Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara’da
Hacettepe Üniversitesi’ni ziyaret etti.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Önlük Giyme Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada konuklara ve öğrencilere hitap etti.
Tatar’a, tören anısına Rektör Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran tarafından plaket takdim edildi.
Tatar, ayrıca üniversitede eğitim gören 9 KKTC vatandaşı öğrenci ile de tanıştı, anı fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, törende yaptığı konuşmada, dünyanın en kutsal mesleğini icra edecek doktor adaylarının bugün önlüklerini giyerek yeni bir yaşama adım attıklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
“Giyilecek olan beyaz önlük doktorluk mesleği için ahlaklı olmanın, dürüstlüğün, aydınlığın, asaletin, saflığın, alçak gönüllü olmanın ve sorumluluk almanın yanında hastalarının dinine, diline ve ırkına bakmaksızın hizmet etmesi gerektiğinin sembolik yansımasıdır.
Göreviniz gereği giydiğiniz önlük her zaman kirlenecek ama sizler vicdanınızı temiz tutarak, hizmet aşkıyla gece gündüz insanlığa hizmet ederek, ahlaki duygularınızı canlı tutarak mesleğinizin etik değerlerine sahip çıkarak doktorluk mesleğinin her zaman bembeyaz, tertemiz yansıması olun. Yolunuz uzun ve zor ama bir o kadar da onurlu bir yürüyüş.
Çıktığınız bu yolda her engeli en iyi şekilde aşacağınızdan eminim. Bir doktor kız babası olarak sizleri canı gönülden kutluyorum.”
Cumhurbaşkanı Tatar, tarih boyu atalarının kurduğu her medeniyetin, insanlık tarihine imarethaneleri, ibadethaneleri, kütüphaneleri kadar şifahaneleri ile de damga vurduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en önemli yansımaları Raziler, İbni Sinalar, Nefsiler ve günümüze yansıması hiç kuşkusuz ki Aziz Sancar ve onun gibi değerli hekimlerdir.
Kıbrıs Türkü için de doktorluk mesleği sadece bir hekimlik görevini yerine getirme süreci olmamış, her dönem doktorlarımız toplumumuza önderlik etmiştir. Zor zamanların güçlü insanları hekimlerimiz, Kıbrıs’ta yüz yılı aşkın sürdürdüğümüz varlık mücadelesinde canı pahasına özgürlük ve vatan savunmasında toplumumuza önderlik etmiş, mücadelenin içinde yer almıştır.
Bunların en bariz örnekleri Çanakkale Savaşında görev alan eski yüksek mahkeme başkanlarımızdan Sayın Taner Erginel’in babası Dr. Mehmet Ali Erginel, Kıbrıs Türkü doktor arkadaşları Çanakkale savaşında Tabip subay olarak yer almış, Atatürk’le aynı cephede hastalara bakmıştır. Aynı şekilde Birinci dünya savaşı başladığında Osmanlı Devleti’nin adaya gelemeyeceğini anlayan Dr. Hüseyin Behiç, Dr. Esat ve arkadaşları adada İngilizlere karşı mücadele etmiştir. Aynı şekilde, Dr. Hafız Cemal, Mehmet Aziz Bey ve Dr. Alpay Kelami, Dr. Alpay Kelami, Dr. Şemsi Kazım, Dr. Adil Naimoğlu, Dr. Kaya Bekiroğlu, Dr. Burhan Nalbantoğlu, Dr. Ayten Berkalp, Dr. Niyazi Manyera, Dr. Sezai Sezgin, Dr. Sezai Sezgin, Dr. Ali Niyazi Fikret, Dr. Aydın Sennaroğlu, 21 Aralık 1963 ve 20 Temmuz 1974 sürecinde de görev yapan Dr. Tahsin Bilginer’le birlikte Dr. Derviş Eroğlu, Dr. Erdoğan Mirata ilk akla gelenler isimlerdir.”
Tatar, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yılları lideri Dr. Fazıl Küçük’ün de tıp doktoru olmanın ötesinde halkın moral ve motivasyonunu yüksek tutacak çalışmalar yaptığını, kurduğu gazeteyle toplumsal birlikteliği sağlayarak ortak cumhuriyette iki eşit halktan birisi olarak yer almalarını sağladığını vurguladı.
1963 sonrasında ise yokluk yoksulluk içerisinde Rum-Yunan saldırılarına göğüs germeye çalışan Kıbrıs Türk halkına sadece liderlik etmediğini, maddi manevi tüm varlığını bu uğurda harcamaktan çekinmediğini ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
“Kısacası doktorlarımız her dönem sadece şifa olmamış, umudun ve özgürlüğün de yansıması olmuştur.
İşte siz böyle bir kültürün yeni nesil temsilcileri olmaya aday bireylersiniz. Sizden önce gelen büyüklerinizi mutlak suretle araştırın. Araştırın ki çıktığınız bu yolda hem sizlere ışık hem de ilham kaynağı olsun. Giyeceğiniz beyaz önlükle sadece şifa dağıtmayacak, umudun ve huzurun rengini de taşıyacaksınız. Bu nedenle çok çalışmalı, modern tıbbın araç gereçlerini ve bilimsel gelişmeleri yakından takip ederek gelenekten geleceğe ışık olmalısınız. Hepinize bu kutsal süreçte Başarılar diliyorum.
Bu kutsal meslekte isim yapmış, toplumuna şifa yanında dalga dalga umut ve özgürlük yaymış Raziler, İbni Sinalar, Nefsileri, Kıbrıs Türkü’nün zor zamanlarında ışığı olan Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Milli Mücadele yıllarında halkımıza önderlik eden Dr. Hüseyin Behiç, Dr. Esat, Unutmayın hepiniz birer Aziz Sancar, hepiniz milli mücadele yıllarımızdaki korkusuz, cesur ve yürekli bir doktor olan Dr. Ayten Berkalp’siniz.
Işığımız hiç sönmesin, önlüğünüzün onuru, ahlakı, mesleğinizin etik değeri hiç kirlenmesin. Yolunuz aydınlık olsun. Hepinize başarılar diliyorum.”