CMIRS Direktörü Mine Yücel, Kıbrıs Sorununun, Kıbrıslı Türkler arasında en önemli ikinci sorun olarak öne çıktığını ifade etti.
Yücel, Crans Montana'dan sonra görüşmelerin uzun süre askıya alınması, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki müdahaleler ve lider değişimi gibi etkenlerin, BM'nin çözüm çabalarının başarısız kalmasının ardından Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Sorunu'na dair iyimserliklerinin ve çözümde etkin rol oynayabileceklerine dair inançlarının ciddi anlamda zarar gördüğüne dikkat çekti.
Kıbrıslı Türklerin, Annan Planı döneminde olduğu gibi, çözüm yönünde bir isteği koruduğunu belirten Yücel, anket sonuçlarının bu durumu doğruladığını belirtti. Ankete katılanların %59.06'sı Kıbrıs Sorununda bir anlaşma olmasını isterken, sadece %36.94'ü bu konuda iyimser olduklarını ifade etti. Anlaşmaya karşı çıkanların oranı ise %40.94 olarak kaydedildi.
Yücel, iki liderin bu dönemde bir araya gelmesiyle Kıbrıs Sorunu’na dair toplumun görüşlerinin önem kazandığını vurguladı. Geçmişte birçok müzakere sürecinin halktan gizli yürütüldüğünü belirten Yücel, gelecekteki görüşmelerde halkın kaygılarının ve beklentilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Annan Planı dönemine benzer biçimde, toplumun büyük çoğunluğunun çözüm istediği ancak iyimserliğin düşük olduğu bu süreçte, katılımcıların %54.45’i olası bir referandumda evet oyu kullanacağını beyan ederken, %6.07'si kararsız olduklarını belirtti. Kararsızların, planın detaylarını görmeden karar vermek istemeyen ancak genel anlamda çözümden yana olan bir grup olduğu ifade edildi. Ankete göre, hayır oyu kullanacağını belirtenlerin oranı ise %39.47 olarak belirlendi.