Lapta Belediyesi Meclis Üyesi Avukat Emre Efendi, Lapta Belediyesi'nde usulsüz ve yasa dışı borçlanma yapıldığını iddia etti. Belediye Meclis Üyesi Avukat Emre Efendi, Lapta Belediyesi'nde yapılmak istenen usulsüz ve yasa dışı borçlanmayı öğrendikten ve sorguladıktan sonra bizzat Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ tarafından ve onun talimatıyla durdurulduğunu söyledi. Emre Efendi, Mustafa Aktuğ’un hatasını kabul ettiğini belirtti. Lapta Belediyesi Meclis Üyesi Avukat Emre Efendi’nin açıklamasının tamamı şöyle: Yine yalanın, palavranın, bilip bilmeden konuşmanın bini bir para olmuş belediyemizde, bölgemizde. İftira atma alışkanlığı hortlamış yine. Bazılarının siyaset yapma tekniği olmuş bu hal. Yaptıkları yanlışları örtme yöntemleri bu olmuş. Ama unutmuşlar ki doğru birdir ve doğrunun eninde sonunda ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Şark siyaseti yapmaktan, yalan-dolanla siyaset yapmaktan usanmadınız mı? Lapta Belediyesi'nde Usulsüz ve Yasa Dışı Borçlanma yapıldı. Evet YASA DIŞI ve USULSÜZ. Ve bizler bu usulsüz ve yasa dışı borçlanmayı öğrenip sorduğumuz zaman, SADECE SORGULADIĞIMIZ ZAMAN yapılan işlem bizzat Lapta Belediye Başkanı Sn. MUSTAFA AKTUĞ TARAFINDAN ve onun TALİMATIYLA DURDURULDU. Usulsüz borçlanma işleminin daha ileriye götürülmediği ve başkanın talimatıyla durdurulduğu da benim konuyu öğrendikten sonra başkanı aradığım zaman bizzat başkan Aktuğ tarafından bana söyleniyor.  Hatta başkan evet hataya düştük diye söyleyerek hatasını kabul da ediyor. Yani bu usulsüz işlemi ne ben ne de başka bir arkadaşım durdurmadık. Bizzat başkan durdurdu veya belki de usulsüz olduğunu fark eden banka. Hani bizim yüzümüzden ödemeler olmadı ya ondan şey ettim ki bilinsin biz bir şeyi durdurmadık. Usulsüz ve yasadışı borçlanmayı ortaya çıkardık ve sorguladık. Ne yapsaydık? Usulsüz ve yasadışı borçlanma yapıldığını öğrendiğimizde bunu sorgulamasa mıydık? Lapta Belediye Başkanı Sn. Mustafa Aktuğ, bir taraftan  geçmiş dönemlerde yapılan hata ve yanlışlar sonucu oluşan borcu kapattım, ödedim, azalttım derken diğer taraftan ödemelerini yapabilmek için usulsüz bir şekilde belediye meclisinden ve borçlanma komitesinden onay almadan borçlanma yapacak ama bundan dolayı biz mi suçlu olacağız? Daha seçildikten hemen sonra alınan 6,000,000.TL tutarındaki borcun çok büyük bir kısmı ödenmemiş dururken, bu borç belediyenin belli bir gelirini ve geleceğinin belli bir zamanını ipotek altında tutmaya devam ederken; Öte yandan çok ciddi meblâğlardaki çekleri her güne bir çek şeklinde bankaya verip komisyon bedeli ve faiz ödeyerek (yani bir anlamda çek kırdırarak) para borçlanılıyor veya avans alınıyor. Ve bunun gizlenmesi için azami gayret gösteriliyor. Ta ki biz belgeyle soruncaya değin. Ve hemen ardından kendi talimatıyla bu işlemi durduruyor. Yani yasadışı olduğunu kabul ederek öğrendiğimiz andan bizzat kendisi vazgeçiyor. Ama nasıl oluyorsa bizim yüzümüzden çalışan ödenmiyor yalanını ortaya atıyor veya attırıyor birileri ve bu algıyı oluşturmaya çalışıyor. Açık açık söylüyorum kimler bunu yapıyorsa YALAN konuşuyorlar. Hem de o kadar bir alışkanlık haline getirmişler ki yalan konuşmayı yüzleri dahi kızarmıyor artık. Durum bu iken yani çek kırdıracak duruma düşmüşken diğer taraftan da halka ve çalışana borçları ödedim diye beyanatlarda bulunuluyor. Bizler de borçların ödenmesini, çalışanın rahat etmesini, ödenmesini ve halkın da hizmet almasını istiyoruz. Hele de çalışanın ödenmesi en başta gelen yükümlülüklerdendir.   