Pigment farklılıkları nedeniyle meydana gelen
ten rengindeki koyuluklar ve
D vitamini sentezine bağlı olarak sarı saçlı olunabilmesi gibi ortam koşullarına dayanan maruz kalma etkisi, yapılan bilimsel araştırmaların sonucunda kabul edildiği gibi insanların beyin ve kafataslarındaki boyutlarda farklılıklara da yol açmaktadır.
Coğrafi ortamlar sadece sosyokültürel alanda değil aynı zamanda iklim şartlarına bağlı olarak fiziken farklı olmamızda rol oynamakta. İnsanların görünüşlerindeki belirgin zıtlıkları ele aldığımızda coğrafyanın ve dolayısıyla
iklim değişikliklerinin etkisini gözlemleyebiliriz.
Brain, Behavior and Evolution dergisindeki bir araştırma yazısı, insan beyninin boyutunda iklim değişikliğine uyarlanabilir büyümeler ve küçülmeler olduğunu gösteriyor. İklim koşullarına göre adaptasyon geliştiren beyinde küçülmeler gözlemleniyor.
Kafatası büyüklüğü zekâ fazlalığı ile paralel bir şekilde artabilir mi? Beyin ve kafatası büyüklüğü entelektüel açıdan ne ifade ediyor?
İnsanların maruz kaldıkları yaşam koşulları ve bulundukları coğrafi bölgelerdeki ortam farklılıkları gibi dış etkenler morfolojik özellikler babında ayrımlaşma oluşmasına yol açıyor. Homo sapiens türüne dahil edilen insanların taşıdıkları homolog hücrelerdeki değişimler, kafatası ve diş anatomisi gibi farklı yapısal özelliklerin değişimine sebep olmakta.
Kafası büyük olan veya alnı geniş olan insanların beyinlerinin daha büyük olduğunu dolayısıyla daha zeki olduklarını düşünmemize sebep olan anatomik yapı, insanların arasındaki genel bir psikolojik çağrışıma sebebiyet veriyor olabilir.
Araştırma için oldukça fazla kaynak kullanıldı. Binlerce yıl öncesine ait fosiller ve iklim hesaplamaları, zamansal tutarlık hedeflenerek karşılaştırıldı.
Fosilleri yaşlarına göre gruplara ayıran Stibel, analizini dört farklı fosil yaş aralığını kullanarak gerçekleştirdi. Fosillerin vücut boyutlarına göre kafatasları ve beyin hacimleri orantılarla hesaplandı. Toplamda 298 kafatasında ölçüm yapıldı. Vücut ve kafatası boyutları karşılaştırılarak beynin boyutuna dair tahminler ise kafatası kapasitesi ölçümlerinden elde edildi.
Ardından Antarktika'daki Antarktika Buzul Çekirdeği Avrupa Projesi (EPICA) Dome C'den alınan sıcaklık verileri de dahil olmak üzere dört iklim kaydıyla karşılaştırma yapıldı. Son 50.000 yıldan 298 örneğin incelenmesini içeren araştırmada Jeff Morgan Stibel, sıcak iklim dönemlerinde ortalama beyin boyutunda önemli bir azalma olduğunu ortaya çıkardı.
İnsan beyni sıcak iklimlere maruz kaldıkça küçülme gösteriyor!
Beyin küçülmesindeki en büyük etken aslında maruz kaldığımız iklim değişiklikleri.
Jeff Morgan Stibel’ın 2022 yılında yayımlamış olduğu araştırma yazısı, dört iklim kaydı ile karşılaştırıldığı zaman daha soğuk iklim şartlarına maruz kalan insanların beyinlerinin boyutunun ortalamadan daha sıcak iklim şartlarında yaşayan insanlardan daha büyük olduğunu gösteriyordu.
Kısaca, araştırmanın sonucunda varılana göre iklim daha sıcak hale geldikçe beynin boyutu küçülmekte. Ayrıca Stibel; nem ve yağış seviyelerinin de sıcaklığa kıyasla daha az olsa da beyin gelişimini etkilediğini ortaya koydu.
Küresel ısınmanın beynimizi gittikçe küçültebileceği ihtimali konuşuluyor. İlerleyen zamanlarda büyük sorunlarla karşılaşabiliriz.
Araştırmada bahsedilene göre insanlar özellikle son buzul maksimumundan yaklaşık 17.000 yıl sonra meydana gelen Holosen ısınma dönemi boyunca ortalama beyin boyutunda yüzde 10.7'nin biraz üzerinde önemli bir düşüş yaşadılar. Ancak Stibel’e göre beyin büyüklüğündeki değişiklikler iklim değişikliklerinden binlerce yıl sonra meydana gelme eğiliminde. Bu nedenle tür düzeyinde adaptasyon ihtimali için birden fazla nesil gerektiği gösteriliyor. Stibel’ın ortaya çıkardığı bu sonuçlar, devam eden küresel ısınmanın insan bilişi üzerindeki potansiyel olarak zararlı etkileri hakkında da endişeler uyandırdı.
Stibel, çağdaş insanlar arasında beyin büyüklüğündeki ufak bir küçülmenin bile henüz tam olarak bilinmeyen, önemli fizyolojik sonuçları olabileceğini savunuyor. Ve bilindiği gibi Stibel de dolaylı iklim etkilerinin yanı sıra teknoloji ve kültür gibi iklim dışı faktörlerin de beyin büyüklüğünde değişikliklere yol açtığını belirtiyor.