Sibel Siber ve Eczacı Gizem Karagözlü yeniden mahkemeye çıkarıldı! Sibel Siber ve Eczacı Gizem Karagözlü yeniden mahkemeye çıkarıldı!
Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında ispati vücut yapan kişilerin kayıtlarının disiplinden uzak ve gelişi güzel tutulması üzerine Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyeti verdiği kararda tepki gösterdi. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyeti Başkan Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Vedia B. Barkın ve Yargıç Murat Soytaç’ın oybirliği ile vermiş olduğu kararı Başkan Fadıl Aksun açıkladı. Sosyal Hizmetlere gitme yükümlülüğünü ihlal ettiği ve böylelikle denetimli serbestlik kurulunun uygun gördüğü yükümlülükleri ihlal ettiği gerekçesi ile mahkeme huzuruna çıkarılan sanık Ö.L’nin hakkındaki kararda şu noktalara değinildi. Başkan Fadıl Aksun: “ Bu noktada ispat külfetinin Öncelikle iddia makamında olduğunu vurgularız. Bu maksatla iddia makamı mahkemeye tanık çağırmıştır. Huzurumuza Neşe Serinsu tanık olarak celbedilmiş ve iki emare sunmuştur. Mahkememizi doğrudan ilgilendiren Emare A defterdir. Bu defter gördüğümüz kadarı ile sanık ve sanık gibi kişilerin ilgili daireyi ziyaret ettikleri esnada tutulan defterdir. Bu defterle birlikte 3 adet post it diye bilinen not kağıtlarının da birer sureti mahkemeye emare olarak sunulmuş ve bu sunulan not kağıtları ile de huzurumuza celbedilen tanığın görevde olmadığı günlerde başka arkadaşlarının not tutarak sanığın geldiği ve gelmediği günleri ispat etmeye çalışmıştır. Denetimli Serbestlik Yasası'nın yürürlüğe girmesi ile birlikte Denetimli Serbestlik Kurulu'nun da kurulması gerekmiş ve Denetimli Serbestlik Kurulu'nun da denetimli serbestlik hakkı alan sanıklara birden fazla kurum vasıtası ile uyuşturucudan uzak durmaları için bazı yükümlülükler getirilmiştir. Tabidir ki bu tip kurumların tutmuş oldukları kayıtları daha sonradan mahkemeye getirebilme ihtimalleri ile ciddi bir disiplin içerisinde hareket etmeleri gerekir. Aslında bunu söylerken tüm devlet kurumlarının aynı disiplinle hareket etmesi gerekliliğini de aklımızda bulundururuz” dedi. Başkan Aksun ayrıca şu hususlara değindi: “ Bir başka ifade ile, her ne kadar da bunu söylememiz fuzuli olsa da mahkemeye gelecek olan evraklarda daha da dikkatli olunması gerektiğini vurgulamak isteriz. Ancak görülüyor ki huzurda alelade tutulan bir defter, alelade tutulan defterin olmadığı günlerde devlet ciddiyetine, kamu disiplinine kesinlikle uymayan küçük not kağıtlarına alınmış notlar vardır. Bu tarz bir defter ve not kağıtlarına alınan bilgilerle bir sanığın hürriyetinin elinden alınması mümkün değildir. Bu noktada bu sanığın ilgili daireye gidip gitmediğini hiçbir şekilde irdelemeyi uygun bulmayız. İrdelemeyiz. Çünkü bu tip tutulan bir defterin ne olumlu ne de olumsuz anlamda mahkememize herhangi bir yardımı olamaz. Tekrar vurgulamak isteriz ki, Denetimli Serbestlik Yasası'ndan sonra Sosyal Hizmetler Dairesi de bu hakkın ve yükümlülüğün sağlanmasında eşgüdümlü olarak hareket etmesi gereken kurumların başında gelir ve şu an için gördüğümüz tablo kesinlikle bu işin ciddiyetinin kavranmadığını bize göstermektedir” dedi.