Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak! Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak!
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Zeki Çeler, Kıbrıs Gerçek  ekranlarında Taha Can Gürlek'e yaşanan istifa gelişmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. İstifa kararını "Malumun ilanı" şeklinde değerlendiren Çeler, yaşanan istifa olayının bir strateji olduğunu ileri sürdü. Bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın kurultayı bekleyeceğini savunan Çeler, bir süre daha oyalama politikası yaşanabileceğini ifade ederek, bu sürenin 60 güne kadar sürebileceğini ifade etti. Ayrıca, yaşanacak erken seçimle ilgili seçmene seslenen Çeler, seçmenin yapılanları unutmaması gerektiğini ve sandıkta da buna göre hareket etmesi gerektiğini belirterek, ancak ülkenin bu şekilde sağlam şekilde ayakları üzerinde durabileceğinin altını çizdi. "OLAN TOPLUMA OLDU" İstifa kararını değerlendiren Çeler, "Malumun ilanı" olarak değerlendiren Çeler, "İstifa kararı malumun ilanıydı. Zaten meclisi anayasaya uygun kapatamadık ve nisap yoktu, sonrada açılamadı. Kendi içlerindeki kavgadan dolayı da malumun ilanını sayın başbakan duyurdu. Bu istifanın sebebi gerçekten YDP'nin KIB-TEK ile yasadığı sorunlardan dolayı mı yoksa DP içerisinde Serdar Denktaş'ın desteğini geri çekmesinden dolayı mı veya Bertan Zaroğlu'nun Arıklı ile kavgasından kaynaklı mı olduğu siyaseten farklı yönleri vardı bunların tartışılması gereken. Yaşadıkça göreceğimiz sonuçları olan senaryolardır bunlar ama olan topluma oldu. Her alanda ciddi bir çöküş içerisinde olan bu toplumun aslında malumun ilanıydı." şeklinde konuştu. "CUMHURBAŞKANI OYALAYABİLDİĞİNCE OYALAYACAK" İstifa kararı ile birlikte yapılan hamleleri, partisi adına da değerlendiren Çeler, "Dün akşam TDP'nin MYK'sı toplandı acilen ve biz bunları tartıştık. Biz bu hamlenin bir strateji olduğunu düşünüyoruz ama tabi söyleyeceğimiz her şey doğmamış çocuğa don biçmektir. Belli ki UBP içerisinde yaşanan kurultay çekişmeleri bu süreci ciddi anlamda tetikliyor. Beklentimiz şudur, sayın cumhurbaşkanı zaten bağımsız olmadığını dile getirdi. Anayasaya aykırı bir şekilde, toplumuna aykırı bir şekilde davrandığını geçen gün açıkladı. Görünen o ki ellerinde ufak tefek güçler var, onlarla hareket edecekler. Bunlardan biri de 60 gün boyunca hükümet kurulamıyor iddiasıyla kurultayı bekleyecekler. Bence UBP'nin kurultayının birinci turdan bitme ihtimali çok yüksek. Kurultay bittiğinde esas kızışma o zaman başlayacak. Şu an senaryo cumhurbaşkanı oyalayabildiğince oyalayacak, muhalefette bulunanların bir geçiş hükümeti oluşturma gücü yok ve içinde UBP'nin de olması gerekir. Tekrardan bir UBP-HP hükümeti kurulmasından bahsediliyor, geçiş hükümeti adı altında ve belki de bir yıl boyunca bu hükümet gidecek, rutin seçim tarihine kadar. Tabi Türkiye Cumhuriyeti'nde bulunan abilerinden alacakları talimatlarda önemlidir. Göreceğiz neler olacağını." ifadelerine yer verdi. "TATAR, UBP KURULTAYINDAN SONRA HAREKET EDECEKTİR" Kurultayın belirleyici bir faktör olduğunu ileri süren Çeler, "Hükümet için UBP'nin kurultayını görmesi çok önemli. Seçimde aslında kurultaya kaldı, cumhurbaşkanının seçim ilan ediyorum demesi için bütün siyasi partilerin tek tek çağrılarak görüş alınması gerekir ve ancak bir kuramıyoruz derse siyasi partiler o zaman seçim ilan edilir. Sayın Tatar büyük ihtimal UBP'de kurultayın sona ermesi, suların durulması ve yeni gelecek başkanın Türkiye ile istişare sonrası nasıl hareket edeceğini gördükten sonra hareket edecektir." dedi. "ÖNEMLİ OLAN HÜKÜMETTEYKEN KUCAKLAŞIP SARILMAK" Başbakanın istifasından sonra Erhan