Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis’te yaptığı konuşmada trafik sorununun can almaya devam ettiğine dikkat çekti ve Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu’nun yasaya göre her ay toplanması gerekirken üç yıldır toplanmadığının altını çizdi. Verilen ve daha sonra da iptal edilen kiralık araç ile taşımacılık izinleriyle ilgili de konuşan Erhürman, “Siyasi rantla hava parası üzerinden ekonomik rant birleşti” ifadelerini kullandı. Yükseköğretimdeki sorunlara da değinen Tufan Erhürman, “23 tane üniversite açarsanız, denetleyemezsiniz. Senin ölçeğin buna müsait değildir. 23 faal üniversite, 39 eğitim kurumu. Bunu yapamayacağını bilmen gerekiyor. Konuya gerekli ciddiyetin gösterilmesi, sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerekiyor” diye konuştu.  

“Yasada yazan komisyonu toplamama gibi ne hakkınız var?” 

Trafik kazalarıyla ilgili konuşan Erhürman, birkaç gün içerisinde genç insanların trafikte hayatını kaybettiğini söyledi. Bu memlekette 2016 yılında yürürlüğe giren “Trafik Hizmetlerinin Planlanması Koordinasyonu ve Denetimi Yasası” olduğunun altını çizen Erhürman, bu yasanın bir de komisyon kurduğunu belirtti. Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu’nun 17 üyeden oluştuğuna işaret eden Tufan Erhürman, komisyonun başında da ilgili bakanın bulunduğunu ifade etti. Söz konusu komisyonun görevleri hakkında bilgi veren Erhürman, bu komisyonun güçlü bir komisyon olduğunu belirtti. Trafik sorununun durmadan can almaya devam ettiğine vurgu yapan Erhürman, “Yasaya göre bu komisyon, ayda en az bir kere her ayın son haftasında, ulaştırma bakanının çağrısı üzerine olağan olarak toplanır. Başkan yoksa, başkan yardımcısı bu komisyonu toplar. Bana gelen bilgi, yanlışsa düzeltilsin. Bu komisyon üç yıldır toplanmıyor” dedi. Bu memlekette trafikle ilgili her alanda söz sahibi olan, devletin içindeki insanlardan oluşan komisyonun üç yıldır toplanmadığına işaret eden Tufan Erhürman, yasaya göre komisyonun ayda en az bir kez toplanacağının söylendiğini hatırlattı. Erhürman, “Siz, bu basit yükümlülüğü bile yerine getirmeyeceksiniz ve ülkeyi yönettiğinizi iddia edeceksiniz” ifadelerini kullandı. “Yasada yazan komisyonu toplamama gibi ne hakkınız var?” diye soran Erhürman, trafikte eğitim konusuna da değindi.  

“Ölümlerden sonra bir şeyler yayınlamaktan vazgeçin, yapmanız gereken işleri yapın” 

Nefes’in annesi Hatice Birinci, mücadelesini ve yaşadığı zorlukları Kıbrıs Gerçek'e anlattı Nefes’in annesi Hatice Birinci, mücadelesini ve yaşadığı zorlukları Kıbrıs Gerçek'e anlattı

“Yıllardır bu memlekette, en azından küçücük çocuklarımıza, trafik eğitiminin ne kadar önemli olduğunu anlatan bir merkez var. Trafik Eğitim Parkı’dır adı. Pandemiden bu yana işler orada aksadı. Sözleşmeler imzalanmıyor. Trafik alanında yetişmiş insanlar var orada. Sözleşme aracılığıyla maaşlarda indirime gidildi ve dört yetişmiş insanımız istifa etti” diyen Erhürman, memlekette trafik kazalarında çok sayıda insanımızı kaybettiğimizi ifade etti ve ilgili komisyonun toplanmamasını eleştirdi. Erhürman, “Ölümlerden sonra bir şeyler yayınlamaktan vazgeçin, yapmanız gereken işleri yapın” dedi ve söz konusu zihniyetin olduğu

sürece hiçbir konuda sonuç alınamayacağının altını çizdi. “Buna ülke yönetmek denmez” diye konuşan Erhürman, cezalar ve eğitimin yanında başka önemli unsurların olduğuna dikkat çekti. Erhürman, “Bir ülkede toplu taşımacılık sistemi olması gerektiği gibi olmadıkça, bu tip sorunlar maalesef olur” ifadelerini kullandı. Toplu taşıma aracı bulamayanlar, eğitimin de yetersiz olduğu için bu tip sorunların doğacağını belirten Erhürman, sistemle ilgili en çok konuşulan şeyin, şirket kurulması olduğunu vurguladı. Toplu taşıma izinlerinin peynir, ekmek gibi dağıtıldığını vurgulayan Erhürman, izin kurulunun aldığı kararları hatırlattı. İzin kurulunda verilen ve sonrasında da iptal edilen kiralık araç ve taşımacılık izinlerini hatırlatan Erhürman, “Bu izinler gerçekten verilmesi gereken kişilere mi verilmiş? Yoksa dağıtılmış mı?” diye sordu.  

