Hükümeti ekonomik ve mali zararlar üzerinden eleştiren Erhürman, “KIB-TEK'te ihalesiz akaryakıt alımı sevdasıyla milyonlarca dolar zarar; Ercan'da ek sözleşmeyle milyonlarca Euro zarar... Bunlar delilli, ispatlı olanlardan sadece ikisi” ifadelerini kullandı. Erhürman, sanayi, turizm ve inşaat sektörlerinin gördüğü zararları, güneyde alışveriş yapmak zorunda kalan tüketicileri ve kamu hizmetlerindeki aksaklıkları da yönetimsizliğin bir sonucu olarak değerlendirdi.
Erhürman, hükümetin grev hakkını ve toplu iş sözleşmesi hakkını ihlal etmeye yönelik adımlarını eleştirerek, hayat pahalılığıyla oynandığını ve bu durumun asgari ücretlilerden emeklilere kadar herkesin alım gücünü düşürdüğünü belirtti.
Kamudan eğitim ve sağlık hizmeti almanın her geçen gün zorlaştığını ifade eden Erhürman, nüfusun kontrolsüz artışı, trafik kazalarındaki can kayıpları ve üreticilerin üretimden kopmasını da hükümetin politikalarının sonucu olarak değerlendirdi.
Erhürman, gençlerin ülkeden kopuşuna ve ailelerin bu duruma duyduğu çaresizliğe de dikkat çekerek, "Bu ülkede küçücük çocuklar göç planları yapıyor. Yurt dışında eğitim alan gençler, ailelerinin ve ülkelerinin özlemini yüreklerine gömüp buralara dönemiyor” dedi.
Hükümetin eylemleri karalamaya yönelik algı operasyonları yürüttüğünü iddia eden Erhürman, “Bu ülkede koltuk ve makam kavgası sürerken haklarına sahip çıkan binlerce insanı görünmez kılmaya çalışıyorsunuz. Ama yok, bu böyle olmayacak” diyerek sendikaların mücadelesini selamladığını vurguladı.
Erhürman, açıklamasını “Sendikalarımızın ve binlerce insanımızın direnişini yürekten selamlıyorum” sözleriyle tamamladı.