İsrail-Filistin gerginliği etkiledi! İsrail-Filistin gerginliği etkiledi!
ABD ile Çin arasında gerilime sebep olan ziyaret gerçekleşti. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi'nin uçağı Tayvan'a indi. Tayvan halkı ile dayanışmanın ABD için her zamankinden daha önemli olduğunu söyleyen Pelosi'nin ziyaretine Çin'den tepki geldi. Çin, Tayvan’ı "kendi topraklarının parçası olacak ayrılıkçı bir bölge" olarak görürken Pelosi'nin ziyareti ise Tayvan'ın bağımsız bir ulus olarak görülmesi gerektiğine destek olarak değerlendiriliyor. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, dört gün sürecek Asya turuna çıktı. Bu ziyarete ilişkin, yanıtı en çok merak edilen konu ise Pelosi'nin Çin ile ihtilaflı Tayvan'ı ziyaret edip etmeyeceğiydi. ABD'de Beyaz Saray Sözcüsü Çin ile artan gerilime rağmen, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin uçağının Tapei'yi indiğini duyurdu. İki haftadır hakkında spekülasyon yapılan, ABD ile Çin arasında gerilime sebep olan ziyaret gerçekleşmiş oldu. PELOSİ: TAYVAN HALKIYLA DAYANIŞMAMIZ HER ZAMANKİNDEN DAHA ÖNEMLİ Konuyla ilişkili açıklama yapan Pelosi, "Tayvan ile görüşmelerimiz, müttfiğimize verdiğimiz desteği doğrulamamıza ve ortak çıkarlarımızı desteklemeye odaklanacaktır. ABD'nin Tayvan halkı ile dayanışması, bugün her zamankinden daha önemlidir. Ziyaretimiz ABD'nin politikasıyla çelişmiyor" dedi. Pelosi, Twitter hesabından ziyarete ilişkin, "Singapur, Malezya, Güney Kore, ve Japonya dahil Hint-Pasifik bölgesindeki ziyaretlerimiz ortak güvenlik, ekonomik ve demokratik yönetim odaklıydı. Tayvan liderliğiyle görüşmelerimiz, ortağımıza desteğimizi yeniden teyit edip özgür ve açık Hint-Pasifik bölgesini ilerletmek de dahil olmak üzere ortak çıkarlarımızı destekleyecek. Ziyaret, ABD'nin Tayvan'ın demokrasisini destekleme konusundaki sarsılmaz taahhüdünü onurlandırdı." ifadelerini kullandı. Ziyaretin önemine işaret eden Pelosi, "Dünya otokrasi ve demokrasi arasında seçimle karşı karşıya kalırken, ABD'nin 23 milyon Tayvanlıyla dayanışması bugün her zamankinden daha önemli." değerlendirmesinde bulundu. Pelosi’nin yarın Tayvan lideri Tsai ile görüşeceği ve Tayvan Parlamentosu’nu ziyaret edeceği bildirildi. ÇİN SAVUNMA BAKANLIĞI: ALARM DURUMUNA GEÇİLDİ Çin ise ziyarete tepkili... Çin Dışişleri Bakanlığı, Pelosi'nin Tayvan ziyaretini kınadı. Bakanlıktan Pelosi'nin ziyaretine ilişkin yapılan açıklamada, "Bu davranış, ateşle oynamak gibi, son derece tehlikeli. Ateşle oynayan kendini yakar. Kongre, ABD hükümetinin bir parçası olarak, tek Çin politikasına uymakla ve Tayvan bölgesi ile resmi ilişki kurmaktan kaçınmakla yükümlüdür. Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi, Kongre'nin görevdeki liderlerinden olduğuna göre, Tayvan'ı ziyareti ve buradaki etkinlikleri, her ne biçim ve sebeple olursa olsun, ABD'nin resmi ilişkilerin seviyesini yükseltmeye yönelik büyük bir siyasi provokasyonudur." denildi. Çin Dışişleri Bakanı Wang da, "ABD'li politikacılar Tayvan konusunda açıkca ateşle oynuyor" dedi. Çİn Savunma Bakanlığı da alarm durumuna geçildiğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise Pelosi'nin Tayvan'ı ziyaret etmesi halinde Çin ordusunun buna kayıtsız kalmayacağını belirtmişti. Sözcü, ziyaretin ciddi sonuçları olabileceği konusunda ABD'yi uyarmıştı. ÇİN VE TAYVAN'DAN KARŞILIKLI AÇIKLAMALAR Çin devlet medyası Çin'e ait savaş uçaklarının Tayvan Boğazı'nı geçtiğini bildirdi. Tayvan Savunma Bakanlığı ise Çin uçaklarının Tayvan Boğazı'nı geçtiği iddialarını yalanladı. Çin Savunma Bakanlığı'ndan da ziyarete ilişkin, "Yüksek alarm durumuna geçtik Pelosi'nin Tayvan ziyaretine karşılık olarak askeri operasyonlar düzenleyeceğiz" açıklaması gelirken, Tayvan Savunma Bakanlığı'ndan ise, "Tayvan yakınlarında duruma hakimiz, düşman tehditlerine karşı birliklerimizi sevk edeceğiz" denildi. RUSYA: PROVOKASYON Konuyla ilgili Rusya'dan da bir değerlendirme var. