Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Doğu Akdeniz Bölge yetkilileri, pandemi nedeniyle bölgedeki ülkelerin yarısından fazlasının temel sağlık hizmetleri sunmada belirgin bir düşüş yaşaması ve yeni tip Koronavirüs (Covid-19) vakalarındaki artıştan dolayı duydukları endişeyi dile getirdi. DSÖ Doğu Akdeniz Bölge Müdürü Dr. Ahmed el-Manzuri dün video konferans yoluyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, vakaların her gün artması nedeniyle bölgedeki ülkelerin (22 ülke) mevcut durumunu endişe verici olarak nitelendirdi. Ayrıca bu ülkeler arasında artan vaka sayısı nedeniyle büyük endişe kaynağı yaratan dört ülkenin (Irak, Fas, Tunus ve BAE) daha sıkı önlemler almasını istedi. Dr. Manzuri, vaka sayısındaki ani artışı, ülkelerin kapsamlı yasağın getirilmesinden aylar sonra kısıtlamaları hafifletmesine ve buna eşlik eden nüfus hareketliliğindeki artışa bağladı. Durumun daha fazla kötüleşmemesi için hükümetlerin ve bireylerin ciddi sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Hükümetleri pandemiyle mücadelede başından beri izledikleri yöntemi aynı şekilde sürdürmeye çağıran Manzuri şu ifadeleri kullandı: SADECE BAŞVURULARA TEST YETERLİ DEĞİL “Sadece hastanelere veya kliniklere başvuran kişilere test yapılması yeterli değil. Test edilen kişi sayısı arttıkça daha fazla vaka tespit edilir ve uygun şekilde izole edilir. İzlenen temasların sayısı ne kadar yüksek olursa salgını kontrol altına almak için o kadar etkili çabalar söz konusu olur. Her zaman tetikte olmalıyız. Maske takma, fiziksel mesafeyi koruma ve doğru kişisel hijyen önlemlerini uygulamalıyız.” SAĞLIK MERKEZLERİNDE YOĞUNLUK Dr. Manzuri, Covid-19 vakalarının yanı sıra başka bir endişe verici duruma daha dikkat çekerek pandeminin son aylarda yayılımının artmasıyla birlikte daha fazla sağlık çalışanının ve sağlık merkezinin yoğunluk yaşadığını vurguladı. Sağlık hizmetlerinin kısıtlanması nedeniyle aşılama, kronik hastalıkların tedavisi ve diş sağlığı gibi temel sağlık hizmetlerine verilen öncelik azalıyor. Pandeminin başlangıcında birçok ülke tarafından uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle durumun kötüleştiğini ve birçok sağlık çalışanının yeterli kişisel koruyucu ekipman bulunmaması nedeniyle kendilerine yeterli koruma sağlanamayacağından korktuğunu belirten Manzuri, bu durumun sağlık alanında çalışan sıkıntısına yol açtığını vurguladı. Ayrıca birçok limanın kapanması nedeniyle gerekli ilaç, ekipman ve aşıların teslimi mümkün olmadığı içi bu durum bazı ülkelerde önemli bir yokluğa da neden oldu. “BÖLGEDEKİ ÜLKELERİN YARISINDAN FAZLASINDA TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ NEREDEYSE TAMAMEN DURDU” Manzuri açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bölgemiz genel olarak Covid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana temel sağlık hizmetlerinde en sıkıntı çeken yerlerden biri haline geldi. DSÖ’nün yakın zamanda yaptığı bir araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlar, bölgedeki ülkelerin yarısından fazlasında temel sağlık hizmetlerinin neredeyse tamamen durdurulduğunu gösterdi.” Söz konusu hizmetler arasında yüksek tansiyon tedavisi, acil diş bakımı, astım hizmetleri, rehabilitasyon hizmetleri, diyabet ve kanser tedavisi yer alıyor. Aynı zamanda kalp-damar hastalıklarında acil hizmetler de tüm ülkelerin dörtte birinden fazlasında