Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan açıklamalar geldi.
Erdoğan, 2024 yılının enflasyon ve ihracatta çok iyi bir noktada tamamlandığını söyledi.
Gelecek sene için ihracatta çıtanın biraz daha yukarı çekildiğini belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"2025 yılında mal ve hizmet ihracatı hedefimizi 390 milyar olarak belirledik. İnşallah bunun da üzerinde bir rakamla yılı kapatacağız. İhracatçılarımızla elele, omuz omuza vereceğiz ve Türk ürünlerinin tanınmadığı, satılmadığı, girmediği hiçbir ülke bırakmayacağız. İhracatçılarımızı bir kez daha tebrik ediyor, kendilerinden daha fazla çaba beklediğimizi vurgulamak istiyorum.
"Para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek"
Enflasyon ve istihdamda da hamdolsun çok iyi noktadayız. Son enflasyon verileri enflasyonla mücadelede doğru yolda olduğumuzu teyid etmiştir. Enflasyon Aralık'ta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38'e gerilemiştir. Senelik enflasyon 2023 sonuna kıyasla 20 puan, 2024 Mayıs ayında zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. Enflasyonda düşüş trendi inşallah 2025'de daha da hızlanacaktır. Para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. Maliye politikası kanalı enflasyonla mücadeleye çok güçlü destek verecek. Bütçe imkanları elverdikçe yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefi ile uyumlu olarak belirleyeceğiz.
"Hayat pahalılığı en çok konut kiraları ve konut fiyatlarında"
Dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarda değil gıda, konut, enerji gibi bir çok alanda arz yönlü tedbirlerle destekleyeceğiz. Hayat pahalılığıyla ilgili olarak en başında konut fiyatları ve kiralar geliyor. 6 Şubat depremleriyle beraber ortaya çıkan ilave konut talebinin bunda şüphesiz etkisi var. Belli başlı alanlarda sadece dönemsel etkilerle açıklanamayacak fırsatçılık ve aşırı kâr hırsıyla olanlarla mücadele ediyoruz."
"Zamlar bahane edilerek fiyat artışları yapılıyor"
"Enerji, yakıt, döviz kuru, işçilik maliyetlerinde oluşan farkla satılan ürün, sunulan hizmetin arasında bağ kopma noktasına gelmiş. İşçilik maliyetinde yaşanan artışla ürüne yansıyan fiyat farkı arasında kimi zaman uçurum oluşuyor. Asgari ücretteki artış sebebiyle maliyet belki 2-3 birim artarken bu artış bahane edilerek fiyatlara 5 birim 10 birim zam yapılabiliyor. Bu artışların aç gözlülük, tamahkarlık ve vicdansızlıktan kaynaklandığı aşikardır. Dürüst, ahlaklı, vicdanlı işletmelerimiz çoğunluktadır bunlar sözlerimziin muhatabı değildir.
"Denetimler arttı, daha da artacak"
Fırsatçılıkla mücadelede devlet elbette gerekeni yapmakta mükelleftir. Geçen yılki denetimlerde fahiş fiyat uygulayan 224 bin firmaya yaklaşık 5 milyar liralık idari para cezası kesilmiştir. Denetimlerde 1555 gerçek ve tüzel kişiye toplam 366 milyon lira ceza uygulanmıştır. Vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimi için de yoğun çaba harcıyoruz. 2024 yılında 1,3 milyon denetim yaptık. 1.4 milyar lira para cezası tatbik ettik. Sattığı ürünlere hile hurda karıştıranlara, milletin cebine el atanlara asla tolerans göstermiyoruz. Bu denetimlerimiz 2025 senesinde daha da artacak."
"Serbest piyasa başıbozukluk değildir"
Serbest piyasa ilkeleri çerçevesinde 85 milyonun tamamının hakkını, hukukunu, çıkarını en üst düzeyde koruyacağız. Serbest piyasa kuralsızlık demek değildir. Serbest piyasa başı bozukluk asla değildir. Denetimlerimizin amacı serbest piyasaya müdahale değil işleyişin sağlıklı zeminde yürümesini temin etmektir. Hayat pahalılığı ile mücadeleye vatandaşlarımızın destek olması sürecin başarısı açısından önemlidir. Bunun yolu fahiş fiyat uygulayanları boykot etmekten geçiyor. Pahalı ürün satanları dize getirecek en etkili yöntemlerden birisi muhalefet rahatsız olsa da hiç şüphesiz boykottur.
En büyük kozumuz fırsatçılık yapanlara karşı satın almamama özgürlüğümüzü kullanmaktır. Dünyada geniş yelpazede bunun çok sayıda örneğiyle karşılaşıyoruz. Bu konuda devlet millet elele vererek çok daha etkin sonuçlar alabiliriz. Enflasyonla mücadelede son 1,5 senede hakikaten önemli mesafe kat ettik. İşçimiz , memurumuz, emeklimiz, çiftçimiz, esnafımız enflasyon düştükçe alım gücü de artacaktır. 2025 yılında hedefimiz bu meseleyi büyük ölçüde çözüme kavuşturmaktır.