"Başsavcılıktan Görüş Alınsın Ama Sonuç Belli"
Erhürman, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) bu süreçte meşruiyeti zedelediğini belirterek, başsavcılıktan gelecek bir görüşün durumu değiştirmeyeceğini savundu. “Başsavcıdan görüş alacaklar, tabii ki bu haklarıdır. Buyursunlar alsınlar ama bu süreçte bir oyla meclis başkanı seçilmenin mümkün olduğuna aklınız kesiyor mu? 50 milletvekilinin olduğu bir mecliste, son turda bir oy farkla başkan seçilebilir mi?” şeklindeki çıkışıyla, duruma yönelik hukuki ve demokratik hassasiyetini ortaya koydu.
Erhürman, durumu o kadar açık ve net bulduğunu belirtti ki, bu soruyu sokaktaki sıradan bir vatandaşın bile rahatlıkla yanıtlayacağını söyledi: “Birine sorun bakalım, 'Bir oy farkla meclis başkanı olur mu?' diye. Size tereddüt bile etmeden 'Olmaz öyle şey' diyeceklerdir. Ama maalesef geldiğimiz nokta bu.”
"Bu Bir Kişi Meselesi Değil, Zihniyet Sorunu"
Erhürman, sürecin yalnızca Zorlu Töre, Kutlu Evren veya herhangi bir birey üzerinden tartışılamayacağını, bunun bir “zihniyet sorunu” olduğunu vurguladı. “Şu an izlediğimiz şey bir zihniyetin yansımasıdır. Bu zihniyet, halkın iradesini göz ardı eden, kendi bildiğini okuyan bir zihniyettir,” diyen Erhürman, halkın bu durumu artık net bir şekilde görmesi gerektiğini söyledi.
Ona göre, bu olayda kişiler üzerinden yapılan tartışmalar esas sorunu gizlemeye çalışıyor: “O, ona bunu yaptı, bu, buna şunu yaptı tartışmalarının ötesine geçmeliyiz. Burada mesele, bu zihniyetin ülkeyi nasıl yönettiğidir. Zaten neler yapabildiğini bir kısmınız biliyorsunuz ama ileride neler yapabileceklerini hayal edin. Ülke, bu zihniyetle felaket çemberine sokuluyor.”
"Felaket Çemberine Sürüklendik"
Erhürman, hükümetin yönetim anlayışını eleştirirken, halkın günlük yaşantısına kadar inen bir felaket tablosu çizdi. Özellikle devlet okullarının, UBP kurultayı nedeniyle bir hafta kapalı kalmasına dikkat çekerek, “Bu zihniyet, devlet okullarını bir hafta kapalı tutmakta bir beis görmedi. Şimdi de burada sergiledikleri tavırlar bize çok da sürpriz olmamalı. Ülke zaten bu felaket çemberinin içine sürükleniyor,” ifadelerini kullandı.
"Bu Meclis Başkanlığı Seçimi Sadece Bir Semptom"
Erhürman, Meclis Başkanlığı seçiminde yaşananların yalnızca mevcut siyasi hastalığın bir semptomu olduğunu, asıl problemin sistemin işleyişindeki köklü bir zihniyet sorunu olduğunu belirtti. “Halk bu tabloyu net bir şekilde görüyor. Bir mecliste, 9 tur aynı hikayeyi çevirip insanlara izletiyorsunuz. Bu, sadece meclisin değil, aynı zamanda halkın da sabrını zorlayan bir süreç,” dedi.
"Bu Zihniyetten Kurtulmalıyız"
Erhürman, mevcut zihniyetin halkın çıkarlarına hizmet etmediğini ve bu zihniyetten kurtulmanın bir zorunluluk olduğunu söyledi. Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada da bu duruma dikkat çektiğini belirten Erhürman, “Bu işin artık bu şekilde yürümesi mümkün değil. Halkın iradesine gitmenin herkes için, sadece bizim için değil, onlar için de iyi olacağını düşünüyorum,” diyerek erken seçim çağrısını yineledi.
Son olarak, Erhürman, mecliste sergilenen tavırların hastalıklı bir siyasi anlayışın ürünü olduğunu ve bu durumun halk nezdinde kabul görmesinin mümkün olmadığını vurguladı: “Bu saatten sonra, bu hastalıklı yapı devam edemez. Meclis başkanlığı seçimleriyle birlikte bu zihniyetin iflas ettiğini bir kez daha gördük. Bu tablo ortadayken, yurttaşlarımız da artık durumu net bir şekilde görüyor.”
Canlı yayın:
