Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetin "nüfus politikasının olmamasını" eleştirerek, hükümetin çalışma yaptığını söylediğini ama ortada hiçbir şeyin olmadığını söyledi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman  katılığı bir televizyon programında nüfus politikası hakkında değerlendirmelerde bulundu.

CTP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre Erhürman “Yabancılar konusunda kıllarını kıpırdatmıyorlar ve memleket altımızdan kayıp gidiyor. Memleketin değil bu arkadaşların bir an önce gitmesi gerekiyor. Toplum olarak sorumluluğumuz bu zihniyetten kurtulmaktır” dedi.

Sabah Gazetesi’nde geçen gün çıkan, “Yahudiler, KKTC’de 2 bine yakın şirket kurdu 25 bin dönüm arazi aldı” başlıklı haberle ilgili soruyu yanıtlayarak sözlerine başlayan Erhürman, iddia edilen rakamların azımsanacak rakamlar olmadığına işaret etti.

CTP olarak iki yıldır bu konuları konuştuklarını hatırlatan Erhürman, Başbakan Ünal Üstel’in bu konudaki söylemlerini eleştirdi.

Dünya basınında ülkeyle ilgili çıkan haberleri de anımsatan Erhürman, şöyle konuştu:

“Sabah Gazetesi 380 bin nüfustan da bahsediyor. Sayın Tatar da 410 bin demişti. Sayın Üstel ‘biliyorum ama açıklayamam’ demişti. Sayın Dursun Oğuz ise ‘bilmiyorum’ demişti. Memleketin durumu bu” ifadelerini kullandı.”

Gerçekleştirilen satışların çoğunun sözleşmelerle yapıldığına işaret eden Erhürman, satışların yüzde 51’e yüzde 49 yerli-yabancı ortaklığıyla kurulan şirketler üzerinden yapıldığını vurgulayarak, bunların yabancıya mülk satışı olarak görülmediğini ileri sürdü.

Dün Karpaz bölgesini ziyaret ettiğini söyleyen Erhürman, köylerde konuşulan "bir numaralı" gündem maddesinin, mülk satışı olduğuna dikkat çekti.

İnsanların mallarını satmaktan çok mutlu olmadığını dile getiren Erhürman, ekonomik koşullardan dolayı insanların mallarını sattığını vurguladı.

Dünya ve Türkiye basınında çıkan haberlerde yer alan ülkedeki yabancı nüfus rakamlarına da değinen Erhürman, “Bu rakamlar nüfusumuza kıyasla abur cubur rakamlar değildir. Bunların yanına ülkedeki yabancı öğrenciyi de, okumak için geleni de, okumayan nüfusu da, bu ülkede çalışma izniyle çalışanı da, kaçak olanları da ekleyeceksiniz” dedi.

Yeni hapishanenin de dolup taştığını belirten Erhürman, nüfus planlamasının önemine işaret etti.

“Nüfusun 410 bin falan olmadığı, her halinden belli” diyen Erhürman, niyet olması durumunda doğru projeksiyonla bir planlamanın yapılabileceğini vurguladı.

İsias davasının altıncı duruşması devam ediyor… İsias davasının altıncı duruşması devam ediyor…

“Asıl mesele, önümüzdeki 5 yıldaki nüfusun kaç olacağı” ifadelerini kullanan Erhürman, önümüzdeki 5 yılın nüfusunu öngörmeden kaç hastane kaç okul yapılması gerektiğinin bilinemeyeceğini belirtti.

Erhürman, nüfus politikasının olmamasını eleştirdi. "Hükümetin çalışma yaptığını söylediğini ama ortada hiçbir şeyin olmadığını" belirten Erhürman, ana muhalefetle de hiçbir şeyin paylaşılmadığını söyledi..

"Memleketin, bu nüfusu kaldıramayacağına" dikkat çeken Erhürman, alt yapının, sosyal-kültürel yapının, okulların bu nüfusu kaldıramayacağını vurguladı.

Erhürman, “Mülkiyet denilen şey mülkiyetten ibaret değildir, egemenlikle ilgilidir” ifadelerini kullandı.

Düzova’da 121 dönümün yabancı bir şirkete verilmesiyle ilgili de eleştirilerde bulunan Erhürman, İçişleri Bakanının da söz konusu şirketin ne yatırım yapacağını bilmediğini kaydetti.

İnşaat sektörünü korumaya çalışanların "açık bir şekilde kendileri olduğuna" dikkat çeken Erhürman, ekonomide öngörülebilir olmayan hiçbir sektörün, sürdürülebilir olmadığını dile getirdi.

Düzenleme yapılarak sektörün sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Erhürman, “Bu filmi Annan Planı’ndan sonra da gördük. Bu aymazlıkla inşaat sektörünü içine soktukları riskin farkında değiller” dedi.

Erhürman konuşmasını söyle sürdürdü:

“Ana dili Türkçe olmayan çocuklara hazırlık sınıfı bile açamadın. Sabahtan öğlene kadar tek kelime anlamıyor çocuklar. O çocuk entegrasyonun içerisinde yer alamadığı için savrulabileceği yerler umurunda mı? Bütün bunları yan yana koyduğunuzda ciddi problemler yaşanıyor. Ekonomide yaşadığımız dalgalanma ve ülkedeki yoksullaşma da bu konularla ilintilidir.”

Erhürman, “Bizim alım gücümüz düşerken nasıl olur da konut piyasasında arz artmaya, fiyatlar artmaya devam ediyor? Talep yabancıdan geliyor. Kira piyasasında da yabancıdan, araba piyasasında da. Akaryakıt piyasasında da güneyden gelen. Markette de yabancıdan. Bizim alım gücümüzün düşmesinin fiyatlar üzerinde hiçbir etkisi yok. KKTC vatandaşı yok gibi davranıyor piyasa” dedi.

"Kıbrıs Türk halkının hem yoklaştığını, hem de yoksullaştığını" belirten Erhürman, verilen hasarın bir kısmının artık geri döndürülebilir olmadığını kaydetti.

Erhürman, hayat pahalılığına da değinerek, asgari ücret masasının kurulduğunu, sendikanın çok haklı olarak yüzde 50 istediğini belirtti.

İşverenler sendikası temsilcisinin yaptığı, “Afaki rakam açıklandı. Herkes fiyatlarına yansıtmaya başladı yüzde 48,5 oranına göre” açıklamalarını hatırlatan Tufan Erhürman, tüm kesimlerin doğru zamanda sesini çıkarması gerektiğine dikkat çekti.

Tufan Erhürman, “Yabancılar konusunda kıllarını kıpırdatmıyorlar ve memleket altımızdan kayıp gidiyor. Memleketin değil bu arkadaşların bir an önce gitmesi gerekiyor. Toplum olarak sorumluluğumuz bu zihniyetten kurtulmaktır” ifadelerini kullandı.