Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile
görüşmesinin ardından ortak basın açıklaması yapıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın basın toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
İlk kez sunduğum eşit egemen iki devlet önerilerine TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, her platformda destek verdi.
TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Kıbrıslı Türklere desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Resmi bir müzakere sürecine geçilecekse önerilerimizin kabul edilmesini istiyoruz.
BM Genel Sekreteri ortak zemin bulunana kadar sürecin süründürülmesi, ortak zemin bulunması durumunda görüşmelere başlanacağını söyledi.
Müzakere süreci başlayacaksa önerilerimizin kabul edilmesini bekliyorum. Ortak zemin bulunana kadar sürecin sürdürülmesi ve ortak bir zemin bulunması durumunda yeni bir zemine geçilmesi gerekmektedir.
Bize uygulanan haksızlıklar büyük bir insan hakları ihlalidir. Bu çağda asla olmaması gereken uygulamalar Kıbrıslı Türklerin üzerinde uygulanmaktadır.
Rum Lider Nikos Anastasiadis’in önerilerini kabul etmemiz mümkün değildir.
TC ile sürekli istişare içerisindeyiz.
Kıbrıs’ta iki ayrı halk olduğunu söylüyoruz. Anastasiadis’in Cenevre görüşmelerinde paylaştığı şeyler var.
Gönderdiği mektupta da bunları ifade etmektedir, temcit pilavı gibi aynı şeyleri ifade eder. Bunları kabul etmiyoruz. Önerileri yok hükmündedir. Süreçleri TC ile istişare halinde yapıyoruz. Çeşitli detaylar, ayrıntılara girilmiştir. Kıbrıs Türk tarafı kendi önerilerini yakın zamanda sunacak
Doğu Akdeniz’de, Ukrayna’da yaşananlar, dünyada farklı dengeler oluştuğunu görüyoruz.
KKTC ile işbirliği bu kapsamda önemli.
Çavuşoğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
KKTC’nin uluslararası alanda görünürlüğü için nasıl çaba sarf edeceğimizi görüştük, istişareler yaptık.
Verimli görüşmeler yaptık. Adada yeni bir müzakere sürecinin başlaması ve bunun başarılı olması için gereken belli.
Kıbrıs Türk halkının haklarının geri verilmesi lazım. Bu haklar inkâr edilemez. İnkâr etmek, Kıbrıs Türk halkının özünü inkâr etmektir.
Müzakere eşitler arasında olur. Aksini zaten 54 yılda tecrübe ettik.
Eşitliği reddeden kim zaten belli. Kaybedecek bir 50 yılımız daha yok.
Tatar’ın Cenevre’de ortaya koyduğu öneriyi nasıl desteklediysek, bugün de desteğimiz tamdır.
Bundan sonra bir müzakere olacaksa iki toplum değil, iki devlet arasında olacak.
Güney Kıbrıs’ın sözcülüğünü yapan Avrupa Birliği’nin herhangi bir çözüm modeli dikte etme hakkı yoktur.
Rum tarafı dikkatleri başka yere çekmeye çalışıyor. Güven Artırıcı Önlemleri sanki yeniymiş gibi gerek bizlere, gerek AB’ye satmaya çalışıyorlar. Gerçekten içinde yeni bir fikir olsa bunları konuşuruz, Türkiye olarak destek veririz ama bunlar Sayın Anastasiadis’in de Cenevre’de eski defterleri karıştırarak bir bir okuduğu önerilerdir.
Maraş açılımından duyduğu rahatsızlığı temel alarak refleks gösteriyor Sayın Anastasiadis.
Rum tarafı gerçekten işbirliği yapmak istiyorsa, önerilerimize olumlu bakar, yoksa Türk tarafı vizyonuna devam edecek.
Türkiye Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türk halkının haklarını koruyacaktır.
Kıbrıs Türk halkının hidrokarbonların paylaşımı konusunda yaptığı teklifler var, bu teklifler halen masadadır. İşbirliği istiyorlarsa buna hayır değil, evet demeliler. Rumların tek derdi Maraş’ı geri almak. Maraş, KKTC toprağıdır. Bunu bir kez daha buradan duyurmak istiyorum. Maraş açılımları uluslararası hukuku ihlal etmiyor. Maraş açılımları iki halkın da yararına atılmış adımlardır.