Biz ne ötelemeye, ne işçinin ödenmesine bulunan yasal ve uygun bir formüle  ne de belediye meclisine getirilen bir formüle hayır dedik. BELEDİYE MECLİSİNE HİÇBİR ÖNERİ VE FORMÜL GETİRİLMEDİ, KONUŞULMADI. Ne de saçma sapan uydurulan bir ara emri var. Ama yasa dışı ve usulsüz olan bir borçlanmayı sorguladık. Neden yasa dışı ve usulsüz bir yöntem seçildi dedik. Çünkü bir taraftan borçlara borç ekleyip, böyle sıkışık bir durumdayken işçi alımına devam edilirken, hata üstüne hata yapılırken bize gelmeye yüzü yoktu dedik. Seçimden bugüne gelinen noktada çalışanın ödenemeyecek duruma gelinmesinin müsebbibi biz değil, attığı yanlış adımlarla, yanlış yönetim şekliyle, hukuk tanımazlıkla, hiçbir uyarımızı ve tavsiyemizi dikkate almayan bizzat Sn. Aktuğ'dur. Ama gelin görün ki 2018 Hazirandan bugüne geçen süre içerisinde tüm tavsiyelerimize ve uyarılarımıza kulak tıkayan, bizleri dikkate almayan, doğru adımlar atmayarak girişilen işlerin birçoğundan başarısızlıkla çıkan başkan, en sonunda işi belediyenin çeklerini kırdıracak noktaya getirmiştir ve bunun sorumlusu olarak da suçu bize atma gayreti içine girmiştir. VALLAHİ BARDON deyimi herhalde tam da buraya yakışır. Hal böyle olmasına ve mevcut emekçiler bir maaş geriden gelmeye devam etmesine karşın Sn. Başkan belediyeye seçim yatırımı olarak çalışan almaya hız vermiştir. Evet evet bir taraftan çek kırdırmaya varacak kadar ekonomik sıkıntı çeken belediye işçi alıyor. Hatırlatmak ve belirtmek isterim ki, bizler geçmiş dönemde haksız ve kanunsuz işten durdurulan işçiler için eylem düzenlemiş, kavga vermiş kişileriz. Kimse bizleri bu açıdan yani işçiyi düşünmüyoruz diye veya işçi alınmasın, insanlar ekmek kapısı bulmasın derdindeyiz diye yargılayamaz. Önceki dönemde haksız ve kanunsuz bir şekilde işten çıkarılan işçiler işten çıkarılmasın diye kavga verdik, belediye tarihinde bir ilk olan eylem yaptık. Sahi, işçiyi düşündüğünü her fırsatta öne sürüp her yanlışında, hukuksuzluğunda çalışanı kendine kalkan etmeye çalışanlar o zamanlar yani işçi kıyımı yapılırken neredeydi, ne yapmıştı? Ben söyleyim. Kılları bile kıpırdamamıştı. İşe girenler bizleri üzmez. Hatta onlar adına seviniriz de. İşe girenlerin hakkıyla işlerini yapacaklarına inancımız tamdır. Fakat bir taraftan hoyratça belediye çekleri ile yemeler-içmeler, izaz-ikramlar yapacaksınız, hatalı kararlarınız, inatlarınız ve ben bilirim ben yaparım mantığı ile belediyeyi geçmişte olduğu gibi bu hallere düşüreceksiniz, diğer taraftan da belediyeyi düze çıkardım diye övüneceksiniz. Düze çıkmış bir belediye çek mi kırdırır? Kimi kandırıyorsunuz? Çalışanın arkasına sığınarak, her başınız sıkıştığında emekçiyi kendinize kalkan ederek, doğruları gizleyerek bu belediyeye ve bölgeye hizmet ettiğinizi mi sanıyorsunuz? Hukuksuzluğunuzu, usulsüzlüğünüzü, iş bilmezliğinizi çalışanlar üzerinden demagoji yaparak, çalışanın arkasına sığınarak kapatabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Yoksa açıkça hukuk tanımazlığa ses çıkarmamamızı mı bekliyorsunuz? Marina-Otel konusunda da aynısı yapılmıştı. Ama bizzat ıslak imzayla imzalanan belgede gerçekleri ortaya çıkarmıştık. Yani o dönemde de söylenenlerin doğru olmadığı ortaya çıkmıştı. Borçlanmaya yönelik ve Marina-Otel konusuna yönelik evrakları da paylaşıyorum. Benim şark siyasetiyle işim olmaz. Belgele konuşurum. Şark siyaseti yapmayı, yalanlarla çalışanı doldurmayı ve belediyeyi heba etmekten vazgeçin. Çalışanların tamamının var olacağı bir toplantı yapalım, hatta provokatörler de gelebilir. O toplantıda çalışanların yüzüne anlatalım doğruları. Ben hazırım. Ama bu sefer konuşmamızdan rahatsız olunmasın veya birileri rahatsızlık duyup da provokatörlük yapmasın. Dilinize pelesenk ettiğiniz demokrasi içinde konuşalım. Doğrular ortaya çıksın. Ne olursa olsun konuşacağız ve doğruları söylemekten geri durmayacağız. Herkes de doğruları öğrenecek. Zaten tüm korku da bu değil mi? Doğruların ortaya çıkacağı korkusu. O sebeple yalana, dolana ve iftiraya yeniden start verdiniz. Çalışanı yalanla dolanla doldurdunuz.
Editör: TE Bilisim