Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum basınında yer alan ve Rum Ulusal Konseyi toplantısına atıfla yapılan haberlerin gerçek dışı ve manipülatif olduğunu belirtti. Açıklamada, Kıbrıs Rum liderliğinin uluslararası toplumda çözüm isteyen taraf olarak görünmek için medyada yanıltıcı haberler yayınlattığı iddia edildi.

Polis Genel Müdürlüğü'nden yeni yıl öncesi ateşli silah uyarısı: Sıfır tolerans ilkesiyle hareket edilecek Polis Genel Müdürlüğü'nden yeni yıl öncesi ateşli silah uyarısı: Sıfır tolerans ilkesiyle hareket edilecek

Bakanlık, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin herhangi bir resmi toplantı teklifi olmadığını ve Kıbrıs Türk tarafının iki devletli çözüm modelini savunduğunu, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü teyidinin önemini vurguladı. Ayrıca, Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs’ta kalıcı bir uzlaşıya ulaşılması için yeni bir zeminde herhangi bir değişiklik olmadığını ve bu duruşun geçerliliğinin sürdüğünü hatırlattı.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının tamamı şöyle:

Kıbrıs Rum basınında, dün toplanan Rum Ulusal Konsey toplantısına atıfla, çeşitli gerçek olmayan, manipülatif haberler yayınlanmıştır. Kıbrıs Rum liderliğinin, Kıbrıs meselesinde uluslararası toplum nezdinde “çözüm isteyen taraf” olarak görünmek amacıyla nafile girişimleri çerçevesinde basına yalan ve yanlış haber düzenlettiği aşikardır.

Kıbrıs Rum basını, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin taraflara yeni bir öneri sunduğunu ancak Türk tarafının bu öneriyi reddettiğini; Kıbrıs Türk tarafının iki devletli çözüm modelinden vazgeçtiğini ve görüşmelerin başlaması için talep ettiğimiz şartlarda değişiklik meydana geldiğini öne sürmektedir.

BM Genel Sekreteri’nin tarafımıza ilettiği herhangi resmi bir toplantı önerisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Kıbrıs Türk tarafının BM tarafından önerilen gayri resmi üçlü ve/veya beşli konferans önerisini reddettiği, Rum tarafının ise bu öneriyi kabul ettiği şeklindeki haberler asılsızdır.

Şu anda Kişisel Temsilci Maria Angela Holguin Cuellar tarafından yürütülmekte olan süreç dışında başka herhangi bir girişim sözkonusu değildir. Holguin’in görev yönergesi ise yeni bir müzakere sürecine başlamak için taraflar arasında ortak zemin bulunup bulunmadığını tespit etmektir, ortak bir zemin arayışı değildir. Holguin’in bu amaçla yürüttüğü süreç bağlamında önümüzdeki haftalarda üçüncü kez Kıbrıs’a gelmesi beklenmektedir. Kıbrıs’ta taraflar arasında ortak bir zemin bulunmadığı ortada iken, altı aylık görev süresi 4 Temmuz itibarıyla son bulacak olan Holguin’in öncelikle tespitlerini BM Genel Sekreteri’ne sunması beklenmektedir.

Rum basınında iddia edildiği gibi, Türk tarafının iki devletli bir çözümden değil, sadece ‘egemen eşitlikten’ söz ettiği şeklindeki söylemler, tamamen Rum liderliğinin hayal ürününün eseridir. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Nisan 2021’de Cenevre’de gerçekleştirilen beşli gayrı resmi toplantıda ortaya konan pozisyonumuz esastır. Buna göre Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyit edilmesi gerekmektedir. Bunun nasıl yerine getirileceği de bahsekonu toplantıda sarih bir şekilde uluslararası topluma duyurulmuştur.

Egemen eşitlik, eşit uluslararası statü olmadan bir anlam taşımamaktadır. Diğer bir deyişle, halkımızın egemen eşitliğinin yanısıra özgür iradesi ve kendi kaderini tayin hakkına dayanan Devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kabulü bir bütündür.

Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir uzlaşıya varılması için ortaya koymuş olduğu yeni zeminde herhangi bir değişiklik olması sözkonusu değildir. Kıbrıs Türk tarafının, Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen pozisyonu, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyidiyle Kıbrıs’ta mevcut iki Devlet arasında iyi komşuluk ilişkilerini teminen bir işbirliğini müzakere etmektir. Bu pozisyonumuzun geçerliliğini koruduğunu hatırlatırı