Tufan Erhürman, “Bu statükoyu sona erdirecek çözüme diyalog ve diplomasiyle ulaşacağız” ifadelerini kullandı.
Erhürman’ın açıklaması şu şekilde:
“Cenevre öncesinde yaptığımız açıklamalarda defalarca vurguladığımız bir şey vardı: Büyük beklentiler gerçekçi değil. Cenevre'den çözüm ya da resmi müzakerelere başlanması kararı çıkması beklenmemelidir.
Ama aynı şekilde bir şeyi daha vurgulamıştık. Dünyada bunca karmaşa yaşanırken Sn. Genel Sekreter'in ve üç garantör ülkenin orada bulunacak olması önemsiz değildir.
Sn. Genel Sekreter'in Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde kurabileceği tek resmi masa, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon masasıydı ve bu masa tam da bu nedenle başka her şeyin konuşulabileceği gayriresmi bir masaydı.
Bu bağlamda Sn. Tatar ve Sn. Hristodulidis'in çeşitli vesilelerle değerlendirdiğimiz pozisyonları dikkate alındığında, Cenevre'den çıkabilecek en iyi sonucun diyalogun devamı ve belki birkaç güven yaratıcı önlem olabileceği açıktı.
Sonuç da aşağı yukarı böyle oldu. Cenevre öncesi liderler hiç olmazsa birkaç geçiş noktası konusunda anlaşsın ki Cenevre için bir "motivasyon kaynağı" oluşsun denilmiş olmasına karşın, bu konunun dahi Sn. Genel Sekreter'in ve garantör ülkelerin de bulunacağı masaya bırakılmasının abes olduğunu da söylemiştik defalarca.
Sonuçta bu konu dahi, bırakın Cenevre'yi, tam olarak kesinleşebilmesi için Sn. Genel Sekreter'in kişisel temsilcisinin çabalarına kaldı.
Dolayısıyla bu konuları görüşmek için Cenevre'ye, 5+1 için gitmeye gerek yoktu. Bunlar burada da halledilebilecek meselelerdi eleştirisinde elbette haklılık payı yüksektir.
Ama bir sıfırdan büyüktür. Diyalogsuzluk ortamında, "yemek bile yemem", "şu olmazsa, bu olmazsa sosyal ortamda bile bir araya gelmem" iddialarıyla kaybettirilen bunca zamandan sonra, Genel Sekreter'in ve üç garantör ülkenin önünde başlayan ve devamına da karar verilen diyalog süreci önemsiz değildir.
Hep söyledik: Diyalog, diplomasi her zaman iyidir. Devam etmelidir. Statüko sürdürülebilir değildir ve herkese (kazandığını sananlara dahi) kaybettirmektedir.
Bu statükoyu sona erdirecek çözüme diyalog ve diplomasiyle ulaşacağız.”
