KIBRIS

Erhürman:" Diyalog ve diplomasi yeniden başladı"

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, Kıbrıs meselesiyle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.

Üçlü yemeğin önemine vurgu yapan Erhürman, bu yemeğin diyalog ve diplomasinin yeniden başladığını gösterdiğini belirtti.

"DİYALOGUN BAŞLAMASI ÖNEMLİYDİ"

Erhürman, gayriresmi de olsa gerçekleştirilen üçlü yemeğin, uzun bir aranın ardından iki tarafın BM Genel Sekreteri ile aynı masada bir araya gelmesini önemli bulduğunu ifade etti. Bu gelişmenin, sürecin tamamen sona erdirilmek istenmediğinin göstergesi olduğunu vurguladı. Ancak, yemek sonrası BM Genel Sekreteri Guterres'in, iki taraf arasında hâlâ ortak bir zemin bulunmadığını tespit etmesinin ise yeni bir durum olmadığını dile getirdi.

"4+1 VEYA 5+1 FORMATI TARTIŞMASI DEVAM EDECEK"

Erhürman, gündemde olan 4+1 veya 5+1 formatındaki toplantılar konusunda yapılan açıklamaların dikkate değer olduğunu belirtti. Guterres’in, daha geniş formatta bir toplantının iki tarafça kabul edildiğini açıklamasını önemli buldu. Ancak, Hristodulidis’in İngiltere’nin de katılımıyla 5+1 formatını, Tatar’ın ise İngiltere dışarıda tutularak 4+1’i tercih ettiğini ve bu tartışmanın bir süre daha süreceğini söyledi.

"YENİ GEÇİŞ NOKTALARI KONUSUNDA GÖRÜŞMELER OLACAK"

Bir diğer önemli gelişmenin, yeni geçiş noktalarının açılma olasılığı konusunda Kıbrıs’ta Tatar ve Hristodulidis arasında yapılacak görüşmeler olduğunu belirten Erhürman, bu durumun sürece yeni bir ivme kazandırabileceğini ifade etti.

"UZUN DURGUNLUĞUN ARDINDAN YENİ BİR ADIM ATILDI"

Tufan Erhürman, uzun bir durgunluğun ardından hem iki lider hem de garantör ülkeler arasında BM şemsiyesi altında diyalog ve diplomasinin yeniden açıldığını belirtti. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin, bölgedeki gelişmeler ve ihtiyaçların da sürece olumlu yansıyacağını dile getirerek, bugünün düne oranla bir adım ileri olduğunu söyledi.

"RESMİ MÜZAKERELER İÇİN ZEMİN FEDERASYON"

Erhürman, BM Güvenlik Konseyi kararlarının hâlâ geçerliliğini koruduğunu ve resmi müzakereler yapılacaksa bunun iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayanan federasyon temelinde olacağını hatırlattı. Kapsamlı müzakereler öncesinde taraflar ve garantör ülkeler arasındaki diplomasi ve işbirliklerinin olumlu sonuçlar doğuracağını belirtti.