miras bırakmakla yükümlü olduğunuz bu gençler günü gelecek sizlerin hesap vermesini sağlayacak. Koltuklarınız size kalsın, geleceğimizi bize bırakın demiştik, Koltuklarınız size kalmadı ama geleceğimiz bize kalacak, hiç şüpheniz olmasın… Bu güne kadar bizimle birlikte mücadele eden ve mücadelemize çeşitli şekilde destek veren herkese çok teşekkür ederiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya HİÇBİRİMİZ!