Arıklı'nın, Fikri Ataoğlu'nun ve Ersan Saner'in verdiği samimi pozu değerlendiren Çeler, "Bu ülkenin demokrasi yapısı ve demokratik anlayışında birbirimizi öldürmek için oralarda olmadığımızı çok iyi biliyoruz. Önemli olan hükümetteyken ve hükümetten sonra kucaklaşıp, sarılmaları tamamen insanlıktır. Ancak önemli olan görevdeyken bu tabloyu sergileselerdi ve toplumu bu noktaya sürüklemeselerdi. Bizde hükümet bozulduktan sonra, hükümet eden arkadaşlarımızla samimi pozlar verdik. Ama dediğim gibi keşke bunu her zaman yapabilselerdi ve ülkeyi bu konuda geriye götürmeselerdi." sözlerini kaydetti. "TOPLUM KİMİN NEYDE NE KADAR TUZU OLDUĞUNU ANLASIN" Seçmenin olanları iyi okuması yönünde uyarılarını yineleyen Çeler, "Artık seçimin zamanı geldi ve toplumun karar vermesini gerektiğini vurguladık. 2018 yılında yaşanan seçim ve ardından kurulan dörtlü koalisyonun neden dağıldığını bu toplumun gözden geçirmesi gerekir. Bu toplumun bu muhakemeyi yaptıktan sonra seçime gitmesi gerektiğini çok savunuyorum. Toplum artık idrak etsin, kimin neyde ne kadar tUzu olduğunu anlasın ve o şekilde hareket etsin. Bu yaşananlar unutuldu ve Kıbrıs Türk Toplumu balık hafızalıdır fikri taşınıyorsa, kimse önümüzdeki seçimden bir umut beklemesin. Oturup bu muhakemeyi yapıp, bu ülkede değişim istiyorsak ve bu değişimi insanlara sunulan gerçeklikle ilgili bir muhakeme yapılırsa, yavaşta olsa bu ülke kendi ayakları üzerinde durmaya başlayacak ama bir anda da değil. Toplumun ciddi bir umutsuzluğu var ve bu umutsuzluğu kimler yarattı işte seçmen bunun muhakemesini yapmalı." değindi. İŞAD Yönetim Kurulu Üyesi Cihangir Özyer'in "Meclise gelmeyene oy vermem." söyleminin yöneltilmesi üzerine Çeler, şunları kaydetti; "Siyaseti iyi okumak lazım. Meclise girmemekte, nisabı sağlamakta aslında siyasi bir görevdir. Bizlerin istemediği, topluma verdiğimiz sözün çok dışında bir karar o meclisten geçirilmeye çalışılsa, benim nisap sağlamamam bu ülkeye haksızlık ve adaletsizlik olmaz mı? Bu aslında siyaseten bir harekettir. Bu hükümetten memnun olmadığımız için meclise girerek koltuk değneği mi olacağız? Girmedik, girmedik ortaya çıktı ki kendi iktidarlarında meclisi açamamaları aslında onların ülkenin sorunlarıyla değil, kendi sorunlarıyla ilgilendiklerini ortaya çıkardı ve başbakan dayanamadı istifasını sundu. Çünkü meclisi açamıyorlar, biz muhalefet olarak meclise girseydik her şey güzel görünecekti ve hükümet bildiğini okumaya devam edecekti. Bizim dörtlü koalisyon hükümeti zamanında biz hiçbir zaman muhalefetten nisap için destek istemedik. Ama bizde hiçbir zaman X partiden bir milletvekili bir şey istediğinde, onun istediği yapılmadı diye meclise girmeyen arkadaşımız olmadı. Ama bu hükümetin kendi içindeki iç kavgaları yüzünden vekiller meclise girmedi ve meclis açılamadı. Siyaset bilmeden siyaset yapmaya çalışmak bu topluma fayda sağlamaz." Son günlerde artan başkanlık ve sistem değişikliği söylemlerini eleştiren Çeler, sözlerini liyakat ve parlamenter sistem vurgusu yaparak şöyle bitirdi; "Sistem değişerek bu memlekette bir şeyler değiştirilemez. Başkanlık sistemine geçsek daha beter olacak, en azından beğenmediğimiz başbakanı devirebiliriz şimdi ama başkanlık sistemine geçersek sokaklara dökülsek seni savunamayan bir  başkan varsa orada daha mı iyi olacak zannederler? Sayın Tatar, başkanlık sistemine geçilmiş ve başkan seçilmiş olsaydı devirebilecek miydik kendisini sokaklara dökülerek? En doğru demokrasi bizim için parlamenter sisteminin devamıdır. Ucuzculuk ve kolaycılıktır sistem değişikliğini talep etmek. Bu iş böyle düzülmez! Çözüm, toplumun zihniyetinin değişmesidir."  
Editör: TE Bilisim