Erhürman, “4,5 yıldır uygulanan sözde iki devletli çözüm politikası duvara toslamıştır, bunun sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz” dedi.
“ALGIYLA YÜRÜTÜLEN DIŞ POLİTİKANIN GERÇEK YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI”
Erhürman, “Bize bu 4,5 yıl boyunca ‘merak etmeyin, tanınma adımları atılıyor’ denildi. Televizyonlarda, gazetelerde manşetlerle tanıtılan uçak seferleri, diplomatik temaslar, kardeş devlet açıklamaları nerede?” diye sordu.
Azerbaycan’daki karşılama görüntülerinin, “çözüm yönünde büyük bir adım” olarak sunulduğunu anımsatan Erhürman, “Oysa bugün Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan gibi ülkeler Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açacağını duyuruyor. Üstelik Avrupa Birliği ile imzaladıkları bildiride, Birleşmiş Milletler’in 541 ve 550 sayılı kararlarına doğrudan atıf yapılarak, KKTC’nin tanınmaması gerektiği vurgulanıyor,” dedi.
“GÖZLEMCİ ÜYEYKEN EV SAHİBİYDİK, ŞİMDİ ONUR KONUĞUYUZ”
Erhürman, 2022’de KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olarak kabul edildiğini, ancak o tarihten bu yana bir ilerleme sağlanamadığını söyledi. “Gözlemci üye olan KKTC, son toplantıda ‘onur konuğu’ sıfatıyla çağrıldı. Oysa ev sahibi ülkeydik. Bu bile politikanın nereye evrildiğinin göstergesidir,” ifadelerini kullandı.
“KIBRIS TÜRK HALKININ ULUSLARARASI HUKUKTAKİ YERİ GERİLİYOR”
Erhürman, tanınma umuduyla yürütülen politikanın uluslararası alanda KKTC’nin daha da izole edilmesine yol açtığını vurgulayarak, “Artık dünya 541 ve 550 numaralı kararlara doğrudan atıf yapıyor. KKTC, ekonomik ve diplomatik olarak dışlanıyor. Dış politika; halkı, halk olarak görmeyen, kendi kuralları ve kurumlarıyla tanımayan bir anlayışla yürütülüyor,” diye konuştu.
“HAYAL SATTILAR, CEVAP BEKLİYORUZ”
Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’ndan bu gelişmelerle ilgili tek bir açıklama gelmediğine dikkat çeken Erhürman, “Sayın Ersin Tatar’a çağrımdır: Çıkın ve halkı aydınlatın. Uçuşlar gelecekti, tanınma adımları atılıyordu hani? 20-30 bin Rus’un ülkede bulunduğu iddia ediliyor, onlar için bile net bilgi verilmiyor,” dedi.
“ÇÖZÜMÜ İSTEYEN HALKTIR, ENGELLEYENLER KONUMLARINI KORUYANLARDIR”
Erhürman konuşmasını, “Çözüm istemeyen halk değil, halkı temsil ettiklerini iddia eden ama çözüm sürecini engelleyenlerdir. Bu halkı uluslararası hukuka entegre etme mücadelesi terk edildi. Bugün geldiğimiz nokta, halkın yalnızlaştırılmasıdır,” sözleriyle tamamladı.