kısmen veya tamamen durdurulmuş durumda. Bölge Direktörü, pandemi yayılmaya devam ettikçe temel sağlık hizmetleri üzerindeki etkisinin artmasının beklenmesi dolayısıyla Covid-19 salgınıyla mücadele ederken söz konusu hizmetlerin devamlılığını sağlamak üzere tüm ülkeleri aralıksız olarak çaba göstermeye çağırdı. “BİZ MEVCUT GERÇEKLİĞİ VE GELECEK BEKLENTİLERİNİ YANSITAN PROFESYONEL BİR ULUSLARARASI KURULUŞUZ” DSÖ’nün yaptığı açıklamaları "karamsar" olarak nitelendiren kesimlere karşı çıkan Dr. Manzuri sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, devletlerin bize sağladığı bilgiler ışığında mevcut gerçekliği ve gelecek beklentilerini yansıtan profesyonel bir uluslararası kuruluşuz. Uyarı mesajlarımız her zaman önceden yapılır. Şu an yaşadığımız şey de bu. Vakaların sayısında bir artış olduğu konusunda uyardık ve şu anki mevcut durum da bunu gösteriyor. Yaptığımız bu uyarılar olmasaydı çok daha karanlık günler yaşardık.” Doğu Akdeniz Bölge Ofisi Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı (Universal Health Coverage – UHC) ve Sağlık Sistemleri Bölüm Başkanı Dr. Avad Mataria da pandeminin çocuk felci aşılama programı üzerindeki etkisine dikkat çekti. Pandeminin etkileri nedeniyle bazı ülkelerin çocuklar için aşı dozlarının yüzde 53’ünü sağlayamadığını, bu nedenle aşılanan çocuk sayısında gözle görülür bir düşüş olduğunu vurguladı. Ayrıca bu durumu "çok tehlikeli" olarak nitelendirerek çocuk felci ile mücadele için gösterilen çabaların heba olabileceğine dikkat çekti. Doğu Akdeniz Bölge Ofisi Sağlık Programları Direktörü Dr. Rana el-Hacce, DSÖ’nün Covid-19’a karşı geliştirilen aşıların üç aşamalı klinik deneylerden geçmesi gerektiği yönündeki tutumunu yineledi. Dr. Rana el-Hacce, Şarku’l Avsat’ın kendisine yönelttiği üçüncü aşamayı henüz tamamlamamış Rus aşısı ile ilgili sorusuna yanıt olarak, "DSÖ’nün tavrı net. Yani klinik denemelerin üç aşamasından geçmemiş hiçbir aşıyı onaylamayacağız” dedi. Ayrıca çok sayıda gönüllünün yer aldığı1 ve nadir görülen yan etkilerin tespit edilmesine yardımcı olan üçüncü aşamanın önemini vurguladı. Dr. Rana el-Hacce, virüsün semptomlarının değiştiği ve özellikle sindirim sistemini hedef aldığı yönündeki iddiaları kabul etmediğini belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü: “Salgının başlangıcından bu yana virüs semptomlarında büyük bir değişiklik söz konusu olmadı. Ancak vakaların artmasıyla birlikte daha önce görülen solunumla alakalı semptomlara ek olarak yenileri görülmeye başlandı. Bağışıklık ve sağlık durumuna göre bir kişiden diğerine semptomların değişiklik göstermesi ve sindirim sistemini de etkilemesi söz konusu. Ancak solunumla ilgili semptomlar halen herkeste görülen temel bir belirti.” “DSÖ’NUN OKULLARA GERİ DÖNÜŞ KONUSUNDA NET BİR TAVRI YOK” Dr. Rana el-Hacce açıklamasında salgına yönelik isimlendirmeler, ‘halen birinci dalgada mıyız yoksa ikincisi mi yaşanıyor’ gibi sorularla dikkatlerin dağıtılmaması çağrısında bulundu. Hacce, okulların tekrar açılmasıyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi: "DSÖ’nun okullara geri dönüş konusunda net bir tavrı yok. Ancak eğitim kurumlarına hizmeti geleneksel yöntemlerle sunmaya devam etme veya tekrar online eğitime dönme kararı alınabilmesi için sağlık durumu hakkında sürekli bir değerlendirme yapılmasını tavsiye ediyoruz." eskişehir medyum
Editör: TE Bilisim