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, ülkesinin tek Çin prensibini desteklediğini ve Tayvan'ın bağımsızlığına karşı çıktığını söyledi. Zaharova, Pelosi'nin olası ziyaretini de provokasyon olarak nitelendirdi. KRİZ NEDEN YAŞANIYOR? Tayvan Boğazı, Çin'de iç savaşın sona ermesini izleyen 10 yılda ana karada ve Ada'da kurulan ayrı hükümetlerin güçleri arasında doğrudan çatışmaların yaşandığı cephe hattı oldu. Tayvan, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Çin'de çıkan iç savaştan bu yana Çin ana karası ile Ada'daki hükümetler arasında egemenlik ihtilafı kaynaklı askeri gerilimlere sahne oluyor. Tayvan ile Çin ana karası arasındaki cepheleşme, 1949'dan bu yana geçen 70 yılı aşkın sürede bölgede çok sayıda çatışma ve askeri gerilime sebep oldu. Eskiden Portekiz sömürgesi olup "Formoza" adıyla bilinen Ada, Pasifik Okyanusu'nun batı kıyısında, Amerikalı tarihçi ve askeri strateji uzmanı Alfred Thayer Mahan'ın büyük güçlerin deniz hakimiyeti stratejilerinin temelini oluşturduğunu öne sürdüğü, okyanusun dar geçitlere ve boğazlara bağlandığı "daralma noktalarının" en önemlilerinden biri olarak öne çıkıyor. Güney Çin Denizi ile Doğu Çin Denizi ve Filipin Denizi arasındaki kritik geçiş noktasında bulunan Ada, dünya ticaretinin yaklaşık üçte birinin güzergahı olan bir bölgenin merkezinde yer alıyor. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından, Tayvan'da 1895'teki Birinci Çin-Japon savaşından bu yana süren Japon işgali son buldu. Ada, o sırada Çin Cumhuriyeti'nde iktidarda olan Milliyetçi Parti (Koumintang/KMT) himayesine girdi. Bu dönemde Ada'nın yerli halkı ile Koumintang yönetimi arasında gerilimler meydana geldi. 1947'de, "28 Şubat" vakası olarak anılan isyan girişimi Milliyetçiler tarafından kanlı şekilde bastırıldı. O dönemde, ana karada Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile KMT arasında kanlı bir iç savaş patlak verdi. Savaş, 1949'da Komünistlerin kesin zaferiyle sonuçlandı. Mao Zıdong önderliğindeki ÇKP, 1 Ekim'de Pekin'de Çin Halk Cumhuriyeti'nin (ÇHC) kuruluşunu ilan etti. Yenik düşen KMT mensupları ise Komünistlerin deniz gücünün zayıf olmasından yararlanarak Tayvan Adası'na çekildi. Çan Kay-şek önderliğindeki partizanlar, 1912'de kurulan Çin Cumhuriyeti'nin (ÇC) egemenliğinin Ada'da devam ettiğini ileri sürerek Aralık 1949'da Taipei'yi geçici başkent ilan etti. Taraflar arasındaki savaş hali 1979'a kadar sürdürdü. İlk olarak KMT güçleri Haziran 1949'da tüm Çin limanlarının kapatıldığını ilan ederek, bölgeden geçen yabancı gemilere müdahaleye başladı. O yıllarda Çin ana karasında demir yolu ağı yaygın olmadığından bu müdahale kuzey ve güney Çin arasındaki ticareti sekteye uğrattı. ÇHC'nin ilanının hemen ardından Komünistler Ekim 1949'da Tayvan Boğazı'nda KMT kontrolündeki Kinmen (Quemoy) Adaları'na saldırı başlattı. Milliyetçiler saldırıyı püskürterek Komünistlerin Tayvan'a ilerlemesini önledi. Komünistler ertesi yıl düzenledikleri saldırılarda ise başarılı oldu. Nisan 1950'de güneybatıdaki Hainan Adası'nı, mayısta Cıciang eyaleti açığındaki Couşan Adası'nı, ağustosta ise Guangdong eyaleti açığındaki Vanşan Adası'nı ele geçirdi. Koumintang, ana karadaki Fucien eyaleti kıyısında kontrol ettiği adaları, gelecekte Komünistlere karşı düzenleyeceği bir harekatın sıçrama tahtası olarak görüyordu. Komünistlerin 3 Eylül 1953'te Kinmen Adaları'nı bombalamaya başlayıp aynı anda Doğu Çin Denizi'ndeki Daçen Adaları'nı tehdit etmesiyle Birinci Tayvan Boğazı krizi patlak verdi. ÇHC'nin 20 Ocak 1955'te Doğu Çin Denizi'ndeki Yicangşan Adaları'nı KMT'den geri alması üzerinde ABD Kongresi, 24 Ocak'ta dönemin ABD Başkanı'na Çin Cumhuriyeti'nin deniz aşırı topraklarını koruma yetkisi veren "Formoza Kararı"nı kabul etti. İkinci Dünya Savaşı boyunca Çan Kay-şek önderliğindeki Milliyetçi Parti güçlerini bilfiil destekleyen ABD, ilk kez Tayvan konusunda kendine bir tür garantör rolü biçiyordu.
Editör: TE Bilisim