Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN),
YÖDAK Başkan ve üyelerinin diplomalarıyla ilgili tartışmaları işaret ederek, yetkilileri kamuoyuna açıklama yaparak YÖDAK üyelerinin yeterliliğine dair şüpheleri gidermeye çağırdı.
DAÜ-SEN tarafından yapılan yazılı açıklamada, akademinin şeffaf olmasının önemine vurgu yapılarak, şeffaflığın olmamasının toplumun akademisyenlere ve üniversitelere güvenini azalttığı belirtildi. Açıklamada, kamusal bir görev yürüten kişinin görevinin icrası için gerekli yeterliliği diploma veya sertifikayla ispat etmesinin özel hayatın gizliliğine girmediği ve kamu yararına olduğu da kaydedildi.
“Şeffaflığın olmaması toplumun akademisyenlere ve üniversitelere güvenini azaltmaktadır”
Yükseköğrenim alanında “ticari rekabetin” egemen olduğu eleştirisinde bulunulan açıklamada, bu rekabetin olumsuz etkilerinden bahsedilerek, “Tüm bunların bilincinde olarak akademinin olabildiğince şeffaf olabilmesi önemlidir ve gereklidir. Şeffaflığın olmaması akademinin genelinin töhmet altında bırakılmasına yol açmakta, toplumun akademisyenlere ve üniversitelere olan güvenini azaltmaktadır” denildi.
Açıklamada, YÖDAK başkan ve üyelerinin diplomalarıyla ilgili bilgilerin kamuoyunun talebine rağmen paylaşılmamasının özel hayatın gizliliğine dayandırıldığı da belirtilerek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında kamu üyelerinin, kamu kurumları tarafından tutulan bilgilere erişim hakkı” ve “
KKTC Bilgi Edinme Yasası”na işaret edildi.
“KKTC Bilgi Edinme Yasası’nda kamu görevi yürüten akademisyenlerin diplomalarının gizli kalması gerektiği belirtilmemiştir”
KKTC Bilgi Edinme Yasası’nda bir bilginin ne zaman verilmeyeceğinin tanımlandığının belirtildiği açıklamada, “Bu tanımda kamu görevi yürüten akademisyenlerin diplomalarının gizli kalması gerektiği belirtilmemiştir. Yasada şu ifadeler yer almaktadır: ‘Devlet bilgi ve haber almanın önündeki engelleri kaldırmanın yanı sıra, birey, devletin elinde bulunan bilgi ve belgelere ulaşmak istediğinde de, kural olarak buna engel olmamalı, buna mani olacak düzenlemelere yer vermemelidir. Başka bir ifadeyle devlet, bireylerin talep etmesi halinde, elinde olan bilgi ve belgeleri edinebilmelerini sağlayacak koşullar ve düzenlemeler yaratmalıdır. Zira, birey devletin elinde var olan her türlü bilgi ve belgeye ulaşabilmeli, devletin faaliyetlerinden haberdar olup, yapmış olduğu eylem ve işlemlerle söz konusu işlem ve eylemlerin neticesini bilmelidir ki yaşadığı devlet hakkında sağlıklı bir takım düşünce ve kanaatler oluşturabilsin.’” ifadelerine yer verildi.
“Kamu yöneticisi konumundaki bir kişinin mesleği ve görevi için gerekli yeterliliği kamuoyunun bilmesi bir haktır”
Kamu yöneticisi konumundaki bir kişinin mesleği ve görevi için gerekli yeterliliği kamuoyunun bilmesinin bir hak olduğunun yinelendiği açıklamada, üst düzey yönetici konumundaki
YÖDAK Başkanı'nın Cumhurbaşkanı tarafından atandığı, YÖDAK üyelerinin ise Meclis tarafından seçildiği kaydedilerek, “Hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan ve hem de Meclis Başkanı'nın kamuoyuna açıklama yapması, YÖDAK üyelerinin yeterliliğine dair tüm şüpheleri gidermesi gerekmektedir. Bu onların yasal ve vicdani sorumluluğudur” denildi. Açıklamada, YÖDAK Başkan ve üyeleri de kendi haklarındaki tartışmalara fırsat vermeyerek, şeffaf davranmaya çağrıldı.
Açıklamada, “Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, YÖDAK Başkan ve üyelerini ve üniversiteleri şeffaf olmaya, tüm akademiye zarar veren tartışmalara son vermek için kamuoyunu zamanında ve yeterli bir şekilde bilgilendirmeye davet ederiz” ifadeleri kullanıldı.