CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 62. madde tahtında Kıbrıs konusuna ilişkin söz aldı.
Erhürman, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın adada gerçekleştirdiği görüşmelerle ilgili değerlendirmede bulundu.
Kıbrıs konusuyla ilgili en önemli başlığın yönetim ve güç paylaşımı olduğunu dile getiren Erhürman, 1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken, Kıbrıs Türk ve Rumların kurucu ortak olarak kabul edildiğini anımsatarak, esas meselenin Kıbrıslı Türk ve Rumların uluslararası eşit statüsünün teyit edilmesinde yattığını belirtti.
Erhürman, bu konunun herkesin ortak hassasiyeti olduğunu söyleyerek, ancak adada bulunan “statükonun” Kıbrıslı Türklerin eşit uluslararası statüsünü kabul etmeyen bir biçimde tezahür ettiğini, Kıbrıs Türk halkının platformların hiçbirinde yer almadığını söyledi.
Federal çözüm bulunması durumunda Kıbrıs Türk devleti ve Rum devletinin iki kurucu eşit devlet olacağını, bunun da siyasi eşitlik temelinde yürütüleceğini dile getiren Erhürman, Kıbrıslı Türklerin eşit uluslararası statüsünden taviz verilmeyeceğini kaydetti.
Erhürman, üçlü veya beşli görüşme masasında Kıbrıslı Türkler ve Rumların eşit pozisyonda olacağını, eşit statü olacaksa o görüşmelere katılarak yaşanan sıkıntıların anlatılabileceğini, bunun ihtiyaç duyulan bir şey olduğunu söyleyerek, “Neden eşit olarak bulunacağımız bir diyalog ortamı kurup konuşmaktan kaçınırız? Bunun bir açıklaması yok. Bundan ne gibi bir sonuç elde edeceğiz.” diye sordu.
Diyalog kurma önerisini reddetmenin yararının ne olacağını soran Erhürman, zararlarının ne olacağını bildiğini belirtti.
Erhürman, üçlü diyalog ortamında bulunmayı reddeden bir Kıbrıs Türk toplumu kurgusu yaratıldığını, dolaysıyla toplumun sorunlarını Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın da bulunduğu bir ortamda anlatma şansının yitirildiğini söyledi.
Erhürman, diyalogdan kaçınmakla Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın hazırlayacağı rapora girmesi gerekenler konusunda mücadele vermekten de kaçınıldığını söyledi.
Bu sırada söz alan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Erhürman’a CTP’nin dönüşümlü başkanlık ve AB Parlamentosu seçimlerine ilişkin görüşlerinin ne olduğunu sordu.
Dört konuda BM’nin sözüne sahip çıkmasını beklediklerini, bu konuların BM Güvenlik Konseyi kararları da olduğunu söyleyen Erhürman, taleplerinin bu unsurların BM tarafından teyit edilmesi olduğunu birçok kez anlattıklarını belirtti.
Erhürman, Avrupa Parlamentosu seçimleri konusunda partisinin görüşünü aktararak, parlamentoda Kıbrıs Rum halkının 4, Kıbrıs Türk halkını 2 temsiliyeti bulunduğunu, yapılacak olan 6 kişinin seçilmesine ilişkin seçimin Kıbrıs Türk halkının temsiliyetine ilişkin bir seçim olmadığını belirtti.
Bir Kıbrıslı Türkün 6 kişilik listeye girmesinin reddedecekleri bir şey olmadığını dile getiren Erhürman, ancak bu seçimde seçilecek Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Türklerin temsilcisi olmayacağını kaydetti.
CTP’nin bu konulardaki görüşlerinin sıklıkla anlatıldığını dile getiren Erhürman, görüşlerinin belli olduğunu belirtti.