Çatalköy - Esentepe ana yolunu kullanacak sürücülerin dikkatine! Çatalköy - Esentepe ana yolunu kullanacak sürücülerin dikkatine!
Enerji Verimliliği Derneği Başkanı Görkem Çelik, "yapılmak istenen uzun vadeli, alım garantili, fuel oil bazlı her türlü anlaşma ve girişimin, ülkenin daha temiz ve çevre dostu enerji üretimine geçişini engelleyeceği, AB kriterlerinden tamamen uzaklaştıracağı, yıldan yıla yatırım maliyeti düşmekte olan yenilenebilir enerjiye geçiş sürecine ket vuracağı ve ileride daha ucuz elektrik enerjisine erişme imkânlarını ortadan kaldıracağı" görüşünü belirtti. Çelik, hükümet tarafından yürütülmekte olan, “AKSA Enerji” ile uzun süreli sözleşme uzatma girişiminin durdurulmasını talep ederek, bunun yerine, üç yıllık sözleşme uzatma opsiyonunun kazandıracağı süre içerisinde ülke şebeke planlamasının KIB-TEKin günün getirdiği şartları karşılayacak şekilde yeniden yapılandırılarak ülkede çok daha etkin bir “Enerji Yönetimi Planlaması”nın ortaya konmasını istedi. Dernek Başkanı Görkem Çelik yaptığı yazılı açıklamada, 2024 yılında bitecek AKSA Enerji sözleşmesinin aynı şartlarda üç yıl daha karşılıklı anlaşma yoluyla uzatılması önceki sözleşmeye göre de mümkünken, basına da yansıdığı şekilde 15-20 yıl süreli, alım garantili, dizel jeneratör üretimine dayanan yeni sözleşme yapılmasının maksadını merak ettiklerini ve bunu "tarihi bir hata" olarak gördüklerini söyledi. Çelik, "elektrik enerjisi arz açığının, yıllar öncesinden birçok kişinin, kurum ve kuruluş tarafından bilimsel verilerle ortaya konmasına karşın siyasi erkin vurdumduymazlığı ve zamanında aksiyon almaması sebebiyle ülkenin kronik bir rahatsızlığı haline dönüştüğünü" belirterek, “Tıpkı 2008 yılında yenilenen ve 2024 yılında biteceği bilinmesine karşın hiçbir tedbir alınmayan “AKSA Enerji” sözleşmesi gibi! Ülkemiz, adeta göz göre göre arz güvenliğini sağlayamaz duruma düşürülmüş ve pazarlık süreçlerine eli olabildiğince güçsüz şekilde girmek durumunda bırakılmıştır. Böylesi bir anlayışa günümüzde tanık olmak hepimizi derinden üzmektedir” dedi. Enerji arz çeşitliliğinin çevresel etkiler dikkate alınarak sağlanamaması sebebiyle, toplumsal geleceğe hem ekonomik yönden hem de toplum ve ekosistem sağlığı açısından oldukça olumsuz etkiler yaratacağının öngörüldüğünü kaydederek şöyle devam etti; “Avrupa Birliği mevzuatlarına göre fuel oil ile üretilen elektriğin yarattığı emisyonlar sebebiyle ülkeler tazminat bedeli ödemek zorunda kalmaktadır. Güney Kıbrıs’ta bu cezaları AB’ye ödemek durumuyla karşı karşıya kalmış ve sadece 2022 yılı için 183 milyon Euro tazminat ödemek zorunda kalmıştır. Öyle ki, geçtiğimiz yıl içerisinde Dikelya santralini üretimini çevresel kriterlere uygun üretim yapamaması sebebiyle durdurma kararı almıştır. Yapılmak istenen uzun vadeli, alım garantili, fuel oil bazlı her türlü anlaşma ve girişimin, ülkemizin daha temiz ve çevre dostu enerji üretimine geçişini engelleyeceğini, AB kriterlerinden tamamen uzaklaştıracağını, yıldan yıla yatırım maliyeti düşmekte olan yenilenebilir enerjiye geçiş sürecine ket vuracağını ve ileride daha ucuz elektrik enerjisine erişme imkânlarını ortadan kaldıracağını öngörmekteyiz.”