Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bizim federasyon konuşup Kıbrıslı Rumlarla ortak olmayı, Türk askerinin adadan çekilmesini ve garantörlüğünün son bulmasını kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Tatar, Ulusal Kanal canlı yayınında gündeme dair açıklamalarda bulunarak, KKTC’nin gerçek anlamda bir devlet olduğunu vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’de uluslararası topluma, “KKTC’yi tanıyın, bunun zamanı gelmiştir. Bu halk üzerindeki ambargoları kaldırın. Bu zulme bir son verin” çağrısının, son derece önemli ve tarihi bir adım olduğunun altını çizen Tatar, şöyle devam etti:
“1964’te, Kıbrıs Cumhuriyeti bütün adanın hükümetiymiş gibi bir karar alındı ve bu karar hâlâ devam etmektedir. O zaman çatışmalar vardı, kan dökülüyordu. BM de Kıbrıs’ta, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni muhatap aldı. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a, ‘Bu meseleye bir çözüm bulunana kadar bu şekilde devam etsin sonuçta Kıbrıs’taki hükümet şekli ne olursa olsun iki halkın da hükümeti olacak’ dendi.
1964’te silah zoruyla devletin dışına atılan Kıbrıs Türkü daha sonra kendi devletini kurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin müdahalesiyle artık yeni sınırlar çizilmiş, Türkler kuzeye, Rumlar ise güneye yerleşmiştir. 1974’ten bu yana siz Kıbrıs Cumhuriyeti ile onun otoritesiyle sözleşme yapıyorsunuz. Biz bunu kabul etmeyiz. Bizi de muhatap alacaksınız. Eğer askerleriniz KKTC’de dolaşacaksa muhakkak ki bizim devletimizle de bir mutabakat yapılması gerekmektedir. Ben bunu BM’de Genel Sekreter’e söyledim. Her gittiğiniz yerde taraflar arasında mutlaka bir sözleşmeniz var. Türkleri de müdahil taraf olarak kabul etmeniz gerekir.”
KKTC’nin statüsünün daha da yükselebilmesi için çalışmaların devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Artık bizim federasyon konuşup Kıbrıslı Rumlarla ortak olmayı, Türk askerinin adadan çekilmesini ve garantörlüğünün son bulmasını kabul etmemiz mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
“Rum-Yunan ikilisinin tek amacı, Kıbrıs’ı bir Helen Adası yapmaktır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:
“Ulusal çıkarlarımız konusunda çok dikkati olmamız lazım. Kıbrıs’ta bir anlaşma umudu ile her gün bize çağrıda bulunanlar, hâlâ silahlanmaya devam ediyor. Çünkü onların niyeti başka… Hiçbir zaman çatışma işlerine girmedim ama bizim elbette bu coğrafyada varlığımızı sürdürebilmemiz için hem Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğüne hem de Türk askerinin varlığına ihtiyacımız vardır. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in 1974 öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adaya çıkarma yapmasıyla ‘Barışı, hem Türklere hem Rumlara götürüyoruz’ demesi çok önemlidir.”
“KIBRIS’TA İKİ AYRI DEVLET VARDIR. KUZEYDEKİ DEVLETİN ADI KKTC’DİR VE BUNU KİMSE DEĞİŞTİREMEZ”
ABD’nin, Güney Kıbrıs’ın tamamen kendileriyle birlikte hareket etmesini mükâfat olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Tatar, pandemiden sonra güneyde de sıkıntıların meydana geldiğini belirtti. Silahlanmanın, adada gerginliği artırdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu silahların adaya gelmesiyle Rum tarafının birtakım ekonomik faaliyetlerinin azalabileceğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
“Ben herkesi sağduyuya davet ediyorum. Meselelere soğukkanlı ve gerçekçi bir şekilde yaklaşın. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Kuzeydeki devletin adı KKTC’dir ve bunu kimse değiştiremez. Türkiye Cumhuriyeti garantör ülke olarak bize destek vermektedir. İstediğimiz, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüdür. Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa bu, iki devletin iş birliği ile olabilir. Artık federasyon veya Rumlarla aynı devlet çatısı altında tek egemenlik mümkün değildir. Çünkü bizim orada varlığımızı sürdürmemiz mümkün değildir. Bu, yıllarca denendi. Geniş kapsamlı müzakerelerde konuşuldu, referanduma gidildi, onca çaba gösterildi ve bir neticeye varılamadı. Ortak bir devlet kurmak için bu çabalar boşunadır. Bu çabalar hiçbir neticeye ulaşamadı ve bundan sonra da ulaşamayacaktır.”
“MARAŞ’I AÇMAKLA DOĞRU BİR KARAR ALDIK. BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE BAZI BELEDİYE İLE KAMU BİNALARI DA AÇILABİLİR”
En büyük ve en önemli kararın Maraş’ın açılması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bu fikre, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destek vermesinden sonra Maraş’ın açıldığını vurguladı. KKTC’nin bu açılımla çok şey kazandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş’ın turizm potansiyelinin yüksek olduğunu ve ekonomik açıdan da KKTC’ye çok şeyler kazandırdığını kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti’nden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen turistlerin mutlaka Maraş’ı ziyaret ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş’ın artık hayalet şehirden uzaklaştığını, Maraş’ı açmakla doğru bir karar aldıklarını ve bundan sonraki süreçte bazı belediye ile kamu binalarının da açılabileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “KKTC bir gerçektir. KKTC’nin tanınmasından bahsedilmektedir. Tanınma için daha fazla istişare yapılmalı… Neden bu yola girdiğimizi ve bunun en doğru yol olduğunu Kıbrıs Türk halkının soykırımlardan, zulümlerden sonra bunu hak ettiğini, hiçbir zaman direnmekten vazgeçmediğini her fırsatta dünyaya haykırıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği içerisinde yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
Bunlar da ilginizi çekebilir