“Yolcu taşımacılığı maksadıyla verilen izinler, verilen kişiye özeldir” 

Bu kararı alan izin kurulunun ardından tüm izinleri iptal ettiğini belirten Erhürman, “Gerekçe şu: Alınan bu kararların, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda alınmadığı, sektör görüşünün kararlara yansıtılmadığı, kamuya zarar vereceği ve sektörde birçok dengeyi bozacağı, sektörde faaliyet gösterenlerin müracaatları dikkate alınmadığı. Alınan kararların tek tek değil genel gerekçeyle yazıldığı. Yasaya aykırı davranıldığı, tümünü iptal edilmesine karar vermiştir. Bunu izin kurulu söylüyor. Yasayı ihlal ettiniz, sektörün ihtiyaçlarını dikkate almadınız. Sektör dışındaki insanlara olumlu yanıt verdiniz. İzinleri veren izin kurulu, kendi söylüyor bunları” diye konuştu. Bütün turistik izinlerin hepsinin iptal edildiğini kaydeden Erhürman, bir kişinin ise her nedense izninin iptal edilmediğine dikkat çekti. 15 Mart tarihinde de itiraz kurulunun karar aldığına dikkat çeken Erhürman, dört tane itirazın haklı bulunduğunu ve bunların değiştirildiğini söyledi. Adına hükümet denen yapının ne yapmaya çalıştığının belli olmadığına vurgu yapan Erhürman, “Artık takkeyi düşürelim kel görülsün. Bu ülkede neden insanlar, sektörden olmamalarına rağmen 10 tane, 2 tane, 4 tane izni toplamak için uğraşıyor? Bu işi yapanları tenzih ediyorum. Öbürleri neden alıyor? Hiç hayatında taksicilik yapmamış. Hiç hayatında otobüsle uğraşmamış. İlgili yasada bunun cevabı var. Yasanın 12. Maddesinin 4. Fıkrası söylüyor. Yolcu taşımacılığı maksadıyla verilen izinler, verilen kişiye özeldir. Ve para karşılığı olsun ya da olmasın kiralama, satış veya herhangi bir şekilde devredilemez. Dört istisnası var. Ölürse, eşine veya çocuğuna verecekse, devlet hastanesinden iş göremez raporu aldıysa, ya da 10 yıl izni aldığı günden itibaren çalıştıysa. Bu izinleri alanların çoğu devredecek ve hava parası dediğimiz hikaye burada da mı ortaya çıkacak?” diye sordu.  

“Siyasi rantla hava parası üzerinden ekonomik rant birleşti” 

Siyasi rantın bu ülkede en tipik kullanım biçiminin bu şekilde görüldüğüne dikkat çeken Erhürman, “Turistik bölge vereyim, üniversite ön açma izni vereyim, toplu taşımacılık izni vereyim, hava parasına satsın. Sanayi bölgelerindeki hikayeler. Bunun cezası bir asgari ücret veya 6 ay hapis cezası. Ben 10 tane Z izni alacağım, hava parasına başkasına satacağım. Denetim olursa, da bir asgari ücret cezası olacak. Bunun üzerinden siyasi rantla hava parası

üzerinden ekonomik rant birleşti” dedi. “Mesele bataklığı üretmemektir, ürettiyseniz o bataklığı kurutmaktır” diyen Erhürman, kaçak taşımacılık sorununa da değindi. Bu sorunun da önlenmesi gerektiğini ifade eden Erhürman, yükseköğretimle ilgili yaşananlar hakkında da konuştu. Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) bugün adaya geldiğini hatırlatan Erhürman, “YÖK’ün burada olacağı bir bilinmez miydi? YÖK bize bir sürpriz mi yaptı? Böyle çalışmaz YÖK. YÖK, bugün buraya gelecek ve sabah karşılama da olacak. Normal olan YÖDAK başkanını dün gece atamak mıdır?” diye sordu. “Gece vakti ansızın başkan atadınız. Başkan vekilini pas geçtiniz, onun yerine başka. Ne Prof. Dr. Hasan Amca ne de Aykut Hocanın için olumsuz bir şey söylüyorum. Madem atayacaktınız, bir gece önce söylemezdiniz” diyen Erhürman, meselenin bu kadar kritik dönemde, bu işi ne kadar ciddiye alındığının meselesi olduğuna dikkat çekti. Erhürman, “Cumhurbaşkanlığındaki arkadaşımızın bu işi çok da ciddiye almadığını gösteriyor” dedi. Yükseköğretim konusunda hızlı hareket etmek ve doğru işi yapmak gerektiğine işaret eden Erhürman, “23 tane üniversite açarsanız, denetleyemezsiniz. Senin ölçeğin buna müsait değildir. 23 faal üniversite, 39 eğitim kurumu. Bunu yapamayacağını bilmen gerekiyor” diye konuştu. Tufan Erhürman, konuya gerekli ciddiyetin gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti ve sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi.